Mirası reddeden bir taşla iki kuş vurabiliyor

Mirasın reddi, genellikle intikal eden borç tutarının, kalan mirastan fazla olması halinde ortaya çıkıyor. Daha açık bir anlatımla, mirasçılar, kendilerine intikal eden tüm mirasla, ölen kişinin bıraktığı borçları ödeyememe tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyorlar.

Bu gibi durumlarda, "mirasın reddi" en çıkar yol olarak gözüküyor. Bazen de mirasçılardan bir kısmı mirası reddediyor ve mirasın diğer mirasçılara intikalini sağlayabiliyor. Bu durum genellikle, reddeden mirasçının piyasaya yüksek tutarda borçlu olduğu zaman gündeme geliyor. Örneğin, ünlü bir devlet adamının çocukları, bu nedenle mirası reddetmiş, borcu olmayan eşi ise reddetmemiştiÖ

Mirasın reddi; mirasçının, kendisine intikal eden mirası kabul etmemesi anlamına geliyor. Miras bırakan hayatta iken, mirasın reddi mümkün değil. Çünkü miras hakkı ölümle birlikte doğuyor.

SÜRE ÖNEMLİ

Mirasın reddi için "üç aylık bir hak düşürücü süre" var (Medeni Kanun Md. 606). Bu "üç ay içinde" reddolunmayan miras, kabul edilmiş sayılıyor. Üç aylık süre, miras bırakanın ölüm gününden itibaren işlemeye başlıyor. Ölümden, haklı nedene dayanarak haberdar olmayan ve bu durumu ispatlayan mirasçı hakkında, red süresi, ölümü öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlıyor.

Haklı bir nedenin varlığı halinde, Sulh Hakimi, üç aylık sürenin uzatılmasına karar verebiliyor. Ancak bunun için ilgililerin bir talepte bulunmaları gerekir.

BAŞVURU NEREYE YAPILACAK?

Mirasın reddi konusundaki başvurunun, miras bırakanın son ikametgahının bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine yapılması gerekiyor.

Mirasın reddi, kayıtsız ve şartsız olmalı. Miras reddedildikten sonra, mirasçı bu beyanından kural olarak dönemiyor. Ancak hata, hile ve ikrah (korkutarak zorlama) hallerinden biri mevcut ise beyandan dönmek mümkün olabiliyor. Başka bir anlatımla hem borçtan kurtulup hem de aylık almak suretiyle "bir taşla iki kuş" vurabiliyorlar.

EMEKLİ AYLIĞI NE OLACAK?

Mirasçıların kendilerine intikal eden mirası reddetmeleri, T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ya da Bağ-Kur tarafından bağlanacak aylıkları da reddettikleri anlamına gelmiyor. Mirasçılar, kendilerine intikal eden mirası reddetseler dahi, bu kurumlardan, ölen kişiden dolayı aylık alabiliyorlar. Başka bir anlatımla hem borçtan kurtuluyorlar hem de aylık almak suretiyle "bir taşla iki kuş" vurabiliyorlar.

Ancak anne ya da babasını öldüren bir kişiye, anne ya da babasından dolayı aylık bağlanması söz konusu olamıyor (Kanun Md. 510). Nedenine gelince, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın aile üyelerine karşı, aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse, mirasçılıktan çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.