Bestseller avcısı Birol Gündoğdu daha önce de ’Ferrari’sini Satan Bilge’yi yayınlamıştı
Onunla Dubai’deki Tarkan konserinde tanıştım. Sahne arkası kabilesinden. Tarkan’ı çok seviyor ve dünyanın neresine turneye gidersen gitsin, peşine takılıyor. "Başka bir işiniz var mı" dediğimde "Ben yayıncıyım. Bir yayınevimiz var: Goa" demişti. Babil’in Kervan Taciri, Yaşama Çevrilen Pedal, Ferrari’sini Satan Bilge ve Robin Sharma’nın diğer kitapları, onun çabaları sonucu Türkiye’ye geldi. Geçtiğimiz aylarda Goa’dan ayrıldı ve Mia Yayınevi’ni kurdu.
BİR zamanlar dünyanın bütün havaalanlarında yolcuların karşı karşıya kaldığı kitap, Dan Brown’ın "Da Vinci Şifresi"ydi. Bugünlerde aynı havaalanlarının dükkanlarında başka bir kitap duruyor: "Secret." Kitap, uluslararası bir başarı oldu. Çıktığı günden beri acayip okunuyor, aynı zamanda da acayip tartışılıyor. Ve bütün tartışmalarda olduğu gibi, işin bir noktası, kişiselleşip Türk yayıncıya kadar ulaşıyor. Yok tarikat üyesiymiş, yok bilmem ne. Bu durumda ona, yani Birol Gündoğdu’ya, soru sormam şart oldu...
Secret’ın tehlikeli bir kitap olduğunu söyleyenler de var...
- Vardır tabii...
Nedir bu hikayenin aslı peki?
- Ciddiye alınacak bir şey değil. Bir yayıncı arkadaş, adını vermemde de sakınca yok, Cem Mumcu, gazetelerden birine Secret’ın tehlikeli olduğunu söyledi. Hatta "Bu kitabı öneren ya da hastalarını bu kitapla tedavi eden doktor varsa, ben onları döverim" dedi.
Siz ne diyeceksiniz?
- Mumcu, hem psikiyatr hem yayıncı. Bu iyi bir şey. İyi olmayan, işine gelince doktor, işine gelmeyince yayıncı olması. Doktor olarak bu kitaba karşı olduğunu söylüyor, ama Okuyanus Yayınları’nın sahibi olarak, bu kitabı Türkiye’ye getirmeye uğraşıyor. Beceremeyince de, uzanamadığı ciğeri kötüleyen bir kedi psikolojisine giriyor. Türkiye’den tam 5 yayınevi, Secret için teklif verdi. Okuyanus da onlardan biriydi. Kitap, bize kısmet oldu. Mesela bu. Sen misin bu kitabı getiren? Kafama bir ateş açmadıkları kaldı...
O zaman itiraf edeyim, ben de Secret’ın bir tarikat olduğunu, sizin de onlarla ilişki içinde olduğunuzu, bu yüzden kitabın yayın hakkının size verildiğini duydum...
- Ya ne demezsin. Bunlar yakında beni gay de yaparlar! Türkiye’de sık sık 5 haftada 180 bin satan bir kitapla karşılaşmıyoruz. Bütün bu karalamalar o yüzden. Yayıncılar da birbirini kıskanır. Doğaldır.
Kitabı okuyan herkesin tepkisi aşağı yukarı aynı: "İyi ama bu anlatılan şeyleri zaten biliyoruz biz. Bir kere tasavvufta var..."
- Tabii, hatta Haşmet Babaoğlu, Mevlana’nın bir deyişini yazdı: "Sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünür, gülistan olursun. Diken düşünür, dikenlik olursun!"
Tamamen Secret işte. Haklı Haşmet Babaoğlu...
- Evet ama "Secret’a ayılıp bayılanlar Mevláná’nın bu sözünden haberdar mı" diyor; bir küçümseme, bir üstten tavır var orada. Kendisi çok entelektüel bir arkadaşımız ya, biz bilemeyiz, o bilir. Biz de biliyoruz kardeşim, sen hiç dert etme. Yanıldığı nokta şu: Secret’ın yazarı, ortalığa çıkıp "Bu, benim keşfim" demiyor. "Hayatınıza uyarlamıyor olabilirsiniz. Tarihteki pek çok mühim şahsiyet, bu sırrı hayatına uyarladı ve başarıya ulaştı. Siz de uyarlayın" diyor. Kadıncağız hepimiz için iyi bir şey yapıyor. Haşmet Babaoğlu’na ne oluyor anlamadım. Hem ne fark eder, o söylemiş, bu söylemiş diye çetele tutmaya, elektriği Edison bulmuş diye kullanmayalım mı yani?
Secret’la kimseye yaranamadınız galiba!
- Aynen öyle oldu. Bir başka yazar da "Yıllardır babaannelerimizden duyduğumuz nasihatların bugün paketlenerek ’çok satan’ adıyla pazarlanmasında bir enayilik var sanki" diye yazdı.
Birincisi biz yalan söyleyip "çok satan" adıyla pazarlamadık. Kitap zaten çok satıyor. Sadece Amerika’da 8 milyon sattı. İkincisi de babaanneniz kuantum fizikçisiyse o ayrı, benimki değildi. Benimki bana "Ne ekersen onu biçersin" dedi ama "Çekim Yasası"ndan hiç bahsetmedi. Zaten kim söylerse söylesin, ne zaman söylemiş olursa olsun, önemli olan, doğru bir şeyi hayatımızda uygulamak ve neticelerinden faydalanmak. İtiraz etmenin, "Bu, tasavvufta da var" demenin insana ne faydası var? Secret ya da tasavvuf uygulayın, yararlanın...