Paşa darbe yapar mı

Peki, Türk ordusu darbe yapar mı?

İsterseniz size şaşırtıcı gelecek bir soruyla başlayayım.

Bir Genelkurmay Başkanı, arabalı vapurda nasıl davranır?

Biraz Pirandello eserinin adı gibi oldu ama derdim başka.

Geçenlerde bir dostum anlattı.

Bundan bir süre önce Çanakkale’de arabalı vapurda bir olaya tanık olmuş.

Bana o anlattı.

* * *

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bundan bir süre önce Çanakkale civarını ziyaret etti.

Bu arada arabalı vapurla karşıya geçmesi gerekmiş.

Böyle ziyaretlerde mutlaka bir işgüzar vardır.

Nitekim orada da bir "yetkili", Genelkurmay Başkanı’nın arabası gelecek diye, vatandaşlara ait bütün öteki arabaları bekletmiş.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt bundan çok rahatsız olmuş.

Vapur karşı kıyıya gelip araba sahibi yolcular üst kattan aşağı inerken, aralarından yaşlı biri, Büyükanıt Paşa’ya doğru bakarak onu hafif biçimde alkışlamaya başlamış.

Yanındaki subaylardan biri, Büyükanıt’a, "Komutanım, bakın bir vatandaş sizi alkışlıyor" demiş.

Büyükanıt, "Yanılıyorsun. Alkışlamıyor, beni protesto ediyor" demiş ve emir subayını o vatandaşın arkasından gönderip, orduevinde bir çay içmeye davet etmiş.

* * *

Emir subayı, bir süre sonra Büyükanıt’ın yanına gelip durumu anlatmış.

Vatandaş gerçekten de Büyükanıt geliyor diye arabalı vapurun girişinde yolun kesilmesine içerlemiş.

"Biz Büyükanıt’ı çok severiz. Ama o da böyle davranıyor diye çok üzüldüm" demiş.

Kendisine, yolun kesilmesini komutanın istemediğini, hatta buna çok kızdığını, o nedenle kendisinden özür dilediğini ve çay içmeye davet ettiğini söylemiş.

Vatandaş şu cevabı vermiş:

"Paşa öyle davrandı sanıp kinayeli bir biçimde alkışlamıştım. Şimdi ise hakkında böyle düşündüğüm için utancımdan gelemem."

Türk ordusunun Genelkurmay Başkanı işte böyle bir insandır.

* * *

Şimdi gelelim malum soruya.

Türk ordusu darbe yapar mı?

Çok iyi bildiğim bir şeyi rahatlıkla yazayım.

Türk ordusu siyasete karışmak istemez.

Nereden mi biliyorum?

Geçenlerde üst düzey bir komutandan dinledim.

Aynen şunu söyledi:

"Türk ordusunun geçmişte en kötü duruma düştüğü dönem hangisidir? Gerileme dönemi falan değil. 1908 ile 1918 arasıdır. Yani ordunun İttihat ve Terakki hareketi ile siyasete bulaştığı dönem. Biz bunu harp okullarımızda ders olarak öğretiyoruz."

Paşa’nın bugün de farklı düşündüğünü hiç sanmıyorum.

* * *

Ordu darbe yapmaz, ama biz sivillerin de ordunun siyasete bulaşmasını önleyecek bir zihniyet içinde olmamız gerekir.

Bunun için de ordunun "çok hassas" olduğu konularda bizim de aynı hassasiyeti göstermemiz gerekir.

Nedir bu hassasiyet?

Türk ordusunun iki konuda haklı bir hassasiyeti vardır.

"Bir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğü. İki, Anayasa’da devletin temel nitelikleriyle ilgili ilkeler."

Siyasiler bu iki noktada askerler kadar hassas davranabilirlerse, emin olunuz ki bu ülkede asker siyasete bulaşmaz.