Şimdi sayacağım kitap isimleri, çocukluk yıllarında Doğan Kardeş yayınlarını takip etmiş veya bu kitapların bulunduğu evlerde büyümüş olanlarda aşırı hislenmeye bağlı dalıp geçmişe gitmek türü etkiler yaratabilir.
"Burnuma ödeve oturduğum sırada çayla birlikte gelen reçelli ekmeğin kokusu filan geliyor..." diyene kadar hislenebilirsiniz, ondan sonrası ruhsal tedavi gerektirecek aşama olabilir. Kontrollü hislenin demek istiyorum...
Kitap isimlerine geçelim: "Kon-Tiki", "Leylek Dede", "Gözlüklü Kedi", "Sıcak Ülkeler Doktoru", "Kurtları Yıldıran Kış", "Gri Şapkalı Adam", "Issız Adada Bir Yıl", "Noktacık ile Anton", "Klementine Teyzenin Arabaları" ve tabii "Keşifler ve İcatlar Ansiklopedisi."
Bu kitapları duymamış, okumamış olanlar çoğunlukta olabilir. Ama okumuş olanların veya okumasa bile evde bu kitapları görmüş olanların hepsini, her sayfasıyla ve tabii şahane kapaklarıyla net bir şekilde gözlerinin önüne getirebildiklerine eminim.
*
Şimdi cumartesi cumartesi okuyucunun nostalji ayarlarıyla oynayarak nereye varmaya çalıştığıma bir bakalım.
Geçen pazartesi Beyoğlu’na çıkıp, şöyle bir dolanmamı gerektirecek ufak tefek işler vardı. Bunları sayarak sinirinizi ayrıca bozmayayım.
İşlerimi bitirdikten sonra, tamamen kahve içmeye odaklandığım sırada Galatasaray’daydım. "Nasıl olsa daha devam ediyor sergi, sonra giderim..." diyerek kaçırdığım sergiler arasına yenilerinin katılmaması için çaba göstermeye karar verdim ve Yapı Kredi’ye yöneldim.
Alt katta Preziosi sergisi var. Önceliği üst kattaki Yalçın Emiroğlu sergisine veriyorum.
Yalçın Emiroğlu, askerden dönene kadar Doğan Kardeş kitaplarının kapak tasarımlarını yapmış ama daha sonra mesleği mimarlığa odaklanmış.
"Doğan Kardeş İçin: Yalçın Emiroğlu’ndan Kitap Kapakları" adını taşıyan serginin bulunduğu salona girer girmez ilk mutluluk şokunu yaşadım: "Kurtları Yıldıran Kış!"
Kapağını gözlerimi kapadığımda tüm detaylarıyla hatırladığım belki de ilk kitap. Eskimo baba ve iki çocuk, yanlarında dili dışarıda duran köpek, arka kapakta kalan gemi...
Az ileride kocaman boyutta "Keşifler ve İcatlar Ansiklopedisi"nin kapağı durmakta.
"Kocaman boyutta" dediğim, kitap kapağının orijinal çizimi aslında. Uzaylılar tarafından kaçırılıp kafası iyice karıştırıldıktan sonra dünyaya bırakılmış gibi, hipnotize edilmiş vaziyette çizime yaklaşıyorum.
Kağnı, köpek, flüt çalan adam şeklinde ön kapaktan arka kapağa ilerleyen katar bu kez kocaman. Tasarımcının kesip yapıştırdığı kitap başlığına dalıp gidiyorum; gidilmeyecek gibi değil.
*
Bugün 77 yaşında olan Yalçın Emiroğlu’nun kapakları nasıl yaptığını da sergi salonunda ’okuyabiliyorsunuz’. Kitap kapaklarının öyküsünü anlatırken de bir Doğan Kardeş tadı yakalıyorsunuz:
"...Vedat Bey’in (Vedat Nedim Tör) bu gayretleri sonucunda Altan Erbulak ve Mustafa Eremektar (Mıstık) ile yayınevinin çatısı altında bir araya geldik. Bize ’üç ahbap çavuşlar’ diyorlardı.
Vedat Bey yeni bir kitap yayımlamaya karar verince bana telefon eder, yanına çağırır, elinde tuttuğu bir kitabı önüme koyar ve yüzünde mutlu bir ifadeyle, ’Bak çocuğum,’ derdi; ’şimdi bu kitabı dikkatlice oku ve bu kitabın bütün sayfalarında saklı olan ruhu anlatan motifi bul, çıkar ve bu motifle kitabın kabını oluştur.’ Ben de bana geçirdiği o heyecanla evimin yolunu tutar, Vedat Nedim Tör’ü memnun edecek tasarımı bulmak için vakit kaybetmeden çalışmaya başlardım."
Yalçın Emiroğlu, Vedat Nedim Tör’ün beraber çalıştığı insanlardan kolay vazgeçemediğini de şöyle anlatıyor: "1961 yılında Erzurum’da vatani görevimi yaparken, yayına sokacağı kitapların metinlerini gönderir, bu kitapların kapak ve iç resimlerini yapmamı isterdi. Ancak İstanbul’dan yüzlerce kilometre uzakta, elverişsiz bir mekanda ve malzeme bulmadaki imkansızlıklarla, bu çalışmaları son derece zor şartlarda tamamlardım..."
*
Sergi 3 Mart’a kadar Galatasaray’da. Doğan Kardeş kitaplarına dokunmuş olanlar, kendileri için böyle bir Beyoğlu programı düşünebilir. Bir de küçük eleştiri. Kitap kapaklarından bazılarının röprodüksiyonlarını bulabilsem alıp evime asardım. Sergi kitabı güzel, ama kesmiyor.
İlgi olmayacağını düşünüyorlarsa da yanılıyor olabilirler, benden hatırlatması...