YENİLMEMEMİZ gereken bir maçtı. Ama turnuvanın favorilerinden gösterilen Portekiz’i, dünyanın en pahalı futbolcusu Ronaldo’yu, Deco’yu, Nuno Gomes’i, Simao’yu nasıl durduracaktık?
Dünyanın en iyi stoperleri arasına girecek Pepe’nin öne çıkışlarına ne önlem alacak, 21 milyon Euro’ya Chelsea’ye transfer olan Bosingwa’nın bindirmelerini nasıl önleyecektik?
Portekiz bizden iyi
Fatih Terim’in hesabı, "Bu takım savunmaya durdurulamaz"dı. Rakibi kendi alanında karşılayacak, presi orta sahada yapacaktık. Hesap da rakibi kalemizden uzak tutmaktı. Portekiz’in 3 topu direklerimizden döndü. Pepe’nin kafa golü ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Sayısız gol hamleleri arka arkaya geldi. Ve neticede ağlarımızda 2 gol gördük. Portekiz bizim sahamızda cirit atarken, 82. dakikada Emre Aşık kafayı çerçeveye vurabilse, 4 dakika sonra Tuncay ceza sahasındaki o topa dokunabilse, belki de istediğimizi alacaktık. Ama gücümüzün bu olduğunu ve Portekiz’in bizden iyi olduğunu kabul etmek zorundayız. Servet ve Gökhan gibi 2 ağır oyuncuyla hem savunmadan çabuk çıkmada zorlanıyor hem de Carvalho ile Pepe’nin yaptığı gibi pas trafiğinde bu bölge çıkış noktası olamıyor. Terim’in takıma eklediği mücadele azmi ve oyuna konsantrasyona söyleyecek fazla bir şey yok. Ama sorun yalnız defansta değil.
İsviçre kaderimiz
Orta saha risk almadan hücum adamlarına yaklaşamıyor, takım oyun alanını bir bütün halinde kullanamıyor. Portekiz’in bu konudaki gücünü inkar etmek mümkün değil. Grubun en güçlü ekibi. Her şey daha bitmedi. İsviçre maçı kaderimizi çizecek.