Ermenistan maçına 500 küsur Türk seyirci gitmişti... Bunların 20 kadarı, Gürcistan üzerinden Ermenistan’a mal taşıyan kamyon şoförlerimizdi. Geldiler stadın kapısına, biletlerini aldılar, tam içeri girecekken, Türkçe, yani anladıkları dilden "hoşgeldiniz" diyen Ermeni gençlerinin konukseverliğiyle karşılaştılar. Sevindiler tabii... Çünkü Ermeni gençleri, sadece "hoşgeldiniz" demekle kalmıyor, üzerinde İngilizce ve Ermenice yazılar bulunan tişörtler dağıtıyordu. Bedava... Avanta tişörtleri alan kamyoncular, ekstra sevindiler... Giydiler hemen... Tam turnikelerden geçiyorlardı ki, "Bi dakka hemşerim, n’aapıyorsunuz siz" diyen Türk gazeteciler tarafından durduruldular... Ve, n’aaptıklarını o zaman öğrendiler... Çünkü, avanta diye kapıp giyiverdikleri tişörtlerin üzerinde, "Soykırımı Tanıyoruz" yazıyordu!
*
Cehalet işte böyle bi şeydir.
*
Gelelim Deniz Feneri’ne...
*
En çok kimin adı geçiyor?
Zahid "Ak"man.
Zekeriya "Kara"man.
Ak mı, kara mı, bugün yarın çıkacak ortaya... Deniz Feneri suçlu bulunursa, ne olacak? Malına-mülküne Alman devleti tarafından el konulacak... Peki, ne olacak o mal-mülk? Yani... Takkeli-takunyalı vatandaşlarımızın, Mehmetçik Vakfı dururken, "Bunlar Müslüman çocuklar" diyerek, cami avlusunda teslim ettiği paracıklar nereye gidecek?