Abdullah Gül’ün ’bulunmaz’ yanı...

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün dava dosyası bulunamıyor.

Benim ceza fişimi devlet kaybetsin diye ne kadar umutlanmıştım da, avuç içi kadar káğıt asla kaybolmadı. Hep peşimden geldi küçük káğıt.

Alıp devlet adına ben kaybettiğim zaman "kurtuldum" dediğimde, küçük káğıdın aynısını yapıp göndermişti devlet.

Ama Cumhurbaşkanı’nın altı kilo ağırlığındaki dosyası kayboldu.

O dosya Erbakan’ın mahkûm olduğu "kayıp trilyon davası" dosyasıdır.

Abdullah Gül, "milletvekili dokunulmazlığı" kapsamından çıktığı için yasaya göre Cumhurbaşkanlığı’ndan önceki suçlarından sorgulanabilir.

Ama dosya kayıp.

*

Benim küçük ceza káğıdım hiçbir zaman kaybolmadan peşimden gelmişti.

O yıllarda tanınmamış sıradan bir ismi, zırt-pırt değişen adresimi nasıl da buluyordu devlet.

Yeni adrese portmantodan önce geliyordu benim küçük ceza káğıdım.

Ama Cumhurbaşkanı’nın dosyası yok oldu.

Ben biliyorum; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kim olduğunu bilememe olasılığı da var devletin. Ya da...

Çankaya Köşkü’nün adresini bulamama...

*

Dosyayı muhalefet adına kovalayanlardan Atilla Kart, önerge vererek "Dosyanın nerede olduğunu" soruyor; Başsavcılık TBMM’de diyor... TBMM, Adalet Bakanlığı’na iade edildiğini söylüyor... Adalet Bakanlığı uzun zamandır düşünüyor:

"Bu dosya nerde?.."

Sonuçta Erbakan’ı hapis cezasına mahkûm eden "kayıp trilyon davası"nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili kısmı, 28 Ağustos 2007 tarihinden beri kayıp. Bulunamıyor...

Böylece Abdullah Gül’ün "bulunmaz" bir yanı da ortaya çıktı sayılır.

*

Biz sıradan insanlar; verilecek hesaplardan, zahmete değmez kuruşlardan, ceza makbuzlarından asla kurtulamayız.

Yakamıza yapışır küçük káğıtlar.

Ama söz konusu; iktidarın Cumhurbaşkanı olunca, koca dosyalar kayboluyor, görüyorsunuz...

Hem de; din adına...

İman adına...
Yazarın Tüm Yazıları