10 Haziran tarihli Vakit Gazetesi, Cumhurbaşkanı Sezer’e olan marazlı düşmanlığını birinci sayfanın manşetinden dünyaya ilan ediyor:
"Sezer’in terörist affına susanlara işçi isyanı. Türkiye’nin 2. büyük işçi sendikasının lideri Salim Uslu, teröre karşı duyarlık isteyen ve bunu siyasi sömürü haline getiren çevrelerin; Sezer’in teröristleri affına hiç tepki göstermemesine isyan etti."
Gazetenin sözünü ettiği sendika Hak-İş. Başkanı da Salim Uslu. Hak-İş belki de dünyanın ilk ve tek sağcı ve dinci sendikasıdır. Uslu, "Demokrasi isteyenlerin, terörü beslediği gerekçesiyle suçlandığı bir ülkede, teröristleri affeden bir Cumhurbaşkanı’nın tavrının hiç rahatsızlık vermemesi, affedilenlerin sayısının da 260’ı bulması ve bu teröristlerin tekrar dağa çıkıp, askere kurşun sıkması, canlı bomba olması kimseyi huzursuz etmiyor" diyor.
HEDEF TSK
Hak-İş Başkanı Salim Uslu bu konuda yıllardır aynı kara çalıcı yayınlar yapan Vakit’ten öğrendiklerini özetleyerek bize satıyor. Hedef Cumhurbaşkanı Sezer ve Türk Silahlı Kuvvetleri. Salim Uslu’nun sözleri, AKP’nin iktidarda kalmasını ve Türkiye soygununun sürmesini isteyenlerin ajanları tarafından köy köy, kahve kahve yayılıyor. Cumhurbaşkanı’nın PKK’lıları affettiği, affedilen PKK’lıların tekrar dağa çıkıp askerlerimize kurşun sıktığı anlatılıyor. "Ajan" deyimini özel görevli anlamında kabaca kullandım. Ama aralarında CIA ajanlarının bulunduğundan da eminim. Bir zamanlar da böyle olmuştu.
SORUMLULUK HÜKÜMETİN
Cumhurbaşkanı anayasal görevi gereği bazı mahkûmları affediyor. Ama bunu padişah fermanıyla yapmıyor. Bir yöntemi var. Bu yöntemin nasıl olduğunu Melih Aşık’tan (Milliyet, 10 Haziran 2007) aktarıyorum:
"CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu kısa bir süre önce Adalet Bakanı’na konuyu sordu. Bakan Cemil Çiçek de şu yazılı yanıtı verdi: ’Hükümlülerin tahliye taleplerini Bakanlığımıza veya Cumhuriyet Savcılıkları’na yapmaları durumunda, zaman geçirilmedin tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevk edilerek hastalığın tıbben tespit edilmesi, sonra raporun (bir kez daha tetkik ve onay için) Adli Tıp Genel Kurulu’na gönderilmesi gerekmektedir. Bu süreç sonunda ikmal edilen dosya, Bakanlığımızca gereği takdir ve ifa edilmek üzere Cumhurbaşkanlığı’na sunulmaktadır."
Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in açıklamasına göre, af sürecinde bir sorumluluk varsa, Adalet Bakanlığı’na ve hükümete ait. Ama ajanlar bu noktada işe karışıp, "Cumhurbaşkanı hükümetin gönderdiği başka kararnameleri imzalamadığı gibi bu af dosyalarını da imzalamayabilirdi" diyorlar. Ajanlar çok iyi çalışıyor. Ve hükümet Cumhurbaşkanı’nı hedef haline getirdiği için bu af konusunda özellikle bir açıklama yapmıyor.
KIÇINA KINA YAKSIN
Bazı alçaklar subayların neden PKK terörüne kurban gitmediğini yazıyorlardı. Üç gün önce bir piyade yarbay, bir de binbaşı 4569 ve 4570’inci sırada şehit oldular. Yazı sahipleri kıçlarına kına yakabilirler. Beşinci kol ajanları sadece yoksul Anadolu çocuklarının şehit oldukları tezviratını yayıyorlar ve "Sorumluluk askerde değil mi, TSK bünyesinde neden profesyonel birlikler kurulmuyor?" diye fesat tohumları ekiyorlar.