GEÇEN hafta, bir yandan Akbank ve Denizbank yönetimleri, hisselerinin satışı konusunda yetki verirken, oldu gözüyle bakılan Şekerbank’ın Rabobank’a satışı ise iptal edildi.
Bizce bu olay, bankacılık sektöründeki konsolidasyona sekte vuracak, genel gidiyşatı etkileyecek bir olay gibi gözükmüyor. Çünkü trend o kadar uygun ki; Şekerbank’ın daha iyi şartlarla ve fiyata satılacağına herkes kesin gözüyle bakıyor.
Bizce Rabobank Şekerbank’ın alımı konusunda işi ağırdan aldı, mümkün olduğunca ucuza almanın yöntemlerini uygulamaya soktu ama iş birden tersine dönünce ortada kaldı. 2000’de yaşanan krizde Rabobank’ın Türkiye’den geri çekildiğini biliyoruz ama bu kez geri gideceğini hiç tahmin etmiyoruz. Zaten duyduğumuz kadarıyla Ankara’da lobi çalışmaları başlatıp, kamu bankalarının satışa çıkarılması halinde talip olacaklarını söylüyorlarmış.
Bizce Rabobank için Şekerbank hikayesi "kaçan balık büyük olur" esprisine dönüştü.
Medeni kanun gereği Vakıf malı olduğu için başvurulan Mahkemenin verdiği "şu değerin altına satılmasın" kararı, önce ortalığı karıştırdı. Aynı gün bu kararı yorumlattığımız Şekerbank üst yönetimi, Rabobank’ın bu farkı vereceğinden emin gözüküyordu. Yeni fiyatın bile borsa değerinin altında uygun fiyat olduğunu, Rabobank’ın 100 milyon dolarlık bu farkı verip, Şekerbank’ın hisselerini yakında devralacağını beklediklerini söylüyorlardı.
Ancak sürpriz biçimde Rabobank bu fiyatı kabul etmedi. Bunun üzerine iş bozulunca da kamuoyuna çıkıp, mevcut Şekerbank yönetimini suçladı ve , "Biz aslında bu farkı verecektik Şekerbank yönetimi kabul etmedi" demeye getiren demeçler verdi.
Şimdiye kadar "gizlilik anlaşması var" diye Şekerbank yönetiminin çok sessiz kaldığını biliyor, yakından takip ediyoruz. Ancak Rabobank sözcülerinin medyada giriştiği atak, Şekerbank yönetimini gördüğümüz kadarıyla çileden çıkarmış durumda. Onlar da Rabobank’ın iddialarına artık yanıt vermeye başladılar.
Herşeyden önce medeni kanun gereği mahkemeye gidip karar almak zorunda olduklarını kaydeden yöneticiler, bu aşamada Rabobank’ın "önşartlardan biri olan" mahkeme konusunda "gidelim" dediğini, mahkemeye başvuru dilekçesine bile onay verdiklerini söylediler.
TAHKİME GİTMESİ ZOR
Daha sonra mahkeme kararı çıkınca buna itiraz edip, temyize gideceklerini söyleyen Rabobank yöneticilerine, "temyiz haklarının bulunmadığı" hatırlatılmasına rağmen, bu yola gittikleri kaydedildi. Rabobank’ın sözcülerinin "biz yediemine farkı yatıralım, temyiz bizi haklı bulmazsa bu farkı yedieminden alın dedik" şeklinde konuştuğunu hatırlatan bir Banka yetkilisi, "Biz vakıf yöneticileri olarak eğer bu fiyatın altına Rabobank’a satarsak suçlu duruma düşeceğimizi söyledik"dedi. Bu durumu Rabobank’a anlatmalarına rağmen itiraz ettiklerini kaydeden aynı yönetici, mahkeme Rabobank’ı haklı görmezse, söylediklerinin tersine, paranın yedieminden otomatik alınmasını da kabul etmediklerini kaydetti. Rabobank’ın gönderdiği yazıda "Eğer nihai mahkeme kararı daha düşük bir fiyatı göstermezse, ki bu hususun da her iki tarafça kabul edilmesi durumunda, yediemindeki para satıcıya ödenecektir" dendiğini kaydetti. Bizim de resmi yazışmalardan gördüğümüz kadarıyla yedieminden paranın alınması da yeniden Rabobank’ın iznine tabi olacak.
Şekerbank, Rabobank’ın banka yönetimine ilişkin basında yeralan demeçlerine de çok kızmış, ilgili kurumlar nezdinde şikayete, suç duyurusuna hazırlanıyor. Bugün ayrıca Borsaya Şekerbank’ın yeniden satışına çıkıldığı ve tüm tekliflere açık olunduğu yazısı gönderilecek.
Özetle; bizce Rabobank bir fırsatı kaçırdı ve Şekerbank yeniden satışa çıkıyor. Bizce, bu konjonktürde Şekerbank çok daha iyi fiyata, başka bir alıcıyı satılacaktır. Dolayısıyla herkes kendi oyununu oynuyor ve Şekerbank bu oyundan karlı çıkacak gibi gözüküyor.
Rabobank "tahkime gideceğiz" diyor ama Banka yöneticileri buna da hakları bulunmadığını söylüyorlar. Bizce de tahkime gitmesi zor. Çünkü "Türkiye’yi tahkime götüren bir banka" olarak, kamu bankalarına talip olması, pek de hoş kaçmayacaktır.