TÜRKİYE yeni bir buluşla çalkalanıyor. Olumlu ve olumsuz yazılar çıkıyor. Ben bu konudan anlayan biri değilim. Gazetelerde günler boyu tam sayfa yayınlanan Erke ilanlarını, sonrasında yapılan tanıtım toplantısının haberlerini izledim.
İşin sunumunu yapan emekli tümgeneral Çetin Uğural’ı eskiden beri tanıyorum. Uğural bundan yaklaşık 20 gün önce bana gazeteye gelip olayı anlatmış, kendi yapacakları açıklamaya kadar hiçbir şey yazmamamı rica etmişti. Sonra bildiğimiz olaylar gelişti.
Dün Uğural Paşa’yı aradım ve bazı sorular sordum. Bu konuşmayı özetliyorum:
- Paşam sizin ekip ne keşfetti tam olarak?
- Herhangi bir yakıt gerektirmeyen bir motor. O kadar ki, hava ve su bile gerektirmiyor. Bunu karada, havada, denizde, istediğiniz amaçla kullanacaksınız. Uçaklarda, motorlu araçlarda veya elektrik üretmek için...
- Hiç yakıt olmadan nasıl çalışacak? Bilim adamları da olmaz böyle bir şey diyor.
- Haklılar çünkü günümüzün bilim literatüründe bu buluşun ifadesi yok. Size örnek vereyim. Yerçekimi kuralı bilinmeden insanlar havada mı yaşıyordu? Yerde niçin yaşadıklarının bilimsel açıklaması bu kural bulununca yapılmış oldu. Elbette çok kritik bir buluştur. Kimsenin inanmasını da beklemiyoruz. Üretim başlayınca gözleriyle görüp inanırlar.
- Nasıl çalışacak bu yakıtsız aygıt?
- Başlangıçta yakıt olmayan basit bir şey konuluyor içine ve çalışmaya başlıyor.
- O nedir?
- Onu şimdi söyleyemem. İşin püf noktalarından biridir.
- Bu keşfin tam adı nedir? Motor mu?
- Tam adı kuvvet makinesi. Markası Erke Dönergeci.
- Üretip denediniz mi?
- Elbette ürettik ve her şeyini denedik. Prototipi yapıldı. 2007 yılında seri üretim başlayacak. Bugün dünyada nerede motor kullanılıyorsa, oralarda kullanılacak ve dünya değişecek.
- Nerelerde kullanılmayacak?
- Nerede motor varsa orada kullanılacak.
- Bunun çalıştığını ve gerçekten söylediğiniz gibi olduğunu kimler gördü?
- Elbette görenler oldu ama onu şimdi açıklamaya gerek yok.
- Büyüklüğü nedir?
- Amaca göre değişir. Uçakta kullanacaksanız daha büyük, deniz motorunda daha küçük.
- Kim üretecek, belli oldu mu?
- O aşamaya gelindiğinde yerli ve yabancı firmalarla anlaşma yapılacak.
- Patent başvurusu yapmadığınız da söyleniyor.
- 10 Ekim günü Ankara’da yapıldı efendim. Hatta İngiltere’den patent uzmanları geldi ve görünce şaşırdılar. Yurtdışı patenti için 1.5 milyon dolar harcadık. Bu çalışmaları doğal olarak büyük bir gizlilik içinde sürdürüyoruz çünkü sırların çalınıp taklit edilmesi en büyük tehlike. Taklit olursa, yasalar uyarınca mahkemesi en az iki yıl sürüyor ve buluşunuz elden kayıp gidiyor. O yüzden bazı şeyleri çok gizli tutuyoruz. Sanayi casusluğu günümüzde en büyük tehlikelerden biridir. Düşünün ki, devlet korsan kitapla bile başa çıkamıyor. O zaman biz kendimizi nasıl koruyacağız? O yüzden bazı şeyleri açıklamıyoruz ama herkes bilsin ki olay tümüyle doğrudur.
- Patent başvurunuzda kullandığınız belgelerde herhalde bütün ayrıntılar olsa gerek. Onlar nerede?
- Doğrudur. Onlar çok yakın tanıdığımız ve güvendiğimiz bir noterin özel kasasında korunuyor.
- Tam sayfa gazete ilanlarının bedeli de epeyce tutmuş olmalı. Kim karşılıyor bu parayı, sponsorlar mı var?
- Bir milyon doları geçti. Sponsor yok. Tamamı Erke’nin öz sermayesinden karşılanıyor.
- Tevfik Diker bu keşfin eskiye ait bir şey olduğunu söylüyor.
- Hiç ilgisi yok. Tamamen ekibimizin orijinal buluşudur.
Sevgili okuyucularım, bugün hiçbirimizin bilmediği ve anlamadığı teknik bir konuya değindim.
Üzerinde yorum yapacak konumda elbette değilim.
Ancak Uğural Paşa’nın anlattıkları gerçekleşir ve böyle bir üretim ülkemizde Türk mühendisleri tarafından -yerli ve yabancı korsanlara kaptırılmadan- gerçekleşirse hem Türkiye zıplar, hem de dünya değişir.