ANKARAÖNCE toz dumanda birbirine karışan iki başlığı ayırmak lazım:
1) İstanbul Emniyeti'nin Hrant Dink suikastındaki ağır ihmali su götürmez. Başta Celalettin Cerrah olmak üzere ekibinin görevden alınması doğaldır.
2) Ama son günlerde medyada kibarca "bilgi kirliliği" olarak takdim edilen ve yalan habere dayalı istihbarat kavgası, Cerrah'ın ayrılmasıyla bitmez.
Bitemez, çünkü bu kavga Hrant Dink cinayeti yüzünden çıkmadı. İstanbul suikastı, bombalar, asayiş sorunu, hatta görevi ihmal bile sadece bahane...
İstanbul'un yeni ağası kim olacak, işte asıl soru bu!
* * *
Hrant Dink'in Şişli'de öldürülmesi, Emniyet'teki cemaat kanadı için fırsattı. Aylar önce suikast ihbarını yapan Trabzon Emniyeti'nin o günkü müdürü Reşat Altay, aniden İstanbul için en uygun aday haline geldi.
Yani anlayacağınız, Trabzon Emniyeti'nden Genel Müdürlük İstihbarat Daire Başkanlığı'na terfi eden Ramazan Akyürek ile halefi Reşat Altay, İstanbul kavgasında asla düşman değil, hatta müttefikti.
İstanbul yakın ve açık tehlikeyi doğru okudu. Muhbir haberleri, ikinci tetikçi hayali hepsi karşı saldırı cephanesiydi.
Düşük yoğunluklu İstanbul savaşında ateşkes veya barış mümkün mü?
Hiç merak buyurmayın, tabii ki huzur ve sükûn sağlanacak.
Yeter ki İstanbul baronu belli olsun.
Pastanın yeniden paylaşım kuralları konulsun.
O zaman bakın, nasıl düşmanlar "ölümüne kanka" olacak.
Çünkü İstanbul'un rantı öyle bir deniz ki herkese yeter.
Meğer ki tek başına yemeye kalkmayın, kimseye yedirmezler.
* * *
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çok sayıda komisyon var. Çevre ve Sağlık, Trafik ve Ulaşım, İnsan Hakları, Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu gibi. CHP Lideri Deniz Baykal'ın verilerine göre bu komisyonlardan, seçimden geçen yıl başına kadar tek bir karar bile çıkmadı.
Diyebilirsiniz ki, tembellik ettiler.
Ama İmar ve Bayındırlık Komisyonu'nun maşallahı var.
Seçimden bugüne kadar 4 bin dolayında karar aldı.
Bu komisyonun 9 üyesi şöyle dağılıyor: AKP 6, CHP 2, Anavatan 1.
Komisyonun ismi, işlevini tarif ediyor zaten.
Yeni alanları imara açmak, yani rant dağıtımı.
Deniz Baykal geçenlerde İstanbul'da 200 kadar önemli imar değişikliğini mercek altına aldığını açıkladı. Belediye marifetiyle kimlerin zengin edildiğini izleyecek özel bir parti komisyonu da kuruldu.
* * *
Bu kampanya doğrultusunda CHP İstanbul örgütü, kentteki 118 imar değişikliği için yargı yoluna gitmeye karar verdi.
Ama hemen ardından sürpriz şekilde açılan davalardan 16'sını geri çekti.
Tabii herkes, CHP'nin neden 16 dosyadaki yolsuzluk iddiasından vazgeçtiğini merak etti. Partili hukukçulara göre, davalar tamamen teknik nedenle geri çekiliyor. Yanlış adrese ve tapu kaydına açılan davalar olduğu söyleniyor.
Ama yine de davalı komisyonun siyasi kompozisyonunu hatırda tutmakta yarar var. Eğer sözü edilen kararlarda CHP'nin de imzası varsa, sorumluluk ortak demektir. CHP davaları bu yüzden geri çekiyor olmasın sakın?
Abartıyor olabiliriz ama unutmayın, orası İstanbul.