BEN okumadım.Figen Batur anlattı.O da, Fransız bir arkadaşımızdan, Philippe Baude’dan dinlemiş.
Phillipe, geçenlerde "Le Monde" gazetesinde bir tıp yazısı okumuş.
Yapılan araştırmalar şunu gösteriyormuş.
Bir insan 60’ını geçerse, 85 yaşına kadar yaşama ihtimali çok yükseliyormuş.
Yani 60 yaş en kritik yaşmış...
Artık 50’li yıllarımızın ortalarını geçtiğimiz için, bu cümle üzerine epey konuştuk.
* * *
Asistanım 10 Ağustos Perşembe günü, o küçük faks mesajını önüme koyduğunda, hálá bu ilginç tartışmanın etkisi altındaydım.
Yani bir tür "Dayan oğlum" psikolojisindeydim.
Mesaj, "Değerli dostlar" diye başlıyordu.
Çocukluk arkadaşım Mustafa Güçlü’den geliyordu.
Mustafa’yla İzmir’in Küçük Demir Han çarşısından tanışıyoruz.
Babalarımızın o çarşıda küçük birer dükkánı vardı.
Benimki matbaacı, onunki manifaturacıydı.
Sonra Ankara’da üniversite yıllarında beraber olduk.
Bülten Sokak’ta bir evi paylaştık.
Mesaj şöyle devam ediyordu:
"1965-66 döneminde Ankara Bülten Sokak’taki evi paylaştığımız arkadaşlardan inşaat mühendisi (ODTÜ-1971) Önder Tunçalp’in 9 Ağustos tarihinde vefat ettiği haberini aldım. Çok keyifsiz de olsa bu bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim. Başımız sağolsun."
Altında beş isim daha.
Benimki, Faruk Malhan, Necdet Ömer Atahan, Erdinç Sivritepe, Ertuğrul Esençay.
Sanki, 40 yıl sonra yoklama yapılıyor ve birimiz hariç hepimiz "Burada" diye bağırıyorduk.