Bildiğim tek şey...

ÇARŞAMBA gecesi Macaristan maçında kolunu dirsek altından yakalayıp Basın Tribünü'ne, bize doğru kaldırdığında Emre hangi duygular içindeydi? Ona kimler ne öğretmiş, içindeki sevgiyi, töleransı değil de öfkeyi nasıl büyütmüştü?

Maçtan sonra perşembe sabahı Nottingham'a gittim. Oğlum Buğra masterını bitirmiş, onu İstanbul'a giterecektim. Kaldığı odanın duvarında bir yazı gördüm; "Cennette hükmedilen olmaktansa, cehennemde hükmeden olmak isterim."

Bu cümle beni bir gece önceye götürdü. Nottingham Forest'ın efsanevi yaratıcısı Brian Clough'ın ismi şimdi şehri baştan başa bölen ve ülkenin en iyi üniversitesine giden caddenin ismidir. Ama büyük başarılara rağmen sıradan kalmayı başarmış Clough şu an yaşadığı günlerden daha çok seviliyor, sayılıyor.

İsimlerle olmuyor

"Bildiğim en iyi şey, hiçbir şey bilmediğimdir.
" Hatırmalıyorum kim söylemiş.

Lincoln çok büyük bir oyuncu. Tamam, tamam da kaç defa topla buluştu, topu ayağında ne kadar tuttu, karakterini oyuna ne kadar kattı ve dün gece ne yaptı?

Zaten isimlerle olmuyor artık. Takım ruhu içinde koşarak, savaşarak, yardımlaşarak sonuç alma zamanı. Bu işaretler var Galatasaray'da. 6 gol olduğu için söylemiyorum. Servet değilse bile Song savunmada atak başlatıyor, ayağa pas yapıyor, gole gidiyor. Sağda Barış, solda Carrusca ve göbekte Linderoth bir zincirin halkaları. Kaleci Orkun, Mondragon'un verdiği güveni vermiyor. Uğur her geçen maçta üstüne birşeyler ekliyor. Nonda kumaşı iyi bir oyuncu. Gol vuruşlarında başarılı ve çok hareketli. Şimdi ekmek parasını İstanbul'da akıttığı terle kazanıyor.

Emeğin bedeli

İskoç hakem Dougal milli maçta çok büyük hata yaptı Macaristan'ı yaptı. Bülent Yıldırım dün gece Fransız Sabin'e çok kolay gösterdiği sarı kartın ardından yine çok kolay gösterdiği ikinci sarı ile Dougal'ın hatasına yaklaştı. Konya o dakikada bitti. Alınteri dedik, herkes akıttığı terin, emeğinin bedelini almak istiyor. Sam Allardyce, Emre'nin peformansını, Emre birilerinin yazdığını beğenmemiş olabilir. Herkes işini yaparken, işin gerektirdiği değerleri asla bırakmayacak, haddini bilecek ve öğrenme arzusunu hayatı boyunca geliştirecek.

Galatasaray bu futboluyla şampiyonluğun en büyük adayıdır. En yaşlısı Feldkamp, en genç futbolcusuyla takım ruhunu, heyecanını birlikte yaratıyorlar. Feldkamp, yönetilmeyi, eleştirilmeyi asla kabul etmeyip en sıkıntılı şartlarda da hükmetme ihtirasında olmayacak bir teknik adam. Çünkü onun tecrübesi var.
Yazarın Tüm Yazıları