Askerin tepkisi korkuttu…

3dk okuma

ANKARASon iki günü hepimiz, Cumhurbaşkanı Gül ile Genelkurmay Başkanı ve Komutanlarla ilişkilerini izleyerek geçirdik. GATA’daki soğukluğun 30 Ağustos kutlamalarına nasıl yansıyacağı merak edildi ve karamsar senaryolar yazıldı. Sonunda derin bir nefes alındı. Ancak bundan sonrası hala merak konusu.

Haberin Devamı

          �Çarşamba günü GATA’da yaşanan soğukluk rahatsızlık yarattı.

          �Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt son derece kibar ve saygılı bir insandır. Görüşlerini paylaşmadığı kişilere dahi hiçbir zaman kabalık etmez. Genelde bütün komutanlar, size kızsalar dahi, efendiliği elden bırakmazlar. Bizim asker böyle tanınır. Karşısındakilere terbiyeli davranmak kültürlerine işlemiştir. Hele Cumhurbaşkanlığı makamına karşı daha da duyarlıdırlar. Onlar için makam önemlidir.

          �İşte böyle bildiğimiz askerlerin, Salı günkü yemin törenine katılmamaları, ardından GATA’daki törende Cumhurbaşkanı’na soğuk davranışları çok dikkat çekti.

          �Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinden hiç memnun olmadıklarını hepimiz biliyoruz. Zaten onlar da bunu hiç saklamadılar. Ancak memnuniyetsizliklerini, daha da ileri götürüp adeta açık ve fiili bir muhalefete dönüştürmeye hazırlandıkları izlenimi doğdu.

Haberin Devamı

          �Genelkurmay Başkanı ve bazı komutanların soğuk ve mesafeli tutumlarının dünkü törenlere de yansıyacağı kuşkuları arttı. Hatta Cumhurbaşkanı’nın törene geliş ve gidişinde hoş olmayacak jestlerden söz edilir oldu. Hava gerildi. Askerin itaatsizlik izlenimi verecek tutumlara gireceği söylentileri arttı.

          �Anlaşılan ya Genelkurmay Başkanı’nın kesin emri veya bu söylentilerin yersizliği nedeniyle beklentilerin hiçbiri gerçekleşmedi.

          �Derin bir nefes alındı.

          �Yine de, asker- AKP ilişkileri pek kolay olmayacak.

          �Anlaşıldığı kadarıyla, Cumhurbaşkanı’na karşı saygısızlık edilmeyecek, makam kesinlikle yıpratılmayacak ve yazılı kuralların hepsine uyulacak. İtaatsızlık anlamına gelecek veya böyle bir görüntü verecek tutumlar takınılmayacak.

          �Ancak, o kadar.

          �Daha ileriye giden, kişisel ilişkilerin sınırlarını genişleten jestler veya tutumlardan kaçınılacak. Asker ile Cumhurbaşkanlığı ve AKP üst düzeyi arasına belirli bir mesafe konacak.

          �Bir başka anlatımla, toplumdaki “ bekleyelim ve görelim” yaklaşımının benimsendiği anlaşılıyor.

Haberin Devamı

          �Kamuoyunun nabzı, Cumhurbaşkanı Gül’e zaman kredisinin açılması ve nasıl hareket edeceğinin izlenmesi yönünde atıyor. Genel olarak, medyadaki hava da aynı yönde. Kimse gerilim istemediği gibi, Genelkurmay ile Cumhurbaşkanlığı arasında bir çekişme veya sürtüşme arzulanmıyor.

          �Tabii her şey, önümüzdeki dönemde yaşanacaklara ve hükümetin alacağı kararlara bağlı olacak.

          �Özetlemek gerekirse, uzunca bir süre “asker bu işe ne diyecek?” sohbetlerine devam edeceğiz. Zaman içinde ya taraflar birbirlerine alışacaklar veya yepyeni bir ilişki düzeni kurulacak. Başbakan ne kadar “süreç devam ediyor” dese, kervanın yolundan çıkmadığını söylese dahi, pek rahat olmayacak ve her adımın dikkatli atılmasını gerektirecek bir döneme giriyoruz.

Haberin Devamı

 

ÇOK KONUŞTUK ARTIK İŞ ZAMANI…

 

Yaklaşık 4 aydan beri konuşuyoruz.

 

Hem de ne konuşma.

 

Üstelik neredeyse 7–8 aydır da, hiçbir şey yapmıyoruz. Ne doğru dürüst bir karar alınıyor, ne bekleyen reformlar tartışılıyor.

 

Sadece konuşuyoruz.

 

Aman, oy kaybetmeyelim diye atılacak en basit adımlar dahi atılmıyor. Bekletilmemesi gereken ekonomik önlemler, alınması gereken zam kararları da bekletiliyor.

 

Sadece konuşuyoruz.

 

Bu arada, dünya ekonomisinde fırtınalar esiyor. Borsalar düşüyor, kimi ülkelerde iflaslar yaşanıyor.

 

Bizler ise, sadece politika konuşuyoruz.

 

Irak’taki yangın her geçen gün artıyor.

 

Haberin Devamı

ABD’nin, Bağdat’taki önemli ismi ve şimdiki BM B.Elçisi Halilzad, son derece açık şekilde Irak’ın bölünebileceğini ve böyle bir olasılığın; bölgede savaş çıkmasına neden olabileceğini söylüyor.

 

Bizler ise, alınacak tedbirleri konuşmak yerine, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili son dedikoduları tartışıyoruz.

 

Artık bıkkınlık verdi.

 

Bu ülke artık iş istiyor.

 

Yeni bakanların kollarını sıvalamalarını ve yarım kalmış projeleri tamamlamaları isteniyor.

 

Üstelik yapılacak işler öylesine birikti ki, neresinden başlanırsa başlansın, yeter ki birileri düğmeye bassın.

 

Ekonomi’nin durumu hiç de iç açıcı değil. Özellikle Uluslararası piyasalardaki dalgalanmanın yansımalarını dengelemek, cari açığı azaltmanın yollarını aramak, bekleyen zamları devreye sokmak…

 

Liste çok uzun.

 

Haberin Devamı

Avrupa Birliği ve kamuoyunun beklediği siyasi ve sosyal reformlar var ki, uzunca bir süredir raflardaki tozlu dosyalarda bekliyor.

 

Nihayet, önümüzdeki dönemin en önemli dosyası sayılan, Güneydoğu – Kürt sorunu ve Irak’taki gelişmeler var.

 

Bunların her biri, diğerinden daha önemli. Zaman geçirmeden de üstüne gidilmesi gerekiyor.

 

Kabine artık açıklandı.

 

Sonu gelmeyen devir – teslim ve tebrikleşmeleri bir yana bırakıp, kolları sıvalayalım. Yeni bakanlar hızla işlerine sarılsınlar ve ne karar alacaklarsa alsınlar.

 

Artık kimseler dırdır etmesin.

 

Bir süre için, sadece yapılanlara bakalım.

 

Laf değil, gerçekten iş üretelim.

 

Yazarın Tüm Yazıları