Bu noktayı biraz irdeleyelim: Kur'an'ın ilk cümlesi Besmeledir ve anlamı şudur: “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.” Günlük dilde bunu kısaca, “Esirgeyen, bağışlayan Allah'ın adıyla” diye çevirmekteyiz. Kur'an, böyle bir giriş yaparak dikkatlerimizi, ana konusunun Allah , ve Allah'ın temel niteliklerinin de ‘esirgemek ve bağışlamak’ olduğu gerçeğine çekmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed, Besmelesiz başlayan işler sonuçsuz kalmaya mahkûmdur diyor. Kuran'ın ve Hz. Peygamber'in dikkat çektikleri gerçek, Besmele'nin herhangi bir işe başlarken bilinçsizce okunması değildir. Yani, burada istenen, dudaktan-mekanik bir ‘söyleme’ değil, içten ve şuurlu bir yöneliştir.� Kur'an, bütün güzellikleri, iyilikleri, eylemleri, yaratıcılığı ve ölümsüzlüğü yüklediği merkez kudrete Allah demekte ve kendisine inananların, el atacakları her işte bu merkez kavramın içerdiği değerlere bağlılığın bilincinde olmalarını, onlardan istemektedir. Besmele konusunda ilginç açıklamalar getiren İslam Doğu yazarları yanında Gardet ve Schuon gibi ünlü Batılı din felsefecisi-düşünürler de şu gerçeği ısrarla belirtmişlerdir. Başlanan her işte, esirgeyen, bağışlayan Allah'ın adıyla ilk adımı atmak, Tanrı’yla yani Yaratıcı Kudret'le, güzellik ve iyilik üzere hareket edileceğine ilişkin bir sözleşme yapmak demektir. İslam konusunda yazan Fransız bilgin Gardet şunu ekliyor: Besmelenin günlük hayatta defalarca tekrarı, bir şuurlu sözleşmenin sürekli yenilenmesi anlamını taşımaktadır. (Gardet; Islam, 73) Ne var ki, Kur'an'ın getirdiği evrensel mesajın ölümsüz değerlerini yöresel geleneklerin, hatta hurafe ve çıkarcılıkların kurbanı etmiş birey ve toplumların Besmele'yi bir kalıp halinde tekrarlamasından beklenecek sonuç, kuşkusuz, az önce değindiğimiz sonuç değildir. Evet, sevgili okuyucular! Kur'an Besmele ile başlıyor ve Hz. Peygamber Her işe Besmele ile başlayın diyor. Kur'an ve Hz. Peygamber'in mesajı dikkate alınarak bu formül ifade çözülürse, her işe şu değerlere ulaşmak niyetiyle başlayın demek gerekecektir. İyilik ve güzellik, paylaşım, esirgemek ve bağışlamak yani hoşgörü, sevmek ve hizmet etmek... Bu mantık ve gönül sıcaklığıyla, bu niyet ve yaklaşımla ‘Besmele’ çekerek başlıyoruz sizinle birlikteliğimize, yazılarımıza, görüntülü sohbetlerimize. Beraberliğimiz süresince bu mantık ve niyet içinde olacağız. Söylemek istediğimizi biraz daha açalım: Tıpkı Kur'an gibi evrensel olacağız; renk, dil, din, ırk, bölge, grup kaygımız olmayacak. İnsan diyeceğiz ve insan için yazacağız. Tıpkı Kur'an gibi, Allah'ı ‘Âlemlerin Rabbi’, Hz. Peygamber'i âlemlerin rahmeti bilerek konuşacağız. Allah'ın öfkesinin sınırlı, rahmetininse her şeyi çepeçevre kuşattığını (ayet), biliyoruz. İnsanların en hayırlısı insanlara en çok hizmet edendir.” (hadis); Canlılar, Yaratıcı'nın ev halkı gibidir, ve en değerli insan Yaratıcı'sının ev halkına en yararlı olan insandır. (hadis) ilkelerini Besmele'nin uzantıları sayıyoruz. Ben sizi; mutluluğu paylaşımda arayan duyguları, ümitleri, özlemleri, sevgileri, fakat bazen de gözyaşlarını paylaşmaya çağırıyorum. Güzel yarınlara hep birlikte, sevgili okuyucularım!","author": [{"@type": "Person", "name": "Yaşar Nuri Öztürk", "url": "https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yasar-nuri-ozturk/"}],"publisher": {"@type": "Organization","name":"hurriyet.com.tr","logo": {"@type": "ImageObject","url": "https://image.hurimg.com/i/hurriyet/100/0x0/590c24950f25442978242248.jpg","width": 230,"height": 60}}}