MUSTAFA Denizli’yi futbolcu olarak seyredenilecek yaşta değildim. Fakat korner efsanelerini dinleyerek büyüyenlerdenim. "Altaylı Büyük Mustafa" direkt kornerden çakarmış golü.
Galatasaray’ın Mustafa Denizli’yi futbolcu olarak sahalara davet etmesi pek makul olmaz.
Ama acilen bir "korner atıcı"ya ihtiyaç duyduğu açık.
Futbolda "korner atıcı" diye bir şey yok, bunu ben de biliyorum, fakat Galatasaray gerekirse icat edecek. Başka bir yol yok!
Arda atamıyor, Barış atamıyor, Volkan atamıyor, Okan atamıyor...
Maç boyunca Kaleci Aykut hariç hemen herkes birer kez köşe gönderine gitti.
Abartıyorum fakat 5 veya 6 ayrı futbolcunun korner atamadığına şahit olduğuma eminim.
* * *
Bir futbolcu gelip korner atınca bitecek gibi mi G.Saray’ın derdi?
Hiç sanmam. Eski model otomobiller gibi maçtan 20 dakika önce ısınmaya başlaması gereken isimler var.
Mesela Arda ilk 20 dakika yoktu. Sonra yüzünü yıkadı açıldı.
Açıldı da ne oldu? En azından Okan Buruk’un golünde asist yaptı. Bir de arkadaşlarıyla beraber lüzumsuz fauller yapıp durdu. Hücum bölgesinde rakibe bu kadar faul yapan bir başka takım daha var mıdır acaba?
* * *
Denizlispor’un rakibinin savurduğu acemice yumrukları savuşturmak için kapanması yeterli oldu.
Son hamle eksikliğinden muzdarip G.Saray umutlarını tüketirken keser döndü, hesap döndü, top döndü ve Servet mucize kabilinden bir gol buldu.
Bu sene Galatasaray şampiyon olursa Servet forma satışında Lincoln’ü sollar.
Bence çoktan solladı ya her neyse...
Galatasaray liderliği alamadı fakat şans meleğini yanına çekmeyi başardı.
Adnan Polat için de tabii ki uğurlu bir başlangıç.