Ben anlayamıyorum bazen. Bizim çocuklar artık büyüdü mü, büyümedi mi?
Babasına göre o hálá çocuk. Ama bizim babamıza göre, Sinan 30’una gelince de yeterince büyük olmayacak. Diğer bütün babalar gibi...
Olaylar şöyle gelişiyor: Bir an bakıyorsunuz ki çocuğunuz gayet akıllı davranıyor; izin istiyor, düşünerek konuşuyor, kendi kendine oynuyor, acıktığı zaman mutfağa gidiyor, bir tepside yiyecek bir şeyler hazırlıyor. Mantıklı sorular soruyor, mantıksız yorumlar yapmıyor...
"Tamam" diyorsunuz, "Bu çocuk artık büyüdü!"
Sonra arkadaşınız arıyor. Bir önceki gece oğlunuz onda yatıya kalmıştı ve iki oğlanın neler yaptığını dinliyorsunuz. Oyunlar oynanıyor, odalar toplanıyor. Anne ve babalar mutfakta sohbet ederlerken, çocuklar salonda kimseyi rahatsız etmeden takılıyor.
"Tamam," diyor arkadaşınız da: "Bunlar olmuş!"
Buna göre de planlar yapmaya başlıyorsunuz: "Hmm, o zaman ben şimdi oğlumla oralara buralara gider, oralarda buralarda gezer, şunu bunu yerim" diye...
Ne var ki o anda kader size küçük küçük gülüyor. "Hop hop, değiş ton ton" misali bizimkiler arsızlaşıveriyor birden...
O kibar kibar izin alan çocuk, "hayır" cevabı karşısında çileden çıkıyor. Ailesinden bıktığından, bir daha görmek istemediğinden, başka eve taşınacağından falan bahsediliyor. Evdeki topları bile sizden daha fazla sevdiğini düşünmenize neden olacak bir dizi davranış tutumu içine giriyor.
"Yok... Olmamış daha..."
ANNEYE ÖZEL MUAMELE
Çocuğun içinde bulunduğu bu değişim, onun gelişiminin bir parçası. Peki bu değişim benim dengesizliğime neden oluyorsa ne yapacağız?
Evet, ne yapacağız?! Çünkü ben kriz geçiriyorum böyle durumlarda. O zaman babası devreye girip, "İyi de Nora, o daha altı yaşında" diyor. Başlarda bu cümle benim frenlememi sağlıyordu. Evet, ne olursa olsun daha altı yaşındaydı ve bir çocuktu. Arada bir özenerek olgun davranabilirdi ama o kadar...
Nitekim dediğim gibi beni başlarda toparlıyordu o cümle. Ama sonraları ben de çığırdan çıktım: "Olabilir, benim de uykum var!"
Öyle kıvrak davranıyorlar ki, davranışlarında gösterdikleri değişim, bizim de onları doğru konumlamamıza, dolayısıyla da doğru davranmamıza engel oluyor.
Ve tabii ki, yine bunun sorumlusu biz anneler oluyoruz. Çünkü bu çocuklar babalarına ve bir üst kuşak aile üyelerine böyle davranmıyorlar.
Bize... Sadece bize... Annelere!..
Ama günahını almayayım, Sinan geçenlerde anneme de bu anlamsız davranışlarından birini uygulamış. Tam sofra kurmuş annem, açık büfe istediğini söylemiş Sinan. Yemekleri ona göre yerleştirmişler sofraya. Ama olmamış tabii... Nerede gördüyse, oradaki büfe sistemi evdekine uymayınca kriz geçirmiş bizimki.
Ve annem de tabii ki! Ağlamak bir yana, benim ne demek istediğimi de anlamış oldu.
Tabii ki çocukların bize yaptıklarını, diğerlerine de yapsınlar demiyorum ama, hani, anlaşılmak açısından da iyi oluyor!
İyi çocuk yetiştirmek için 50 öneri
TEMEL ÖNERİLER
1. Siz öyle olmasanız da çocuğunuz sizin mükemmel olduğunuzu düşünüyor. Bu yüzden de ona en iyi model sizsiniz.
2. Yaptığınız hatalar için kendinizi cezalandırmayın. Ders alıp, daha iyisini yapmayı öğrenin.
3. Güne "seni seviyorum" diye başlayın ve aynı şekilde bitirin. Ona bol bol sarılın ve öpün.
4. Çocuğunuza öğretebileceğiniz en önemli becerilerden biri özür dilemek. Öğretme yolu, örnek olmaktan geçiyor.
5. Çocuğunuz yeterince büyüdüğünde, ona yapabileceği küçük görevler verin. Bu, sorumluluk duygusunu geliştirir.
6. Her çocuk diğerlerinden farklıdır. Aklınızdaki tek soru, "Çocuğum için en iyisi hangisi?" olmalı. Yanıt size ve ailenize has olacaktır. İçgüdülerinize güvenin.
7. Hiçbir şey için acele etmeyin ve çocuğunuza da sabırlı olmayı öğretin.
8. Yapılması gerekenlere, eksiklere ve üzüntülere rağmen, iyi olana odaklanın. Güçlükleri etkisiz hale getirmek için mizah yeteneğinizi kullanın.
9. Çocuğunuza kendi kararlarını vermesi konusunda cesaret verdiğinizden ve onu sık sık övdüğünüzden emin olun.
DİSİPLİN İÇİN
10. Yalan söyleme, başkalarına zarar verecek davranışlarda bulunma ve paylaşmama konularında net kurallar koyun.Çocuğunuzu bu kuralları çiğnenmesi durumunda ne olacağı hakkında bilgilendirin.
11. Çocuklar ancak sınırları zorlayarak yerlerini öğrenebilirler. Bu yüzden çizgilerin tam yerini bildiğinizden ve gösterdiğinizden emin olun.
12. "Poposuna bir şaplak" bile olsa, kesinlikle çocuğunuza vurmayın.
13. Disiplinin en önemli kısmı, olumlu davranışların pekiştirilmesidir, bunu unutmayın. "Aferin" demek bu davranışın devamlılığını sağlar.
14. Sinirlendiğinizi fark ettiğinizde, gözlerinizi kapatın ve en az 10’a kadar sayın. Çocuğunuza bağırmayın.
15. Öfkelenen bir çocuğu sakinleştirmek için en iyi yol, dikkatini başka bir yöne çekmek. Kendini aynada izlemesini sağlayın.
BESLENME VE YİYECEKLER
16. Annelerin bedeni, bebekler için en mükemmel besine doğal olarak sahiptir. Bebeğinizi anne sütü ile besleyin.
17. Masada ne olduğu değil, masanın etrafında kimlerin olduğu önemlidir. Yemekleri ailece yiyin.
18. Çocuklara ödül olarak yiyecek verilmesi, kötü beslenme alışkanlıklarına neden olur.
19. Çocuğunuzu mutfağa sokun. Yemeğin hazırlanması sürecinde size eşlik etmeleri, yemelerini de kolaylaştırır.
SAĞLIK VE GÜVENLİK
20. İlkyardım müdahalelerini öğrenin. Böylece hem sizin hem de ailenizin yaşamı daha güvende olur.
22. Birinci kattan yukarıda yaşıyorsanız, tüm pencereler konusunda önlem aldığınızdan emin olun.
23. 13 yaşın altındaki çocukların ön koltukta oturmasına izin vermeyin. Otomobil güvenlik koltuğu alın.
24. Mikroplardan korunmanın en iyi yolu, el yıkamak. Çocuğunuza, elini en az 20 saniye yıkamasını öğretin.
25. Çocukların küvette boğulmaları sadece birkaç saniye alır. Küvet sefalarında dikkatli olun.
26. Çocuklarınızın aşılarını düzenli olarak yaptırın ve düzenli doktor kontrolüne gidin.
27. Küçük bir defter edinin ve çocuğunuzun tüm hastalıklarını, aşılarını, alerjilerini ilaç tedavilerini not alın.
28. Doktorunuz söylemediği sürece, çocuğunuza ilaç vermeyin. Prospektüsteki ayrıntıları okuyun.
29. Güneşe çıktığınızda
en az 30 faktörlü güneş kremi sürün.
30. Üç aydan küçük bebeğinizin ateşinin 38’den yüksek olması durumunda doktorunuzu arayın.
31. Çocuğunuz kusuyor ve rengi yeşilse, saat kaç olursa olsun acil servise koşun. Yeşil kusmuğun anlamı -eğer çocuğunuz çok fazla ıspanak yemediyse- bağırsak ve sindirim sisteminde sorun demek.
32. Sık öksüren çocukların özellikle geceleri daha fazla öksürenlerin- astımı olabilir. Erken teşhis çok önemli.
İYİ BİR UYKU İÇİN
33. Yeterli uyku uyumayan çocuklar daha sık hastalanır, ayrıca, okul başarısının da düşük olmasına neden olur.
35. Uyumadan en az yarım saat öncesinde televizyonu kapatarak rahatlamasını sağlayın. Birlikte kitap okuyabilirsiniz.
36. Öğleden sonra uykuları, çocuklar için çok yararlı. Dört yaşına kadar öğleden sonraları uyumasını sağlayın.
37. Sorunsuz uyku için yanında mı kalmalı, bırakıp ağlatmalı mı? Seçim sizin. Önemli olan, her ikinizin de ihtiyacınız olan uykuyu uyumanız.
ÖĞRENME
38. Çocukların öğrenmesi için en iyi yol, anne-babalarının onlarla devamlı olarak konuşması.
39. Çocuğunuza kitap okuyun. Yeterince büyüdüğünde de, önce resimleri anlatması, sonrasında da size kitap okuması için elinizden geleni yapın.
40. Çocuğunuzun en sevdiği şarkıyı tekrarlayın; en sevdiği kitabı okuyun. Yapılan tekrarlar,çocukların hafızalarının gelişmesini sağlar.
41. Çocuğunuzun öğretmeninin, çocuğunuzun gelişiminde son derece büyük bir etkisi vardır. Öğretmenine destek verin.
42. Anne ve babaları okulda aktif görev alan çocukların akademik başarılarının daha yüksekolduğu görülüyor. Okulla bağınızı kesmeyin.
BİRKAÇ TÜYO
43. Eğitimi için para biriktirin. Günde sadece 5 YTL’yi bir kenara ayırarak, 10 yılda 18 bin YTL biriktirebilirsiniz.
44. Çocuğunuza hayat sigortası yaptırın. Geleceği güvence altında olsun.
45. Çocuğunuzun yüzünü, birlikte yaptığınız her şeyi, her adımını ve değişimini fotoğraflandırın.
GÜZEL ZAMANLAR
46. Kendi çocukluğunuzu araştırın. Nelerle oynar, neler yapmak istermişsiniz. Çocuğunuza, sizinkilere benzer oyuncak alarak, keyif aldığınız aktiviteleri birlikte yaparak hatırlayın.
47. Tatile çıkın. Ama müsrif davranarak değil tabii. Bütçenizi yılda en azından bir kez tatil yapabilecek şekilde ayarlayın.
48. Çocuğunuzun doğum günleri için sabit kalacak bir gelenek oluşturun.
49. Kapının dışına çıkın. Adımları birlikte atın ve dış dünyaya sarılması için çocuğunuzu cesaretlendirin.
50. Her şeyin ötesinde en önemli işiniz, anne-baba olmanın tadını çıkarmak. Her fırsatta bu güzel duygunun keyfini çıkarın.