Paylaş
Ancak toplantı sonrasında 4 bakanın yaptığı açıklamalara ve toplantının perde arkasına baktığımızda sembolik değeri yüksek bir toplantı olmadığı ortaya çıkıyor. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada “Türkiye, AB üyelik hedefi doğrultusunda önümüzdeki süreçte çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir” denildi. Kararlılığı vurgulama açısından 5. toplantının tarihi şimdiden 11 Aralık 2018 olarak ilan edildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu toplantının ardından yaptıkları ayrı ayrı açıklamalarda ortak bir noktayı vurguladılar, “Reformlar Türkiye’nin önceliği olacaktır” dediler.
Çavuşoğlu’nun “AB’ye üye olalım ya da olmayalım reformlar AK Parti iktidarının önceliği olmuştur” vurgusu önemliydi. AK Parti ve Türkiye’nin reformcu kimliğine yapılan bu vurguyu önemli bulduğum için altını çizme gereği duydum.
Dünkü toplantı, Türkiye’nin AB gündemine dönüşünü göstermesi açısından yararlıydı. Böylece Türkiye’nin AB gündemine dönüşü ve reform iradesi teyit edildi. Elbette ki bir ilerlemenin sağlanabilmesi için masanın üzerinin dolu olması gerekiyor. Bakanların açıklamalarından somut hedefler üzerinde çalışıldığı anlaşılıyor.
TOPLANTIDAN BAŞLIKLAR
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu başlıkları “Avrupa Konseyi ile daha yakın çalışacağız. AB ile ilişkilerde sonuç alacak konulara odaklanacağız. Gümrük Birliği müzakerelerinin yeniden başlatılması ile ilgili çalışmalarımızı Hazine ve Maliye Bakanımız ve bizler sürdürüyoruz. Vize serbestisi gibi hakları almak istiyoruz” diye sıraladı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise yargı reformu stratejisinin güncelleneceğini ifade etti. “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde hükümetimizin ortaya koyduğu revizeler gerçekleştirilecek; bunu ev ödevi haline getirdik” dedi. Yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik başlığını taşıyan 23 ve 24. fasılların masaya yatırıldığını ifade etti. Türkiye bu fasılların açılmasını istiyor. REG’in 5’inci toplantısının Adalet Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleşecek olması da önümüzdeki dönemde çalışmaların ağırlığının yargıyla ilgili olacağını gösteriyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bu toplantıya katılması önemliydi. Çünkü Gümrük Birliği başta olmak üzere AB ile yürüyen başlıklarımızdan birisi ekonomiyle ilgili. Zaten AB sürecini yeniden canlandıran Trump etkisiyle yaşadığımız ekonomik kriz olmadı mı?
Toplantıdaki havaya gelince, dört bakan hem başbaşa görüşmelerinde hem de toplantıda AB konusunda çok kararlı bir tutum ortaya koyuyor. Hatta biraz daha ihtiyatlı olmaları beklenirken istekli bir tavır sergiliyorlar. Bu da toplantıya katılanları motive ediyor.
Toplantı sonunda bakanlar ilgili birimlere “AB ile çalışmalara hemen başlayın. Vakit kaybetmeden, kriterlerle ilgili çalışma grupları oluşturun. Her konuda ilerleyin. AB kurumları ile temaslara girin, müzakereleri yapın. Türkiye’nin gerçeklerini iyi anlatın. Ama aynı zamanda AB’de oluşan hassasiyetleri de iyi gözleyin. Avrupa da terörle mücadele konusunda çalışmalarımızı anlayacaktır” talimatını veriyorlar.
Dört bakanın baş başa görüşmelerinde ağırlıklı olarak üzerinde durulan noktayı yargıyla ilgili düzenlemeler oluşturuyor. Türkiye’de yargıya olan güvenin arttırılmasını sağlayacak adımların hızlandırılması kararı alınıyor. Bu açıdan kasım ayı içinde yargı reformu stratejisinin güncellenmesi bekleniyor.
BAKAN ALBAYRAK’TAN MOTİVE EDİCİ TAVIR
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak toplantıda Fransa’da yaptığı temaslara ilişkin gözlemlerini de paylaşıyor. “Avrupa ile Almanya ve Fransa ile ekonomik çıkarlarımız örtüşüyor. Aynı blokta yer alıyoruz. Bunu pekiştirme açısından Gümrük Birliği’yle ilgili güncelleme çalışmalarını hızlandırmamız lazım. Türkiye’de ticarette Gümrük Birliği hukukunun hâkim olduğunu teyit etmesi açısından bu yararlı olacaktır” diyor.
Bakan Albayrak’ın değindiği nokta çok önemli. Türkiye 1996 yılında Gümrük Birliği’ne girdiğinde batılı şirketler Türkiye ile ticarette Gümrük Birliği hukukunun güvencesinin geçerli olduğunu görüp, ülkemizde doğrudan yatırım yaptılar. OHAL sürecinde tedirgin olan yabancı sermayeye bu güvencenin yeniden hissettirilmesi gerekiyor.
REG toplantısı sonrasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Önümüze siyasi engeller çıkarılmasın” demişti. Çavuşoğlu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı yapmış tecrübeli bir isim. Her ne kadar ekonomik olarak gözükse de Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinde de karşımıza siyasi kriterler çıkacak. “İfade ve basın özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırın. Sembolik isimlerin tutukluluğuna son verin” denilecek. Çünkü AB açısından siyasi normlar olmazsa olmaz.
Bizim de bunu dikkati alarak Osman Kavala, CHP milletvekili Enis Berberoğlu ve bazı belediye başkanları konusunda adım atmamız gerekiyor. Toplantıdan bir perde arkası bilgi de bu konuda vereyim: Dört bakan sembolik tutuklamaların önemini kayda geçiriyorlar. Türkiye’nin elinin güçlenmesi için adım atılmasının altı çiziliyor.
Paylaş