Paylaş
Ahmet Davutoğlu’nun son günlerdeki atakları ile Millet İttifakı’nın adı, cumhurbaşkanı adayı konusunda küçük çaplı bir kriz yaşanmıştı. Henüz aşılmış değil ama Davutoğlu’nu frenleyecek bir adım geldi.
Kılıçdaroğlu, diğer liderlerle buluşma öncesinde salı günü akşam saatlerinde Meral Akşener’i ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu ve Akşener, Millet İttifakı’nın iki büyük partisinin liderleri. Bir anlamda Millet İttifakı ikisinin omuzlarının üzerinde yükseliyor. Diğer partiler ise destek unsurları görevini görüyor. Cumartesi günü 6 lider masaya oturmadan önce Kılıçdaroğlu ve Akşener’in yaklaşımları belirleyici olacak.
KULİSLERDEN ÇIKAN BİLGİ
Davutoğlu’nun taleplerine geçmeden önce Kılıçdaroğlu ile Akşener görüşmesine ilişkin olarak kulislere yansıyan iki noktaya değinmek istiyorum. İki liderin ittifak içinde güç birliği yapma kararı aldığı söyleniyor.
1- Millet İttifakı’nın hedeflerini CHP ve İYİ Parti belirleyecek. Küçük partilerin Millet İttifakı’na yön vermesine izin verilmeyecek.
2- İki liderin Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda anlaşmaya vardıkları söyleniyor. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı, Meral Akşener fiili başbakanlık görevini yerine getirmek üzere birinci cumhurbaşkanı yardımcısı.
İKİ NOKTA
Ben bu konuda biraz daha ihtiyatlı olunması kanaatindeyim. Henüz yürüyen bir süreç var. O nedenle acele edilmemesi gerektiği kanaatini taşıyorum. Akşener’in, Ekrem İmamoğlu konusunda bir angajmanı bulunuyor. İkinci Fatih’e benzetti, yüzünde Rabbi Yessir’i gördü, çalışmalarının cumhurbaşkanlığı seçiminde önemli olduğunu söyledi. Bu bir.
İkincisi ise Akşener’in ortaya koyduğu bir ölçü var. “Seçilecek aday” olsun diyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN ÇIKIŞI
Ama bir de açık kapı var. Eğer Kılıçdaroğlu CHP’nin tek adayı olursa, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş CHP engeline takılırlarsa Akşener’in elinde çok fazla seçenek kalmaz.
Bir süredir Millet İttifakı’nın ortak adaylığı için çaba gösteren Kılıçdaroğlu, çok önemli bir hamle yaptı. Erdoğan’ın üçüncü cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki tartışmalar üzerinden kendi adaylığını garantiye almaya dönük bir çıkış yaptı.
“Erken seçim olsun ve Erdoğan karşıma çıksın. Onu sandıkta göndereyim” dedi.
Kılıçdaroğlu, şimdiye kadar cumhurbaşkanı adayının kriterlerini açıklıyordu. “Popstar seçmeyeceğiz” diyerek İmamoğlu’nun önünü kapatırken, devleti bilmeli, siyasetten gelmeli diyerek kendini tarif ediyordu. Bir tek adı Kemal, soyadı Kılıçdaroğlu olsun demediği kalmıştı. “Erdoğan karşıma çıksın” diyerek onu da ilan etti.
Ama bakalım bunu Millet İttifakı liderlerine kabul ettirebilecek mi?
KİM KİMİ İSTEMİYOR?
Oturdukları masada tablo şu.
Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu’nu destekliyor. Ama İmamoğlu olmazsa Kılıçdaroğlu’nu destekleyebilir mi? Son görüşmede anlaştıkları yönündeki kulisleri biraz önce paylaştım.
Temel Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in aday olmasını istemiyor. Parti liderleri aday olur ama kazanamazlar. Onun için muhafazakâr kesimin de oyunu alacak bir isim olması lazım görüşünde. Karamollaoğlu henüz bir isim önermedi.
Ali Babacan ise mümkün olursa kendisinin cumhurbaşkanı adaylığını planlıyor. Ama bu imkânı bulamazsa önerilecek isimleri tartışmaya hazır. Babacan’ın, Abdullah Gül fikrinden vazgeçtiği söyleniyor.
Gültekin Uysal, henüz cumhurbaşkanı adaylığı konusunda rengini belli etmedi. Ortak bir aday çıkarılamazsa parti liderlerinin cumhurbaşkanı adayı olabileceğini savunuyor.
ALEVİ VE KÜRT ADAY
Ahmet Davutoğlu’na ise ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ve Akşener’le yedikleri yemekte cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir araştırma yaptırdıklarını belirtip Kılıçdaroğlu’na nazik bir şekilde aday olmayın demişti. Davutoğlu, yaptırdıkları araştırmaya göre Türk halkının Sünni ve Türk bir cumhurbaşkanı adayı istediğini, Alevi ve Kürt adaya destek vermediğini ifade etmişti. Davutoğlu, CHP seçmenin önemli bir bölümünün de Alevi ve Kürt adaya oy vermediğini öne sürmüştü.
Davutoğlu’nun Millet İttifakı’nın isminin yeniden belirlenmesi ve partisinin Meclis’e en az 20 milletvekili ile grup kuracak sayıda girmesi için formül oluşturulması önerisi ise ittifakı zorlayacak gibi gözüküyor.
KİM BELİRLEYİCİ OLACAK
Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda şimdiye kadar peşrev yapılıyordu, asıl süreç bundan sonra başlayacak. Ama sürecin seyrinde Kılıçdaroğlu ve Akşener’in tavrı belirleyici olacak.
CEMEVLERİ ÇALIŞMASI NE DURUMDA
CEMEVLERİNİN elektrik faturası konusu gündeme geldi ama asıl, iktidarın cemevleriyle ilgili yürüttüğü bir çalışma var.
Cemevlerinin elektrik faturasının çözümü yönünde ilk adım 10 gün içinde atılacak. Ama sadece cemevleri değil, dernekler ve vakıflar da bu kapsama alınacak.
Ayrıca ticari işletmelerin yükünü hafifletmek için kademeli sisteme geçilmesi seçeneğinin üzerinde duruluyor.
Enerji Bakanı Fatih Dönmez, çalışmanın yapıldığını doğruladı, tamamlanınca kamuoyuna açıklanacağını ifade etti.
Ancak cemevleriyle ilgili tek çalışma bu değil. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Ekim tarihinde Kabine Toplantısı’ndan sonra, ”Bugünkü Kabine gündemimizde talimatımızla ülkemizin 58 ilinde 1585 cemevi ziyaret edilerek hazırlanan kapsamlı bir çalışmayı görüştük” demişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş cemevlerini ziyaret etmişti. İçişleri Bakanı Soylu’nun danışmanı Ali Arif Özzeybek de cemevlerini ziyaret ederek kapsamlı bir çalışma yapmıştı.
HAK TEMELLİ AÇILIM
Bu kez hak temelli bir açılım söz konusu.
1) Cemevlerinin ibadethane sayılması talepleri söz konusu. Ama Kabine’deki eğilim cemevlerinin ‘Kültür Merkezi’ statüsüne kavuşturulması yönünde.
2) Cemevlerinde görevli olan dedelere ve cemevi görevlisine maaş bağlanması.
3) Cemevlerinin elektrik ve su giderlerinin devlet tarafından karşılanması.
Ekim ayındaki Kabine toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, cemevleriyle ilgili çalışmanın olgunlaştırılmasını istemişti. “Yeniden görüşelim” demişti. Sanıyorum ilkbaharla birlikte cemevleri konusu yeniden gündeme alınacak. Burada en önemli zorluklardan biri Alevi grupları arasındaki derin görüş ayrılıklarının bulunması. Ama bu tür sorunlar elbette olacaktır. Türkiye’nin huzuru için bu adımların atılması gerekiyor. Çünkü bu konuda, geçmişte büyük acılar yaşadık. Ağır bedeller ödedik.
Paylaş