MEHMET Barlas, 14 Eylül tarihli Posta Gazetesi’nde "Mehmet Barlas Mantığı"na örnek olabilecek harika bir yazı yayımladı.
Ona göre, demokrasinin laikliği tehlikeye attığını düşünenler varmış ülkede. Doğrudur, ama ona demokrasi denmez. Başıbozuk, illiberal demokrasi denir. Demokrasi, laikliği tehlikeye attığı zaman kendisini de tehlikeye atar.
Oysa laikliği tehlikeye atan demokrasi değil, bizzat AKP hükümeti! Düşünceyi ifade özgürlüğüne yabancı bu mantığa göre, AB’yi eleştirmek, AB düşmanlığı anlamına geliyor!
BİRAZ KAFA YOR
Mehmet Barlas, AKP iktidarının laikliğe dönük tehdit oluşturduğunu iddia edenlerin ciddi bir problemi olduğunu ileri sürüyor. Ve, "Çünkü kimse ’bunlar ülkeyi kötü yönetiyor’ veya ’bunlar iş bilmiyor’ diyemiyor" diye yazıyor.
Gerçekte, seçmen nüfusunun yüzde 54’ü AKP’nin ülkenin iç ve dış politikasını, ekonomisini çok kötü yönettiğini düşünüyor. Ayrıca, ülkeyi iyi yönetenler ve çok iyi iş bilenler laikliği neden tehlikeye atmasınlar? Tehlikeye karşı şerbetli midir AKP?
Mehmet Barlas, gerçeği görmek istiyorsa, AKP’nin eğitimi İslamileştirmek programına, imam hatip aşkına biraz kafa yormalı; YÖK’e neden düşman, bu konuda da biraz düşünmeli. AKP’nin gündeminin şu anda en önemli maddesi, imam hatip mezunlarını üniversitelere sokacak yasal zemini hazırlamak. Amacı İslamcı kadroları yetiştirmek ve yönetime yerleştirmek. Bu nedenle, şu günlerde selülitli bacaklarla, bikini mayolarla ilgilenmez. Sosyete güzelleri ile manken camiası, beklenen büyük güne kadar plajlarda ve Boğaz’da istediğini yapabilir. Başta türban, kıçta bikini, defile yürüyüşü bile yapabilir. Sıra onlara gelinceye kadar namaz vakitlerinde otobüsleri cami önlerine çektirmek var.
KULLANILMIŞ MENDİL!
Aynı Mehmet Barlas, AKP yanaşmalığı yapan kesimlerde "kullanılmışlık" duygusunun yaygınlaşmaya başladığını yazıyor. "Ancak AK Partililerin de ’katılım’ yerine sadece ’denge hesapları’ ile kendileri gibi olmayanlara mesafeli davranmaları, bunların ’köprüyü geçene kadar’ hesabı içinde oldukları kuşkusunu hem yaratır dem de güçlendirir" diyerek, AKP ileri gelenlerini de uyarıyor. Bu uyarıyı değerlendirmek AKP’nin işi. Ancak AKP, kullanılmış mendil duygusuna kapılan zevattan korkmaz! Çünkü yeni mendil adayları var. Üstelik paketten çıkmış yeni mendil de sayılmazlar!
BU DA İKİNCİ ÖNERİM
AKP, ısmarladığı Anayasa taslağı ile tek parti iktidarı planladığını artık gizlemiyor. Bu Anayasa taslağı ile Cumhuriyet’i iğdişleştirmeyi tasarladığını da gizlemiyor. Anayasalar tarihinde benzeri görülmemiş bir girişim ile Anayasa Darbesi yapmaya hazırlanıyor. Sonuç olarak sadece laikliği değil, Cumhuriyet’i, üniter devleti de tehlikeye atıyor.
Bu nedenle, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, Murat Belge, Mehmet Altan, Eser Karakaş, Etyen Mahçupyan, Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal, Şahin Alpay ve Orhan Pamuk gibi has ve acar demokratların AKP ile ilişkilerini gözden geçirmeleri ülkemiz için çok yararlı olur.
19 Eylül tarihli yazımda, aynı kişilerden imam hatip okulları konusundaki önerimi desteklemelerini istemiştim. Bugün ikinci bir öneri yapıyorum. İsteyenin bir yüzü kara!..