LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
İSTANBUL’da dün hepimizi ilgilendiren üç günlük bir konferans başladı.
"Otomobilsiz Şehirlere Doğru" Konferansı.
Konferansın ev sahibi Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği.
İstanbul Metropolitan Planlama Kentsel Tasarım Merkezi’nde yapılıyor.
Konferansı düzenleyen ise otomobil bağımlılığını azaltmayı hedefleyen "Dünya Otomobilsiz Şehirler Ağı"
Konferansı önemsiyorum.
Zira trafiğin giderek içinden çıkılmaz bir hal aldığı İstanbul için konu pek isabetli.
Bir de elbet "küresel ısınma" meselesi var.
Otomobillerin çevreye, atmosfere verdikleri zararı biliyoruz.
İstanbul gibi eski, tarihi şehirlerin dokusuna da.
Dünyanın önde gelen metropolleri çoktan önlemlerini almaya başladı bile.
Londra, Roma gibi şehirlerin merkezine özel arabanızla girmek pek mümkün değil artık.
Paris Belediyesi’nin bu yaz başında başlattığı müthiş bir "bisiklet" projesi var.
Başkentin çeşitli merkezlerindeki 750 bisiklet durağından abonman usulüyle bisiklet kiralamak mümkün.
Turist olsanız dahi.
Bir durakta alınıp diğer bir durakta bırakılabilen kiralık bisikletlerin sayısı 10 bin.
Paris Belediyesi, bu sayıyı 20 bine çıkartmak niyetinde.
OTOMOBİLSİZ PRENS ADALARI
İstanbul’daki konferansa dönersek üç günlük program oldukça yoğun.
Atölye çalışmalarında, "Avrupa Otomobilsiz Şehirlerin Gelişimi", ya da "Otomobil Bağımlılığının üstesinden gelmek" gibi ilginç başlıklar var.
Konferansın İstanbul’un ulaşımına yeni bir vizyon getireceğini umut ederken esas dikkat çekmek istediğim başka bir nokta var.
Konferansın ikinci gününde "Otomobilsiz Prens Adaları’na" gezi düzenleniyor.
İşte burada duralım.
Adalılar birkaç aydan beri "Trafik Canavarı"na savaş açmış durumda.
Yani "Otomobilsiz Prens Adaları"nda bal gibi motorlu taşıtlar geziniyor.
Oysa İstanbul 3. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 99/11012 sayılı kararı uyarınca Adalar’da motorlu taşıt kullanmak yasak.
Ada fayton ve bisiklet yeridir.
Ne ki özellikle Büyükadalılar her geçen gün motorlu taşıtların artmasından şikayetçi.
Resmi araçların görev dahilinde ve haricinde servis aracı olarak kullanıldığı tespit edilmiş.
Adalar Kaymakamlığı’na "motorlu taşıt istemiyoruz" diye dilekçe gönderilmiş.
Besbelli bugünlerde Adalar’da "motorlu taşıt" krizi yaşanıyor.
Trafiksiz, otomobilsiz yaşamaya alışkın Adalılar isyan halinde.
Hal böyleyken "Otomobilsiz Şehirlere Doğru" Konferansı’nın katılımcılarının "Adalarda motorlu taşıt yok" iddiasıyla geziye götürülmeleri oldukça garip.
Adalar’ın durumu "Alem gider tersine, biz gideriz Mersin"e durumu.
Dünyadaki önemli metropoller otomobillerinden kurtulmanın çarelerini ararken, Adalar gibi cennet mekanlara motorlu taşıtları dolduruyoruz.
Bienal yıkılmak istenen mekanlarda
İSTANBUL Bienali kapımızda.
8 Eylül ile 4 Kasım tarihlerinde düzenlenecek Bienal ile ilgili bir yazı okurken dikkatimi çekti.
Bienal küratörü Hou Hanru’nun seçtiği sergi mekanları arasında AKM ile İstanbul Manifaturacılar Çarşısı var.
AKM geçtiğimiz aylarda "yıkılacak mı? yıkılmayacak mı" tartışmasının odağındaydı.
İstanbul Manifaturacılar Çarşısı da İstanbul’da yıkılmak istenen yerler arasında.
Okuduğum yazıda, Hou Hanru, Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun mozaik panosunun bulunduğu İMÇ’yi modernleşme sürecinin örneği olarak göstermiş.
Çinli küratörün, şehrimizin "belleğine" sahip çıkması bana anlamlı geldi.
İstanbul Bienali’nin sponsorları ise başka bir yazı konusu.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları