Enerjide önlem ihtiyacı acilleşti

ENERJİNİN Türkiye’nin küreselleşen dünyada kilit rol kazanabileceği, bu rolü iyi oynadığı takdirde, hem ekonomik hem de siyasi olarak ülkenin geleceği açısından büyük kazanımların elde edilebileceği bir alan olduğu konusunda artık şüphe yok.

Bakü-Ceyhan Boru Hattı bunun ilk ve çok somut bir adımı. Bu adımın devamının gelmesi, hem petrol hem de doğalgazda gerekli adımların artık vakit geçirilmeden atılması gerekiyor.

Bu rolü oynamak için de her şeyden önce kapsamlı, iyi planlanmış bir stratejiye ihtiyaç var.

Bununla birlikte belki de işin içine Cumhurbaşkanlığını, Genelkurmayı, muhalefet partilerini, işalemini de katıp, ulusal bir enerji planı ve stratejisi hazırlamanın zamanı da geldi.

Tabi ki bütün bunları yapabilmek için de iyi bir yönetime, koordinasyona ihtiyaç var. Bu konuda umut var mı derseniz, maalesef şu anda yok. Ama biran önce bu ihtiyacın hissedilip, koordinasyonu sağlayacak bir ortama girilmesi de kaçınılmaz.

Umutlu değiliz; çünkü, henüz içeride doğabilecek elektrik sıkıntılarını giderebilmek için bile önemli bir şey yapılamadı. 1 Temmuz’daki karanlık, çok acil önlem alınıp, koordineli bir çabaya girilmezse, önümüzdeki günlerde yaşanacak sıkıntılara kıyasla çok küçük kalacak.

Bunun için "yatırım şart, para lazım" gibi slogan olmuş taleplerin de acil karşılanması gerekmiyor. Tabiki ileriye dönük hazırlanacak stratejide bütün bu ileride yapılacak yatırımlar, bunların finansman ihtiyacı ve nereden karşılanacağı ele alınmalı ama şu anda eldeki imkanlar iyi kullanılsa bile, birkaç yıl önemli bir sıkıntı yaşanmaz gibi gözüküyor.

Yaşanan sıkıntının, bundan sonra yaşanabilecek daha büyük muhtemel sıkıntıların ana nedenini, yönetim eksikliği ve yanlışlığı oluşturuyor.

En kritik kurumlarınızdan biri olan Botaş’ı bile çalıştıramıyorsunuz. Yönetimini atayamıyor, ülkenin geleceği açısından acil niteliği olan projeleri bekletiyor, karar alamıyorsunuz.

Botaş, bu işin açığa çıkması üzerine 4 kişilik yönetimle toplanmaya önceki gün başlayabildi. Aslında 4 kişilik yönetim kurulu bile, bu kadar önemli bir kurumun yönetimine ilişkin ne kadar yanlış yönetim anlayışı olduğunu ortaya koyuyor.

Yaşanan elektrik sıkıntısı konusunda bir özelleştirmeye alınıp, bir çıkarılan, bu nedenle faaliyet dışı bırakılan santralların payı artık açıkca ortaya çıktı. O zamandan bu yana bu santrallar için bir şey yapılmadığını biliyor musunuz?

HERKESİN ELİ İŞİN İÇİNDE

Peki şu anda rehabilitasyona ihtiyaç duyulan bütün santrallarda, 1-1.5 yıla ulaşan gecikmeler olduğunu biliyor musunuz? Yani zaten sıkıntı varken, bakımı, onarımı yapılmadı diye koca koca santraller de yakında devre dışı kalabilir... Bunlar için adım atılıyor mu, hayır...

Hükümet artık zorunlu olduğu ortada olan, otoprodüktörlerin çalışmasını engelleyen elektrik zamlarını yapmamakta bile direniyor. Sanırsınız, geçmişteki "devlet tarafından fiyatlara narh konulan, sübvanse edilen ekonomik sisteme" geri döndük.

Bu kafayla küresel enerji oyunu oynamamız mümkün değil. Önce AB’ye,uluslararası diğer kuruluşlara verilen söz, yani liberalizasyon sözü yerine getirilmeli, sonra kaçamayacağınız bu oyun sahasında oynamanız lazım. İran olmayacaksak, zaten başka çaremiz de yok.

Akıllı devlet, devletçiliğin bittiği piyasa düzeninde kendine strateji çizebilen devlettir.

Biliyor musunuz; güç ve nemayı içinde barındırdığı için herkes elini bu işe uzatmak istiyor.

Dışişleri Bakanı Gül, Devlet Bakanı Babacan, uluslararası ilişkiler nedeniyle işin içinde ve daha çok girmek istiyorlar. Bir Enerji Bakanı var ama Başbakan yardımcıları, dış ticaretten sorumlu devlet bakanı, hatta İçişleri ve Adalet bakanlarının bile işin içine girmeye çalıştıkları, kararlara müdahale ettikleri söyleniyor. Buna Başbakan ve yakın çevresini de ekleyin...

İşalemini, yöntemlerini ve hükümet içindeki, parti içindeki ilişkilerini de ekleyebilirsiniz.

Türkiye, enerji oyununu akıllı oynamak zorunda. Bölgesel veya kişisel güç-nema kavgasına izin verilir, herkes bir tarafından çekerse, daha çok elektrik sıkıntısı yaşayacağımız gibi, küresel enerji oyunu içinde çırak çıkar zarara uğrarız.
Yazarın Tüm Yazıları