İşçi ücretine zam yapılması zorunlu mudur

YÜZDE 4 olarak hedeflenen 2007 yılı enflasyonunun, ciddi şekilde hedeften uzaklaşıp, yüzde 9’a dayandığı bir ortamda "İşveren, 2008 yılı için işçi ücretlerine zam yapmak zorunda mıdır?" diye sorulur mu diyeceksiniz.

Haklısınız...

DOLAR CİNSİNDEN ÜCRETLER

Peki... Olaya bir de dolar cinsinden bakar mısınız?

Dolar cinsinden gelirler arttı. Ocak 2007’de 1000 YTL ücreti olan işçinin, geliri (doların YTL karşısında değer kaybetmesi nedeniyle) dolar cinsinden Aralık 2007 itibariyle arttı. Nitekim dün gazetelerde okudunuz; 2007 yılı eylül sonu itibariyle, milli gelirde dolar cinsinden yüzde 23.1 artış olmuş. Özetle, ücretlilerin geliri, ocak ayına kıyasla, dolara çevrildiğinde, azalmadı aksine arttı. Doğru, ancak burada ince bir nokta var; bu ülkede ekmek, peynir, meyve, sebze, fasulye, bulgur, kitap, defter, gazete, dolmuş parası, elektrik, su, gaz parası, dolarla ödenmiyor ki!..

Bu aşamada, esas olan, gelirin dolar cinsinden değil YTL cinsinden artıp artmadığı.

ÜCRETLER, ENFLASYON VE ZAMLAR

2007 yılı başında 100 birim olan ücret, yüzde 9’a yaklaşan enflasyon nedeniyle eridi. 2007 Aralık ayındaki 100 birim ücretin satın alma gücü, 2007 Ocak ayındaki 100 birimin satın alma gücüne sahip değil.

2007 yılı içinde yapılan irili ufaklı zamları ve vergi artışlarını, 2008 yılında yapılacak zamlar ile Ocak 2008’de yürürlüğe girecek; Emlak Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Damga Vergisi, Çöp Vergisi ve harçlardaki artış izleyecek.

2007 yılında, ücretlerin satın alma gücünün düştüğü bir gerçek. 2008 yılında da bazı zam ve vergi artışlarının olacağı da ayrı bir gerçek.

O halde, "Ücretlere zam yapılması gün gibi ortada iken işveren, 2008 yılı için işçi ücretlerine zam yapmak zorunda mıdır sorusu da nereden çıktı?" diyeceksiniz. Onu da açıklayalım.

ZAM ZORUNLU MU?

İlke olarak, işçi ücretlerine yapılacak zammın, iş sözleşmesinde ya da toplu iş sözleşmesinde belirlenmesi gerekir.

İşçiye yapılacak zammın, iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde belirtildiği halde, belirtilen oranda ya da hiç zam yapılmaması, işçiye haklı nedenle fesih hakkını verir ve iş sözleşmesini haklı olarak fesheden işçiye kıdem tazminatı ödenir (İş Kanunu, Md. 24/II-e).

Sözleşmede, işçiye yapılacak zammın yer almadığı durumlarda, işçiye zam yapılmaması ya da düşük zam yapılması, işçiye sözleşmeyi haklı nedenle fesih hakkını vermez. İş sözleşmesinde olmadığı halde "Zam yapılmadı" diye işi bırakıp, işe gelmeyen işçinin, iş sözleşmesini işveren, "devamsızlık" gerekçesiyle "tazminat ödemeden" feshedebilir.

Nedenine gelince; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesinin (g) bendine göre; işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın, "ardı ardına iki iş günü" ya da bir ay içinde, iki kez herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü veya "bir ayda üç iş günü" işine devam etmemesi, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışı olarak kabul edilmekte ve işverene, hizmet sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı vermektedir. Yargıtay’ın kararları da bu yönde (Yargıtay Kararları ve İş Müfettişi Cumhur Sinan Özdemir’in bu konudaki makalesi için Bkz. www.yaklasim.com).

ZAM VE ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ

2007 yılında yapılan irili ufaklı zamlar ve vergi artışları 2008 yılında da devam edecek. Bu durumda işçilerin 2008 yılı ücretlerine zam yapılması kaçınılmaz bir gerçek. Ayrıca, 2008 yılında yürürlüğe girecek olan "Asgari geçim indirimi"nden kaynaklanan vergi indiriminin de ücretlilere yansıtılması gerekiyor.

Ancak, sözleşmede ücret artışının belirtilmediği, ücretlerin de net olarak belirlendiği durumlarda, işverenin zam yapmayıp, asgari geçim indirimi farkını yansıtması halinde, bunun bir yaptırımının olmadığı da ayrı bir gerçek. Net olarak belirlenen ücretlerde ise, asgari geçim indirimi farkının ödeneceğine dair düzenlemenin, yasa yerine, tebliğ ile yapılması da ayrı bir tartışma konusu...
Yazarın Tüm Yazıları