Hangi yazarların varlık nedeni ortadan kalkar? Hangi gazetenin satışı hızla düşer? CHP denilen partiyi ne heyecanlandırır? AKP nasıl oy alır? Hangi adamların etkinliği azalır? Hangi kadınların CHP’den milletvekili olma ihtimali kalmaz? Hangi adam türban satışından elde ettiği tatlı karları yan cebine atıp, ayet ve hadis okuyarak milleti kafalar? Türbanlı "first lady"mizin, en ünlü Amerikan restoranlarında yediği yemeğin hesabının Türk Büyükelçiliği tarafından ödenmesini, hangi dindar gazeteler diline dolar? Hangileri dolamaz? Cemil İpekçi’nin aklına mı gelir muhafazakarlığı? Hangi kızlar hangi müzenin kadınlar tuvaletinde abdest almaya kalkar? Hangi türbanlı kızlar, hangi gösterinin bir parçası olarak Uludağ’da kayak yapar...
* * *
Alevi-Sünni gerilimi olmasa...
AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun "Alevi iftarı" davetine kim yan gözle bakar? Hangi Alevi derneklerinin işlevselliği devam eder? Dedelerin yükselişi diye bir olgu söz konusu olur mu? Başbakan Erdoğan Almanya’da çekilen Alevilere hakaret filmine tepki gösterir mi? Kimin aklına gelir "Ali’siz Alevilik" saçmalığı? 2008 model Hızır Paşalar türer mi? Hangi Alevi dernekleri, hangi gerekçeyle "Eyvah! Alevi sorunu çözülüyor" diye telaşa kapılır? Hangi Alevi yazar ne yazar? Alevi sorunundan beslenenler ne yer ne içerler? Diyanet İşleri Başkanlığı kime karşı mücadele eder? Avrupa ülkelerinde makbul "mezhep örgütlenmeleri" ile kimler gemisini yürütür?
* * *
Sınıf kavgası olmasa...
Hangimiz Nişantaşı’nın kalabalık, çileli, kurumlu ve gürültülü sokaklarından, tevarüs edilmemiş bir asaletin acıklı cakasını çıkarırız? Hangimiz bu cakaya sığınırız? Hangi "Sonradan görme", sonradan görmeliğini bastırmak için başka bir "sonradan görme"ye, "Sen ne zaman buraların çocuğu oldun lan?" diye çıkışır? Hizmetçi kadında "Gayet iyi duruyor" diye selamladığımız türbanı, azıcık okumuş, biraz da paralı kadınlarda yadırgar mıyız? Hangi gettonun hangi gettoyu dışladığına dair hangi tartışmayı yaparız? Fatih ne yana düşer? Harbiye ne yana? Hangi tebliğcinin Cihangir’de yaptığı tebliğ faaliyeti İstanbul’un hangi kafelerinde hangi "kültürel şok geyikleri"ne yol açar? Hangi Göztepe kızı, promosyon gezilerinde arttırdığı görgüsüyle, "Bu herife ben yol yordam öğrettim" diye caka satar? Cumhuriyet’in ilk devrinde ihale zengini olmuş bir ailenin torununun torunları "Mavi kanlıyız / Hep şanlıyız" diye hava atar mı?
* * *
Kürt meselesi olmasa...
O kadınların hangisi o Meclis’e seçilebilir... Hangi savunma sanayi sporları, bu kadar denetimsiz kalır? Hangi Kürt, "Bu kurban bayramında hayvan kesmeyelim" dediği halde, hala bölgenin temsilcisi olarak kalabilir? Hangi Belediye Başkanı, gittiği Avrupa memleketlerinde hangi izzet ü ikbali görür? Hangi dağın hangi eşkıyası, hangi siyasi partinin en temel dayanağı haline gelir? Hangi dağın, hangi köyün adı değiştirilir? Karda yürürken çıkan hangi sesten hangi etnik kökene gönderme yapılır? Hangi adama, hangi dilin türküsünü çığırdı diye mavi gökyüzü dar edilir? Hangi kadın, "Kocan dağa çıkmış" dendiğinde, kocası Uludağ’a çıkmış gibi davranır? Hangi bombanın bir anlamı olur? Diyarbakır’daki hangi adam, "Benim bir ayağım dağda" diyerek, hangi belediyeden ihaleyi kapar? Bir adaya kapatılmış bir adamın anlamı mı kalır?
KİM KİME YAKIN
FEHMİ KORU Tartışmasız Çankaya taraftarı... Taraftarlık meselesini Abdullah Gül’e yönelik eleştirileri üzerine alacak denli abarttığı söylenebilir... Gül’ün Çankaya’ya çıkmasından önce "Gül / Erdoğan dengesi"ne acayip titizlenirdi... Ancak "Çankaya"nın zaptının ardından bu dengeyi pek takmadığını söyleyebiliriz.
MUSTAFA KARAALİOĞLU Star gazetesinin başındaki isim olarak iki tarafla da arayı iyi tutuyor... Ancak bir tercihe zorlansa, mesela Tayyip Erdoğan, "Mustafa artık safını seçmen gerekiyor! Ya ben, ya Abdullah" dese... İşte o zaman kesin tavrını Tayyip Erdoğan’dan yana koyacaktır.
EKREM DUMANLI Hem Abdullah Bey’e, hem de Tayyip Erdoğan’a eşit mesafede ya da mesafesizlikte... Zaman’ın Genel Yayın Yönetmeni olarak bir gün Abdullah Bey tarafından, "Ekrem... Bu iş böyle gitmez... Artık safını seçmelisin" diye sıkıştırılsa... Gazeteciliği bırakır da yine bir seçim yapmaz.
SALİH MEMECAN Duygusal zekası çok yüksek... Bu nedenle bağlanma katsayısı epey fazla... Abdullah Bey’i de, Ali Babacan’ı da kendi kaleminden görüyor... Bu nedenle onlara olan bağlılığı daha yüksek... Ancak Tayyip Bey ile arasında adını koyamadığı bir soğukluk var... Bu nedenle karikatürlerinde Tayyip Bey’i biraz daha acımasızca çizerken, Abdullah Bey’i daha şefkatli bir şekilde karalıyor. Zorlanırsa kimi seçer mi? Zorlanmasına gerek yok... O safını seçmiş!
ERGUN BABAHAN Aslında iş sadece kendisine kalsa... Hem Abdullah Bey’le, hem de Tayyip Bey’le arayı iyi tutacak... Ancak maalesef bu işlerin doğasında "Bir tarafa tam uyum" gösterilmesi gereklidir... Bu nedenle o da tercihini "Aynı dili konuştuğunu sandığı" taraftan yana yapmış durumda... Tayyip Bey’in bir tutum almasına karşılık olarak konvansiyonu ve dengeyi Abdullah Bey’le sağlıyor.