Hz. Muhammed ’Bak dostum’ der mi?

ÇOK önemli bir gelişme yaşandı:

Düşünceleri uğruna kurşunlanıp tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Server Tanilli gibi "aydınlanma mücahidi" sayılabilecek bir "Hoca", Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısında "Hoş geldin ey şehr-i ramazan" ifadesine yer verdi.

Önce gözlerimi ovuşturdum.

Evet, yanlış değildi...

Yazıda gerçekten de "Hoş geldin ey şehr-i ramazan" ifadesi geçiyordu.

"Acaba ironi mi?" diye yazıya bir kez daha baktım.

Hayır!

Server Tanilli Hoca çok ciddiydi.

Üstelik...

Olaya Marksist teori açısından yaklaşarak, ramazan ayında sınıfların kaynaştığından, dayanışmanın arttığından bile söz ediyordu.

Gerçi yazısında "tartışmalı tezler" de ileri sürüyordu ama sonuçta "Sol" ve "İslam" arasında kapanmaz bir açık olmadığını da bir biçimde vurgulamış oluyordu.

Bence Server Tanilli, bu yazısıyla, belki farkında olmadan, "dinin sağcılaştırılması" meselesine küçük bir fiske vurmuştu.

* * *

Ancak Hoca’nın yazısında küçük bir kusur da ortaya çıkıyordu ki değinmeden geçemeyeceğim. Sanırım terminolojiye biraz yabancı olduğundan, Hazreti Muhammed’in bir hadisini anlatırken, şöyle bir ifade kullanmış:

"Hazreti Muhammed, kendisine soru soran bedeviye cevap verirken ’Bak dostum’ dedi."

14 asırlık İslam kültür tarihinde, Hz. Muhammed’in herhangi bir hadisinde, herhangi bir kişiye "Bak dostum" diye hitap ettiğine dair herhangi bir kayda rastlanmamıştır. "Yüzyılların Gerçeği ve Mirası" gibi sıkı bir kitaba imza atan Server Tanilli gibi bir Hoca’dan, İslam kültürünün ifade mirasına da bir parça saygı göstermesini beklemek bilmem fazla mı olur?

Eğer Hoca, "Din" ve "Sol" arasında var olduğu iddia edilen mesafenin kaldırılması konusunda bir niyet sahibiyse...

Söylediklerinin istismara kapı aralamaması ve muhatapları tarafından doğru anlaşılması için terminolojiye biraz özen göstermesi gerekir.

Goya’nın Hayaletleri

SON bir aydır sinemalardan acayip tatminsiz bir şekilde döndük.

Nedeni basit.

Ya Gerard Depardieu denilen kıl adamın, aynı hafta içinde iki ayrı filmine birden maruz kaldık...

Ya yeteneksiz Fransız yönetmenlerin elinde heder olduk.

Ya da seçeneksizlikten "romantik komedi" filmlerinde sinirden tırnaklarımızı yedik.

Ama işte nihayet!

Biçare sinemasever bünyeler, "adam gibi" bir filme kavuştu!

Milos Forman ustanın "Goya’nın Hayaletleri" adlı filmi, "Adam gibi bir film" duasına çıkmaya hazırlananlara ilaç gibi geldi.

Film, ressam Goya’nın tanıklığında...

Hıristiyan bağnazlığının en vahşi uygulamalarının sergilendiği engizisyonun, güzeller güzeli bir kadını ne hale soktuğunu anlatıyor.

Ama filmde benim asıl dikkatimi, "Bir din adamının enteresan değişimi"ni yansıtan bölümler çekti.

Bir din adamı düşünün...

BİR Engizisyon döneminde hatırı sayılır bir ulu zat olarak çıkıyor karşımıza.

İKİ Sonra bu ulu zat, heva ve heveslerine yenik düşerek günaha giriyor.

ÜÇ En sonunda din adamı, Fransa’ya kaçarak Voltaire okuyup pozitivist oluyor.

İşin içinde "Din adamı ve değişim" teması bulunmasından dolayı sakın, "Tabii ki dikkatini bu konu çeker! Algıda seçicilik diye bir şey var!" şeklinde bir hüküm geliştirmeyin.

Çünkü katı pozitivist bir adamın imana gelip keşiş olması da aynı oranda dikkatimi çekerdi.

KOZA HAN

BİLİYORUM, Hürriyet Cuma ekinde yayınlanan "Türkiye’nin En İyi 10"larına mutlaka ama mutlaka bir itiraz gelir.

Bu tür seçmelerin herkesi memnun etmesinin imkánsızlığının tabii ki farkındayım.

Yani tatsız bir çıkıntılık yapmak niyetinde değilim.

Ve fakat...

Yeryüzünün hangi jürisi söz konusu olursa olsun...

Hangi kriter uygulanırsa uygulansın...

Eğer "Türkiye’nin En Güzel 10 Hanı"ndan söz ediliyorsa...

Bursa’da Osman Gazi Camii ile Ulu Cami arasındaki o muhteşem "Koza Han" es geçilemez.

O Koza Han ki, asırlık çınarları, şişman kedileri, iç içe geçmişliği, muhteşem serinliği ile insanı kendinden alır.

O Koza Han ki, bir çay içimi soluklanıldığında bile şehrin bütün kirini pasını siler atar.

O Koza Han ki, ipekböceklerinin tıkırtıları arasında insana bin türlü hayaller kurdurur.

O Koza Han ki, görmeden geçilmez.

Kısacası, Koza Han’sız "Türkiye’nin En Güzel 10 Hanı" listesi eksiktir.
Yazarın Tüm Yazıları