Washington’daki ’lobi’ye 14 ayda 3.2 milyon dolar ödedik
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ABD’deki lobicilik faaliyetlerimiz yeterli mi?
Ermeni tasarısıyla birlikte yeniden gündeme gelen Ankara’nın "lobicilik" faaliyetleriyle ilgili farklı sesler duyuyoruz.
Çoğunlukla görüşler lobiciliğin yeterli olmadığı yolunda.
Örneğin hafta sonunda New York’ta, Dünya Anıtlar Fonu’ndan Hadrian Ödülü’nü alan Rahmi Koç bu görüşü paylaşanlardan.
Amerikan basını ise tam aksini, yani Türk tarafının yoğun bir lobi baskısı uyguladığını düşünüyor.
New York Times Gazetesi’nde geçenlerde bu konuda yayınlanmış olan yazıyı dikkatinize sunuyorum.
Gazeteye göre, Türkiye birkaç lobicilik ve iletişim şirketiyle birden çalışıyor.,
Bunların arasında, eski Temsilciler Meclisi üyesi Robert Livingston’un başında olduğu Livingston lobicilik şirketi, yine eski Temsilciler Meclisi üyesi Stephen Solarz’ın ve eski Temsilciler Meclisi çoğunluk lideri Richard Gephardt’ın şirketleri var.
Türkiye’nin lobicilik faaliyetlerine 14 ayda yani Ağustos 2006’dan bu yana ödediği para 3.2milyon dolar.
1999 yılından bu yana çalıştığı Livingston’a şimdiye kadar ödediği para ise 12 milyon doların üzerinde.
New York Times’tan, Richard Gephardt’ın Türkiye ile bir yıllığına 1.2 milyon dolarlık bir kontrat imzaladığını öğreniyoruz.
SAF DEĞİŞTİREN KONGRE ÜYESİ
Bu arada ilginç bir nokta.
Missouri’li eski Temsilciler Meclisi üyesi Richard Gephardt daha önce Ermeni tasarısının destekçileri arasındaymış.
Saf değiştirdiği için Amerika’daki Ermeni lobisi tarafından fena halde eleştiriliyormuş.
En uzun süreden beri lobiciliğimizi yapan Livingston’a dönersek, şirket Azerbaycan, Cayman Adaları’nın da aralarında olduğu bir müşteri portföyüne sahip.
New York Times’a göre, bu şirketin 2000 ile 2004 yıllarında Ermeni tasarılarının durdurulmasında payı büyük olmuş.
Robert Livingston’un tasarıyı durdurmak için temasa geçtiği isimler arasında, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile Beyaz Saray’ın en üst politik danışmanlarından (şimdi görevinden ayrıldı) Karl Rove da var.
Gazete, Livingston’un Türkiye tarafına çekmeyi başardığı kongre üyeleri arasında Demokrat Partili John Murtha, Cumhuriyetçi Bobby Jindal, yine Cumhuriyetçi Tom Tancredo ve Roger Wicker gibi isimleri sayıyor.
Dikkat çekici bir şey daha.
Yukarıda saydığım isimler "kara gözleri" için Türkiye yanlısı olmuyorlar elbette.
Gazetenin iddiasına göre, Livingston, kongre üyelerinin seçim kampanyaları için 200 bin dolardan fazla harcamış.
Örneğin, Murtha’nın kampanyasına 3 bin dolar, Jindal’ın Louisiana valiliği için kampanyasına 10 bin dolar vermiş.
Son bir nokta.
Gazeteye göre, Ermeni tasarısını destekleyen Kaliforniya’dan demokrat kongre üyesi Adam Schiff "Türkiye’nin lobiciliği şimdiye kadar gördüğüm en yoğun lobicilik" demiş.
Avrupa’nın en büyük ’Kültürel Miras Ödülü’nün sahibi Örnek
BİR hafta içerisinde "kültürel mirasımızı korumaya" iki önemli ödül.
Birincisi önceki gün gazetelerde okuduğunuz gibi, Koç Grubu’na giden Dünya AnıtlarFonu’nun Hadrian ödülü.
New York’taki ödül töreninden bir, iki gün önce İstanbul’da anlamlı bir ödül törenine katılma fırsatını buldum.
"Europa Nostra" yani Tüm-Avrupa Kültür Federasyonu’nun turizmci Yusuf Örnek’e verdiği en büyük "kültürel mirası koruma" ödülü.
Aynı zamanda felsefe doktorasına sahip olan Vasco Turizm’in Genel Müdürü Yusuf Örnek’in bu ödülü alma nedeni Kapadokya’daki Sarıca Kilisesi’nin restorasyonu.
Sarıca Kilisesi’nin restorasyon projesi, Avrupa genelinde 32 ülkeden kültürel mirası korumayı amaçlayan 158 proje arasından birinci seçilerek büyük ödülü almaya hak kazanmış.
Kapadokya’ya yaptığım gezilerin birinde ziyaret ettiğim Sarıca Kilisesi bölgenin en olağanüstü vadilerinden birine bakıyor.
Kayalara oyulmuş kiliselerin çoğu gibi küçücük ve son derece sade.
Yeraltı suları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kiliseyi dört yıllık bir restorasyondan sonra kurtarmayı başaran Yusuf Örnek’in "Europa Nostra" büyük ödülünü Türkiye kazandırması önemli.
Ayrıca kültürel mirasımızın turizm sayesinde korunabileceğini ortaya koymasından ötürü de önemli.
Keşke Yusuf Örnek gibi bu mirasımızın kıymetini bilen ve korumak için harekete geçen daha çok turizmci görebilsek.