İnternet’i sansürlemeye yönelik yasa çıkartılırken sivil toplum kuruluşlarına verilen rüşvet niteliğindeki sus payı görevini yerine getirdi.
Bilişim teknolojileri ve İnternet’le ilgili önde gelen STK’ların çoğunluğu, yasaya muhalefet etmemelerinin karşılığında kendilerine verilen İnternet Kurulu üyelik koltuklarını doldurdular ve çenelerini sımsıkı kapattılar.
İnternet’i sansürlemeye yönelik yasayla ilgili AKP’ye en büyük sadakati gösteren ise TBD Başkanı Turhan Menteş oldu.
Turhan Menteş, İnternet’e sansür getiren 5651 sayılı yasa uyarınca Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan İnternet Kurulu’nun ilk başkanı seçilen Menteş, belki de böylece bilişim konusunda geçmişin en etkin derneklerinden biri olan TBD’yi, yasaya karşı suskun kalmak üzere dizginlemesinin mükafatını almış oldu.
YouTube gibi sitelerin, mahkeme kararlarıyla musluk gibi bir kapatılıp bir açılmasına neden olan 5651 sayılı yasa geçen sene meclisten geçtiğinde, bu yasaya son dakikada eklenen "İnternet Kurulu" maddesinin STK’lara verilmiş bir sus payı olduğunu yazmış, STK’ları bu yasaya karşı ekin muhalefet yapmadıkları için çeşitli ortamlarda eleştirmiştim.
STK’lar eleştirilerimi boşa çıkarmadılar. O günden bugüne dek İnternet’i sansürleyen ama kendilerine İnternet Kurulu’nda birer koltuk sahibi olmayı garanti eden, sansür getirdiği için Anayasaya bile aykırı olan yasa karşısında sus pus oturdular.
Yazıklar olsun, gerçekten yazıklar olsun. Türkiye’nin geleceği bu kadar ucuz mu gerçekten. Türkiye’nin geleceğini karartan bir yasa karşısında boynunu büküp oturmanın bedeli, ne işe yarayacağı bile belli olmayan, hükümet güdümündeki bir kurulda koltuk sahibi olmaya değer mi?
Başta TBD Başkanı Turhan Menteş olmak üzere, İnternet Kurulu’nda kendilerine sunulan koltuklara oturmaktan utanç duymayanların verecekleri cevabı da biliyorum.
Diyecekler ki; "Ne yapalım yani, kurula girmeyip kurulu başı boş mu bıraksaydık? Bize verilen koltukları kabul etmeyip bu işi başkalarına bırakmamız, kurula girip İnternet konusunda çizilecek stratejilere yön vermeye çalışmamızdan daha mı iyi?"
Evet, daha iyi... Size sus payı olarak verilen koltukları kabul etmektense, dışarıda kalıp İnternet Kurulu’nun olumlu ya da olumsuz faaliyetlerini eleştirme özgürlüğünüzü kaybetmemeniz tabii ki daha doğru olurdu.
İnternet’in sansürlenmesine de, İnternet Kurulu’nun kurulmasına da olanak veren aynı yasa. İnternet’in sansürlenmesine hukuksal zemin hazırlayan bir yasayla kurulmuş olan İnternet Kurulu’na üye olmayı kabul etmek, aynı zamanda bu yasayı tanımak ve kabul etmek demek. Yasanın size sunduğu o koltuklara oturup da, bu yasa yanlış diyemezsiniz. İnternet’in sansürlenmesine karşı çıkamazsınız.
O koltukları kabul edenleri, tarih yarın İnternet sansürünün yardakçıları olarak yazacak.