TÜRKİYE Cumhuriyeti vatandaşlarının ya da kısaca "millet"in bir karmadan oluştuğunu ve bu karmanın çiçek bahçesini andırdığını göstermek için gayrimüslimleri bir kenara itip "Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Boşnak, Laz, Pomak" diyerek saymaya başlamaları tüylerimi diken diken eder.
Postmodern siyaset ve sosyolojinin kakaladığı cemaatçiliğin fitne ve fesat çıkardığını günün moda deyimiyle sağır sultan bile duydu.
Bir de İslamcı taifenin kırk katır ve kırk satır tercihine soktuğu gayrimüslimler var. Ama onlardan daha beterleri var: Dönmeler, karışık olanlar, melezler ve benzerleri. İslamcılar onlara da düşman. En başta Musevilere. Musevi düşmanlığı sadece Filistin sorunundan kaynaklansa, bu geçicidir diye düşünebiliriz. Ama bu düşmanlık ebedi.
* * *
İtalya’da vefat eden zamanımızın büyük opera şarkıcısı Leyla Gencer’in cesedinin yakılıp küllerinin İstanbul Boğazı sularına savrulmasını vasiyet etmesi, İslamcı tayfanın zihniyetini bütün çıplaklığıyla ortaya çıkardı.
Bir İslamcı yazıcının, "Küllerinizle suyumuzu kirletmeyin!" tarzında zırvalaması, çağdaş Türklerin eleştirisine konu oldu. Bu eleştirilere de tahammül gösteremeyen İslamcı tayfa, bu kez, "Nuh Gönültaş, Müslüman olduğu bile şüpheli olan Leyla Gencer için ’Külleri İtalya’da kalsın’ diye yazınca adeta linç edilmeye kalkışıldı. Bunların, kendi fikirleri dışında hiçbir fikre tahammülünün olmadığı bir kez daha ortaya çıkmış oldu" diyerek ikinci bir saldırıya geçtiler. Peki kendilerinin başkalarına tahammülü var mı?
* * *
Bunu geçiyorum. Ben asıl "İsimleri yerli, cisimleri yabancı ünlüler!" manşetiyle ortaya çıkan yazıcının zırvalamasını önemsiyorum:
"Ben de bir zamanlar Yücel Aşkın’dan Emin Alıcı’ya, Türkan Saylan’dan Erol Aksoy’a kadar, bütün ’ünlü isimler’in ’ad’larına bakıyor ve onların ’Türk’ olduğunu zannediyordum" diyor. Ve soruyor: "[Leyla Gencer’in] Polonezköylü olduğunu, Minakowski ailesinden geldiğini biliyor muydunuz? Burada kalıp ne yapacaktı?" (Hasan Karakaya, Vakit, 14.05.08) Tam anlamıyla Nazivári bir ırkçılık bu!
Böylesine saldırgan ırkçılık çok tehlikelidir, "Kavimler Kapısı" Türkiye’de!
* * *
Türklerin 1071 yılında Anadolu’ya gelen nüfusunun 500 bin dolaylarında olduğunu Türk tarihçiler de kabul etmektedir. O sırada Anadolu’da yaşayan yerli halkın 10 milyon kadar Hıristiyan halklardan oluştuğu iddiaları var. Ama biz sadece birkaç milyon diyelim. Bu sayı bile Anadolu yerlilerinin dönemin Hıristiyan inançlı halklarından oluştuğunu kanıtlıyor. Bu insanlar iki yüzyıl içinde Müslümanlaşarak Türk oldular. Bu bir!
İkincisi: Bu Hıristiyan yerli halkın Hıristiyan olmadan önce kendi dinleri ve dilleri vardı. Hıristiyan dinini kabul ederek Rumlaştılar, Ermenileştiler, Gürcüleştiler, vb. Daha sonra da Müslüman oldular. Müslüman olmayanlardan olan Rumlar, Lozan’dan sonra "mübadele"de Yunanistan’a gittiler. Ermeniler, Ermenistan’a çekildiler. Müslüman olan akrabaları Türkiye’de kalıp günümüz Türk milletinin önemli bir kesimini oluşturdular.
Özetlersek: İslamcıların birçoğunun damarlarında Rumlaşmış, Ermenileşmiş Anadolu yerli halklarının kanı var! Benden söylemesi: Biri çıkıp DNA taraması isteyebilir!