İkisi de sevgiyle, şefkatle torunlarına bakıyorlar.
"Paşalar torunlarıyla fotoğraf çektirir mi?
Cevap işte bu fotoğrafta.
Evet çektirir.
* * *
İkinci soru:
Paşalar kucaklaşır mı?
Evet kucaklaşır.
Onun fotoğrafı da önümüzde.
Orgeneral Hilmi Özkök’le Orgeneral Yaşar Büyükanıt törenden sonra kucaklaştılar.
Büyükanıt "İlk defa bir resmi törende kucaklaştık.Konuşma öncesinde olanlar beni çok duygulandırdı.Beni kendine çekip ’Gel buraya’ dedi.Askerlikte silah arkadaşlığı kavramı çok önemlidir, kardeşlikten de önemlidir. Kanunu, kuralı, rütbesi, sınıfı yoktur" diyor.
Üçüncü soru:
Komutanlar ağlar mı?
Evet ağlar.
Bu yıl Genelkurmay’daki devir teslim töreninde bunu da gördük.
Büyükanıt ağlamamak için kendini zor tuttu.
Üstelik bunu gizleyip saklamadı.
Gazetecilere bile söyledi.
Ve son soru:
Eşler törenlere katılır mı?
Katılır.
Üstelik giden komutan da geleni de onlara teşekkür eder.
Bu yıl Genelkurmay’daki, kuvvet komutanlarındaki devir teslim törenleri, Türk ordusunun insani ilişkilerindeki değişimi gösteren örneklerle doluydu.
* * *
Komutanlarımız artık kendilerine ait insani özelliklerini saklamıyorlar.
Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı paşalar, müzik tutkunu komutanlar, eşlerine olan sevgilerini göstermekten çekinmeyen askerler...
Türk ordusunu bölgedeki öteki ordulardan ayıran vasıflarından biri bu.
Savaşta başarılı ve kahraman bir muharip.
Barışta modern insanın şahsi özelliklerini, çizgilerini kimliğinin parçası haline getirmiş üniformalı siviller...
İşte bu nedenledir ki, bütün kamuoyu anketlerinde Türkiye’nin en saygı duyulan, en sevilen kurumu hep ordu çıkıyor.
Allah bu ordumuzu nazardan saklasın, nifaktan korusun...
Ben de tabansızım
RİFAT Hisarcıklıoğlu iyi dostumdur.
Kayınbiraderim Teoman Oral’ın Kolej’den sınıf arkadaşı olması nedeniyle de ayrı bir yakınlığımız vardır.
Türk iş áleminin hem "business" tarafıyla hem de insani ve siyasi ilişkileri nedeniyle parlak bir ismidir.
Bana göre bu ülkenin kaderinde oynayabileceği önemli roller de vardır.
Ama ben geçen pazar Formula 1 ödül törenine bu yolla siyaset sokmasını doğru bulmadım.
Çok iyi ve vatansever bir niyetle yapıldığından emin olduğum halde, bize yakışmayan bir "fırsatçılık" olarak değerlendiriyorum.
Ne Türkiye’nin ne de Mehmet Ali Talat’ın böyle bir şeye ihtiyacı var.
Ayrıca iletişim stratejisi açısından da yanlış buldum.
Bu davranış, dış dünyada KKTC’ye sempati değil, antipati getirir.
Ayrıca bu kadar önem verdiğimiz Formula 1’e zarar verecektir.
O nedenle ben de, Hisarcıklıoğlu’nun "Tabansız" diye eleştirdiği, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahincioğlu gibi düşünüyorum.