Edebi dokunulmazlık yoktur

İYİ denemeci Oğuz Demiralp’in Cumhuriyet’te yayınlanan Orhan Pamuk hakkındaki bir konuşması, birdenbire sevdikleri yazara toz kondurmayanları ayaklandırdı. Bazı sitelerde edebi olmayan bir dille bu düşünceyi açıklayanı da, yazanı da, yayınlayanı da yakışıksız biçimde yerdiler. İncelik sınırlarını aştılar. Şinasi’nin edebiyat/edep ilişkisini yalanlamak istercesine.

Ne demiş AB Genel Sekreteri Büyükelçi, denemeci Oğuz Demiralp:

"Orhan Pamuk’un Türkçe sorunu bulunduğunu. Nobel verenlerin Pamuk’un eserlerini Türkçesinden okusalardı aynı değerlendirmenin yapılıp yapılmayacağı konusunda teknik bir şüphesi olduğunu."


Daha önce de Prof. Dr. Tahsin Yücel, Kara Kitap üzerine yazdığı aynı başlığı taşıyan (Hürriyet Gösteri, Kasım 1990, Sayı: 120) yazısında, Orhan Pamuk’un Türkçesini örneklerle eleştirmişti.

Sevgili Mehmet Barlas, "Bir başkadır benim memleketim" yazısında (Posta, 31 Aralık 2007 Pazartesi) Oğuz Demiralp’e ve söylediklerine şöyle bakıyor:

"Çünkü gerçekten ’bir başkadır benim memleketim’ diye düşünüyorum. Kimi ’Nobel, Pamuk’a değil çevirmene verilmeliydi’ diye düşünür.

Neyse... Bizim diplomatlarımız neden Kıbrıs’a herhangi bir dilde 30 yıldır çözüm üretemediklerini araştırmak yerine, Nobel’li tek Türk’ün başarısına takıldıkları için de bir başkadır benim memleketim."


Sevgili Mehmet Barlas, her zaman, olaylara, düşüncelere çoğulcu bakan, yan tutmayan, fanatizme, fanatiklere yüz vermeyen, okuyan, dünyayı izleyen bir yazar dostumdur.

Bana kalırsa, onun ironik yazı üslubuna biraz aykırı düşen bir üslup kullanmış.

Oğuz Demiralp’in edebiyatçı kimliğini bilseydi, yergisini siteme dönüştüreceğinden kuşkum yok.

İyi Fransız şairi Saint-John Perse, Seferis, Oktavio Paz, Pablo Neruda, Yahya Kemal Beyatlı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu da diplomattı, bunların eserlerini eleştirirken bunu kaale alır mıydın sevgili Mehmet.

* * *

OKURLARIMA
iyi denemeci Oğuz Demiralp’in edebi yanını kısaca tanıtmalıyım.

Oğuz Demiralp (1952) 1973’ten başlayarak Yazı, Soyut, Oluşum, Tan, Yazko Edebiyat, Gergedan dergilerinde yazdı.

Abdülhak Şinasi Hisar, Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, İsmet Özel üzerine çözümleyici yazılarıyla dikkati çekti.

Türkiye’nin saygın edebiyat ödüllerinden Memet Fuat Deneme ve Eleştiri Ödülü’nün deneme dalında olanını Satırlar Arasında Aylaklık kitabıyla kazandı.

Kitaplarından bazıları; Kutup Noktası: Ahmet Hamdi Üzerine Eleştirel Deneme, Okuma Defteri, Yazı ve Yalnızlık.

İyi bir edebiyat okuru, onun yazdıklarından daima yararlanmıştır, benim gibi.

Şimdi bu biyografiyi okuyanların, yapıtlarına yöneleceklerini umuyorum. Okumalarını bitirdikten sonra, onun böyle bir eleştiri yapmaya yeterlik kazandığını kabul edeceklerdir.

Nobel almak elbette önemlidir, üstelik kazanan tek Türk yazarsa övüncümüzün, sevincimizin ölçüsü yoktur. Onun için Stockholm’e gittim, sevincimizin derecesini yansıtan yazılarım, Hürriyet’in birinci sayfasında yayımlandı.

Ama bu zafer, Orhan Pamuk’u eleştirilerden münezzeh kılmak için bir gerekçe, bir zırh değildir. Dokunulmazlık en çok yazara zarar verir.

* * *

SEVDİĞİMİZ, beğendiğimiz yazarları biraz daha nesnel değerlendirenlere tahammül etmeye alışalım. Onların söylediklerinde, yazdıklarında gerçeklik payı arayalım.

Edebiyat, PEN kulüp üyeliğini kaldırır ama FAN kulüp üyeliğini kaldırmaz.
Yazarın Tüm Yazıları