Uzun vadeli iklim tahminleri, turizm, tarım, ulaşım, tekstil, ekonomi ve kışla mücadele başta olmak üzere birçok sektör için çok önemli.
Bu nedenle yılın bu ilk yazısında "Kış dahil olmak üzere bu yıl havalar nasıl geçecek?" sorusuna bir açıklama getirmek istiyorum.
Havaların soğumasına rağmen bugünlerde hálá pek çok insan havalarla ilgili bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyor. Hálá havada bir tek kar kristali bile göremeyenler var. Bu işe sadece insanlar değil bir türlü kış uykusuna yatamayan hayvanlar ve göç etmeyen kuşlar da şaşmış durumda. Kalın yün çoraplara, eldiven, kazak ve paltolara da rağbet eden yok.
Almanya son 500 yılın en sıcak sonbaharını yaşadığını ilan etti. Avrupa Alpleri son 1300 yılın en sıcak sonbaharını yaşadı. Sıcak havada yerde hemen eriyip gideceği için kayak sezonunu suni karla başlatmak için kartoplarını bile ateşleyemediler. Böylece kuzey yarımkürede pek çok insan kışa terleyerek girdi. Güney yarımkürede yaz mevsimini yaşayan Avustralya ise bu yüzyılın en büyük kuraklığıyla mücadele ediyor.
*
Birçok insan "kar krizine" küresel ısınmanın neden olduğuna inanıyor. OECD bile küresel ısınmadan dolayı alçak seviyelerdeki kış turizm tesislerinin kısa bir süre sonra kullanılamayabileceğine yönelik uyarı yaptı. Avrupa’da bazı bankalar, 1500 metrenin altındaki kayak tesislerine yeterince kar yağmayacağından korktuğu için artık kredi vermiyor. Bu nedenlerden dolayı, Avrupa’da kayak sektörü insanları, iyi kayak şartlarını aralık ayında değil daha sonraki günlerde ve alıştıkları yerlerde değil buzulların bulunduğu dağların daha yüksek zirvelerinde bulacakları konusunda eğitmeyi düşünüyor.
Bütün bunlara rağmen önümüzdeki aydan itibaren havaların normale döneceğine dair önemli işaretler de var. Örneğin, deniz yüzey sıcaklıkları Pasifik Okyanusu’nun ekvator bölgesinde normalinden 1 derece daha sıcak. Bu da El Nino’nun artık olgunluk safhasına ulaştığını gösteriyor. Tahminlere göre El Nino, nisan ayına kadar zayıflayıp kaybolacak. Bu nedenle Avustralya Ulusal İklim Merkezi, tarımsal üretime zarar veren, barajları kurutan, binlerce hektarlık orman ve çalı yangınına neden olan kuraklığın yakında sona ereceğini sevinçle açıkladı.
Bilimsel yöntemlerle yapılan iklim tahminleri, günlük hava tahminlerinden farklıdır. Onlar sıcaklık ve yağış gibi iklim elemanlarının 30 yıllık ortalamalarının üzerinde veya altında olup olmayacağını söyler. Burada sözü geçen 30 yıllık ortalama, yani mevsim normali şu an 1971-2000 yılları arasındaki süredir. Gerçekte ise "mevsim normali" gibi gözlenmiş bir hava yoktur. Bunlar iklim tahminlerinde sadece kıyas için kullanılırlar.
Şu an Uluslararası İklim Tahmini Araştırma Enstitüsü’nün (IRI) ülkemizi de içine alan bölge için yaptığı iklim tahminleri; 1. Ocak-Şubat-Mart, 2. Şubat-Mart-Nisan, 3. Mart-Nisan-Mayıs, 4. Nisan-Mayıs-Haziran, gibi 4 dönem için mevcuttur.
*
Bu tahminlere göre, ülkemizde sadece birinci tahmin döneminde Doğu Karadeniz’de ve ikinci tahmin döneminde Orta Karadeniz’de yağış miktarları mevsim normallerinin üzerinde olacak. Hava sıcaklığının da sadece birinci tahmin döneminde tüm Türkiye’de mevsim normallerinin üzerinde olması bekleniyor. Özetle, IRI’ya göre 2007 kış mevsimi ocak ayının son günlerine doğru kendini iyice göstermeye başlayacak ve bu yıl uzun yıllar ortalamasında bir kış mevsiminin yaşanacak. Sadece ocak ayında arada bir kar yağıp, don olacak ama hava sıcaklıkları biraz yüksek olacağı için daha fazla erime ve donan yağmurla birlikte kara yollarındaki siyah ve gizli buzlanma problemi artabilecek.
Yeni yılda sizlere afetsiz, bol karlı ve yağmurlu günler dilerim...