Paylaş
“15 Temmuz kontrollü darbe girişimi diyerek kendi kendimizi tuzağa düşürdük” dedi.
AK Parti’den bir yöneticiyle konuştum.
“Kampanyanın başında hayırcıların eleştirilerine cevap yetiştirmekle yanlış yaptık. Onun yerine yeni sistemin Türkiye’ye ne getireceğini anlatmalıydık” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ısrarla herkesi sandığa gitmeye çağırıyor. Kılıçdaroğlu’na göre seçimlere katılma oranı yükseldikçe hayır çıkma ihtimali güçlenecek. Kılıçdaroğlu bir oran vermiyor ama CHP’deki eğilim 52-48’le hayır çıkacağı yönünde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, güçlü bir evet çıkarmak için tam saha pres yapıyor. Erdoğan’ın hedefi yüzde 54-55’in üzerine çekip, anlamlı bir evet elde etmek.
18 YAŞA RAĞMEN GENÇLER MESAFELİ
Anayasa değişikliğine evet oyu vereceğini ifade edenlerde 36 yaş ve üstündekiler daha ağırlıklı çıkıyor. Kadınlarda evetler önde. AK Parti seçmeni arasındaki kadınların oranının yüksek olması bunda etkili oluyor. 28 Şubat’ta en büyük bedeli başörtülüler ödemişti. AK Parti’ye oy veren muhafazakâr-dindar kadınlar kazanımlarını korumayı önemsiyorlar. O nedenle onlar kazanımların değerini daha iyi biliyor. 18 yaş düzenlemesine rağmen gençlerde bu oran yüksek değil. Hatta en düşük oran 18-25 yaş arasında. Başkanlık sistemine en çok karşı çıkan kesim, 18-25 yaş arasındaki genç kuşaktı. 18 yaş düzenlemesinin pakete girmesiyle bu oran yükseldi ama gençlerdeki mesafeli duruş aşılmış değil.
Anayasa değişikliğini MHP ile birlikte yapmak, önemli bir Kürt seçmene sahip olan AK Parti açısından bir riskti. Ancak bu konuda çok doğru bir dil geliştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır’da verdiği “Projesi olanla konuşmaya hazırız” mesajı etkili oldu. Güneydoğu’daki mitinglerinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a eşlik eden bir bakanla konuştum. “Meydanlara değil, sokaklara baktım. Birebir temaslarda bulundum. Doğu ve Güneydoğu’dan 1 Kasım’dan 1-1.5 kat daha fazla oy alacağız” dedi. Ardından ekledi, “Referandum çözüm sürecinden sonra Kürt halkıyla bütünleşmemizde ikinci bir adım oldu. 16 Nisan’dan sonra bunu yeniden değerlendirmeliyiz.”
Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerdeki Kürtlerin ise HDP ve AK Parti tercihinde olduğu gibi evet ve hayır cephesinde de yerlerini almaları bekleniyor. Terörle mücadelede kararlılığı sürdürmek, ama çözüm kapısını açık tutmak.
ÜÇLÜ NOKTA
Cumhurbaşkanı kampanyanın son üç gününde üç nokta üzerinde toplanan tereddütleri gidermeye çalışacak.
1- Tek adamlık.
2- Meclis’in feshedilmesi.
3- Tayyip Bey’den sonra ne olacak?
Son dönemeçte ayrıca pozitif mesajlara da ağırlık verilecek. Güçlü bir evet çıkmasının ekonomi ve dış politikada Türkiye’nin elini nasıl güçlendireceği anlatılacak. Eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan bunu, “Evet sonucu ekonomi çevrelerinin istikrar algısını güçlendirecek” diye ifade etti.
“Erdoğan’dan sonra ne olacak?” sorusu önemseniyor. “Erdoğan varken siyasi istikrar ve demokratik kazanımlarımız konusunda bir sorun yok. Asıl bu sistem Erdoğan’dan sonrasını güvence altına almak için gerekli” tezi işlenecek. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, “Bu millet Menderes’i, Özal’ı, Erbakan’ı, Erdoğan’ı seçer. CHP bile Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken başında İslam olan İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdi. Bu profilin dışında bir isim olmaz” dedi.
AK Parti, başkanlık sistemi ile siyasi ve ekonomik istikrarın kalıcı olarak sağlanacağını söylüyor. 15 yıldır AK Parti tek başına iktidar olduğu için zaten istikrar var deniliyor. Koalisyon hükümetleri dönemi ise ancak 35 yaş ve üstündekilere bir anlam ifade ediyor.
Askeri vesayetin geriletilmesi ve darbelere karşı önlem denilince, AK Parti döneminde askerin vesayetinin geriletilmesi ve Erdoğan’ın 15 Temmuz’da darbeyi geri püskürtmesi gündeme geliyor.
Yeni sistemin tezi de antitezi de AK Parti çıkıyor.
Paylaş