Kaplan'ın dişleri falan kalmamış

G.SARAY’ın kadrosu belli. Bordo mavililerde kimin nerede oynayacağı, kötü oynayanın veya sakatlanın yerine kimin gireceği pek öyle bilinmeyen bir şey değil.

Ama Kalli grip olup ülkesine iki defa gittikten sonra Servet’ten oyun kurucu, hatta santrfor yapmaya kalkmıştı. Zaten de sonunu öyle hazırladı. Yalnız "Orada 11 tane Servet olsa iyi olur" dediğinde, Servet’in hırsı, maça asılışı, oyun devamlılığını söylemişti. Dün G.Saray takımında diğer futbolcularda da bu hırs ve inanç gözüktü. Sahaya çıkan herkes de kaderine razıydı. Çünkü takımı yapan teknik direktör değil, kulübün başkanı ve A.Ş’nin başkanı iki Adnan’dı.

Futbolcuların sahadan çıkarken öyle ellerini kollarını sallayıp tepki göstermeye şansları kalmadı. Çünkü yapan kapı önüne konacak. Artık o belli. Yani bir yerde futbolcular sopanın ucunu iyice gördüler. Bu da şampiyonluk motivasyonu için iyi bir olay. Zaten çok az maç kalmış. Bence yeni bir teknik direktör şu dört maçlık havada takımı bozar. İki Adnan; teknik direktör Adnan Polat ve yardımcısı Adnan Sezgin bence artık sonuna kadar gitsinler.

G.Saray 1-0 yendi. Hangi takımı? Trabzonspor’u. Peki, Tranbzonspor nasıl bir takım? "Karadeniz Kaplanı" diyorlar. Mış, muş... Zamanında öyleymiş. Belki kaplanın kaplanlığı gözüküyor ama dişleri mişleri yok. Hani protez diş de taksan ısıramayacak halde. Ersun Yanal, pazartesi günü Avrupa’ya futbolcu bakmaya gidiyormuş. Trabzonspor kaliteli yabancıdan önce kaliteli yerli arasın. Çünkü oynattığı yerlilerin çoğu iyi değil. Bu yerlilerle şampiyonluğa oynayamaz. Yani Trabzon önce şunu kabul edecek. "Ben kötüyüm" diyecek, "İyi değilim" diyecek. Ona göre hareket edecek.

Maçın tek golü taç atışından. Süper Lig’de oynayan bir takım öyle bir taç atışından golü yiyorsa,

o takımın futbolcuları hakkında fazla konuşmaya gerek yok. O pozisyonda amatör küme maçında bile gol yenmez.

Onlara hiç yakışmadı

G.Saray’da iki kaptan var. Birisi Hakan Şükür, diğeri Ümit Karan. Her pozisyonda rakiple oynuyorlar, her pozisyonda hakemle oynuyorlar. Hiç yakışmıyor onlara. Hele darbe yemedikleri halde yerde bir kıvranışları var, zannedersiniz ki, öldüler. Kamera bir tekrar yapıyor, fiske bile yok. O zaman olmuyor. Misal isterseniz dün akşamki var. Bol bol var. Tekrar tekrar oynatın, görün. Ama onların şöyle diyeceğini zannediyorum veya tahmin ediyorum: "Deivid de aynısını yapmadı mı?" Yani bizde örnekler hep kötüyle veriliyor.

Bu dakikadan sonra artık F.Bahçe ve G.Saray’dan çok iyi futbol beklemek hayal. Ama çok iyi mücadele etmezlerse kaybederler. Çünkü iki hafta sonra birbirleriyle oynayacaklar. Yani kendi göbek bağlarını kendileri kesecekler. Geçen hafta hakemler ikisine de aynı kıyağı bir gün arayla yaptı. Onları koparmadılar. Zaten en ufak bir hakem hatası bundan sonra bu iki takım için felaket olur.

G.Saray dün gece "Çok zor bir maç oynadım, kazandım" demesin. Ama şu bir gerçek; G.Saray seyircisi fark etmiş. Belki de bu sezon ilk defa Ali Sami Yen’i full doldurmuştu ve takımını candan desteklediler.

Hakem az hatayla maçı bitirdi. G.Saray takımında en etkili adam Arda’ydı. Top ona geldiği zaman şekil değiştiriyor, rakip zor anlar yaşıyor. Şöyle bir düşünüyorum. Dün geceki maçtan Trabzonspor’dan Yattara’yı, G.Saray’dan Arda’yı alın. Gerideki kalanlardan nasıl bir keyif alırsınız, düşünün. Birileriniz "Lincoln" der gibi oluyor, ama onu bu sene hiç görmedik. Beyefendi geçen hafta gene sudan bir kartla bu hafta oynamadı. Ve hala G.Saray tribünleri ona "Lincoln... Lincoln..." diye bağırdılar. O taraftara bu Lincoln müstehak.
Yazarın Tüm Yazıları