ÖNÜMÜZDEKİ aylarda, alkollü içki vergilerinin yeniden düzenlenmesi söz konusu. AB ile müzakerelerde, ülkemizde bazı içkilere uygulanan vergilerin tıkanıklığa yol açtığı iddia edilerek, ithal içkilerde (örneğin viskide) Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) indirilmesi, yerli içkilerde (örneğin rakıda) artırılması isteniyor.
İşin doğrusu, Türkiye’de alkollü içkilere uygulanan ÖTV, AB ortalamasının çok üstünde.
ŞARAPTA ÖTV AB’NİN YÜZDE 390’I
Türkiye’de, alkollü içkilerden alınan vergi (Euro/litre), AB ülkeleri ile kıyaslamalı olarak tabloda gösterilmiştir. Buna göre;
1. Şarapta ÖTV:
AB, şarapta minumum bir ÖTV koşulu aramıyor.
- 12 AB ülkesi, şarap üretiminden ÖTV almıyor.
- İki AB ülkesi (Fransa ve Macaristan), sadece 0,03 Euro vergi alıyor.
- Şaraptan alınan ÖTV bakımından, AB ortalaması 0,58 Euro.
- Türkiye’de şaraptan alınan ÖTV 1,87 Euro yani AB ortalamasının yüzde 390’ı kadar!.
- Böyle olunca, Türkiye’de üretilen şarabın yüzde 70’i kayıtdışı!... İşin doğrusu, şarapta ÖTV artırılırsa, kayıt dışılık da artar. Bu nedenle, yapılması gereken ÖTV artırımı değil indirimidir.
- Türkiye’de biradan alınan ÖTV 0,68 Euro yani AB ortalamasının yüzde 234’ü kadar!
- Bira da 2002 sonunda 0,17 Euro olan ÖTV, şu anda, bu tutarın yüzde 400’ü kadar. Sektörün fazla artışa tahammülü yok.
3. Rakıda ÖTV:
- AB viski, cin, votka, likör, rakı gibi içkilerde 2.48 Euro, minimum ÖTV ödenmesi koşulunu arıyor.
- Yüksek alkollü içkilerden alınan ÖTV’de, AB ortalaması 6.27 Euro.
- Türkiye’de alınan ÖTV ise; rakıda 9.22, votkada ve cinde 9.47, likörde 13.03, viskide ise 16.21 Euro.
Görüldüğü gibi, Türkiye’de yüksek alkollü içkilerden alınan ÖTV, AB ortalamasının rakıda yüzde 147’si, votkada ve cinde yüzde 151’i, viski de ise yüzde 259’u kadar.
İSTENEN NE?
AB, örneğin "viskide ÖTV tutarını indirin, rakıda da yükseltin" diyor.
- Viskide ÖTV indirilmesi demek, viski fiyatlarının ucuzlaması ve ithal edilen viskide artış anlamına geliyor.
- Rakı ÖTV’sinin artırılması demek,rakı fiyatlarının, kayıtdışı üretimin ve kaçak rakı satışının artması anlamına geliyor. Olay bununla da bitmiyor. Sağlıksız kaçak üretimden kaynaklanan zehirlenme ve ölümlerin de yeniden başlaması sözkonusu.
Tabloda da belirttiğimiz gibi, AB, üye ülkelerden alkollü içki türüne göre minimum bir vergi istiyor, ötesine karışmıyor. Türkiye’deki vergiler, minimum vergilerin çok üzerinde. AB bir de yerli üretime ve ithal içkiye, farklı ÖTV olmaz diyor. Türkiye’de de örneğin, yerli ve ithal viskinin ÖTV’si aynı. Geçtiğimiz cumartesi ayrıntılı örnekler verdik; AB ayrıca, ulusal içkilere yüzde 50 civarında ÖTV indirimi kabul ediyor.
Sonuç olarak, alkollü içki ÖTV’sinde AB’ye teslim olmamızın hukuki bir dayanağı yok.