Hayvanları Koruma Yasası uygulamasında eksikler var

HAYVANLARI Koruma Yasası 2004 yılında 5199 sayılı TBMM’den geçerek ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yasalaşmıştır. Ancak son üç yıl içindeki uygulamalar bu yasadan özellikle tam verimin alınamadığını ve yasa çıkmadan önce devam eden endişelerimizin maalesef aynı şekilde tekrar önümüze gelmesine neden olmuştur.

Bu nedenle, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’ndaki hukukçular ve Türkiye’nin hayvan hakları konusunda en kalabalık ve güçlü aktivisti olan ’Hayvan Hakları Türkiye Aktif Güç Birliği Platformu’ (HAYTAP) ile beraber halen bu yasanın mevcut eksikliklerini ortaya çıkmasına faydası olmak ve somut durumları tesbit etmek hatta çözüm önerileri için yasa değişikliğinde dikkate alınması gerekli hususlar üzerinde sizlere fikir vermesi açısından sunmakta sakınca görmüyoruz.

Zamanınızı almadan Türkiye’de hayvan haklarında yasal anlamdaki en temel eksiklikleri aşağıda belirttim. Ayrıca ekli olarak tarafımızca ilgili TBMM Adalet Komisyonu’na teklif edilen yasa önerisini de tekrar aşağıdaki başlıklar da istediğimiz temel değişiklikler ile birlikte sunacağız .

Özellikle aşağıdaki hususlar üzerinde durulmasını hayvan severlerin değil özellikle ’hayvanların hakları’ açısından dikkate alınmasını bir daha vurgulamamız gerekiyor. Daha detaylı açıklama yasa değişikliği önerimiz’de daha kapsamlı olarak değişmesi, gerekli her bir madde için detaylı olarak ve uluslararası andlaşmalar da göz önünde bulundurularak gerekçelendirilmiştir.

Bunlardan bazıları özetle şu noktalarda toplanabilir:

- Hayvana can değil, ’mal’ olarak bakılması vahim bir durumdur. Yasa koyucu ısrarlı bir şekilde toplumun vicdanın gerisinde kalan bir yasa çıkarmış, çıkan bu yasa da zaten uygulama yeteneği bulamamıştır.

- Son yıllarda yurda girişi korkunç bir şekilde artan eski Doğu bloku ülkelerinden kaçak ev ve süs hayvanlarının getirilmesi kesinlikle en az 10 yılboyunca yasaklanmalı veya sınırılandırılmalıdır. - Toplu hayvan itlaflarının engellenmesi için 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtasının ilgili maddeleri kaldırılmalıdır.

- Paran kadar hayvana işkence et mantığından kurtulunmalı; yönetmelikte özellikle para cezalarının en azından makul seviyede tutulması ve yapılacak yasa değişikliğinde hürriyeti bağlayıcı cezaların dikkate alınması gerekmektedir.

- Barınaklar bakımevi olarak faaliyet göstermeli ve acilen islah edilmelidir. Gerektiğinde belediye veteriner işleri müdürlüklerinden sorgulanabilmelidir.

Ahmet Kemal ŞENPOLAT- HAYTAP Hukuk Danışmanı, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı

45 günde 3 sokak!

"BUNDAN yaklaşık 1-2 ay kadar önce mahallemizin (Mustafa Kemal(!) Mahallesi) asfalt sorunu ile ilgili bir mahalle sakininin asfalt sorunu ile ilgili bir yazısını yayınlamıştınız. Şahsınızda gazetenize çok teşekkür ederiz. Yazınız üzerine Çankaya Belediyesi ekipleri mahallemize geldiler ve asfalt çalışmasına başladılar. Ancak, batılı gibi başlayıp doğulu gibi devam ettiler. Daha doğrusu devam etmediler. 2-3 sokak asfaltlandıktan sonra çalışma durdu. Anlaşılan müteahhit firma ve belediye arasındaki parasal sorunlar yüzünden çalışma ilerleyemiyor. 45 günde 3 sokak! Asfaltlanmış... Kış geliyor, mahallenin halini düşünün."

Dümen suyundaki TRT

"TRT’nin yayınları Cumhuriyet ilkeleriyle bağdaşmamakta; gittikçe tarafsızlığını yitirmekte; dünyada olup bitenler genellikle bir tarafa bırakılarak, izleyiciler uyutulmaya, daha doğrusu ’iktidarın siyasetine uydurulmaya’ çalışılmaktadır. Böylece de, devletin TRT’si, iktidarın dinci siyasetine alet edilmektedir. Tüm ilgililerden ve yetkilileren talebimiz, TRT’nin bir an öne -Türkiye’yi şeriata teslim etmek isteyen- iktidarın etki alanından kurtarılarak, özerkliğine yeniden kavuşturulması ve çağdaş Türkiye’ye yakışır, tarafsız, bilgilendirici ve bilinçlendirici yayınlar yapmasının sağlanmasıdır."

Dursun ATILGAN- Avrupa ADD Federasyonu Genel Başkanı
Yazarın Tüm Yazıları