LÜBNAN Dağı eteklerinde cumartesi günü bulunan ceset, son anda akılları karıştırdı.
Şam yönetiminin, Hariri suikastıyla ilgili olarak beş üst düzey görevliyi sorgulanmaları için Viyana’ya göndermeyi kabul etmesiyle rahat bir nefes alınmışken bu ceset de nereden çıktı?
Bazı haber kaynakları Lübnan Dağı yakınlarında bulunan cesedin Nawar Dora’ya ait olduğunu ileri sürdüler.
Kimdi Nawar Dora?
Hariri suikastinde, faillerin Suriye istihbarat görevlileriyle haberleşmek için kullandıkları sekiz cep telefon hattının satın alındığı dükkanın sahibi.
Davadaki anahtar tanıklardan biri.
BM adına Hariri suikastı soruşturmasını yürüten Detlev Mehlis, ekimde açıkladığı raporunda bu hatlara çok önem vermişti.
Dünden beri çeşitli çevreler bu olaya işaret ederek, Şam Yönetimi’nin BM ile işbirliğine son anda yeşil ışık yaktığını, Mehlis’in sorgulamak istediği üst düzey istihbarat görevlilerini Viyana’ya göndermeyi kabul ettiğini ancak her an her şeyin olabileceğini ileri sürüyorlar.
Komplo teorileri bir yana, işin gerçeği şu ki önümüzdeki aylar, Suriye ve bölgemizin kaderi açısından riskli, kritik bir dönem.
* * *
BİR ay önce ABD’nin Irak’taki temsilcisi Halilzad, ‘Eğer Irak’ın komşuları, Suriye ve İran yardımcı olmazlarsa askerlerimizin Irak’tan çekilmesi daha fazla zaman alabilir’ diyordu.
Bush Yönetimi ve Irak’ta asker bulunduran bütün ülkelerin kuvvet çekme planları yapmak zorunda kaldıkları günlerde sarf edilen bu sözler, Suriye ve İran üzerindeki baskıların yoğunlaşacağının da işaretiydi.
Nitekim, Suriye’yi Birleşmiş Milletler ile işbirliğine iten bu baskılar oldu.
Rejimin önemli isimlerinin, Beyrut’ta yargılanmasına karşı çıkan Şam yönetimi, Mehlis’n Cuma akşamına kadar tanıdığı süreyi geçirmedi. Uzlaşmaya yanaştı.
Hem de, rejimin en güçlü ismi olan Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara’nın, uzlaşma koşullarını kayda bağlayan bir protokol imzalanması önerisinin reddedilmesine rağmen.
BM yetkilileri ile Suriye arasında, şu anda tam bilemediğimiz bazı noktalarda anlaşma sağlandı ama yazılı bir protokol imzalanmadı. Mehlis bu öneriyi kabul etmedi.
* * *
ASLINDA Mehlis altı kişiyi sorgulamak istemesine rağmen, bu sayı beş ile sınırlandı.
Şimdi merak konusu olan şey, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın eniştesi, askeri istihbaratın başı Asıf Şevket’in bu beş kişi arasında olup olmadığı.
Olmadığını söyleyenler gibi olduğunu ileri sürenler de var. En son onun ifadesine baş vurulacağını ve diğerleri gibi yanında avukatının da hazır bulunacağını söylüyorlar.
Tanıklar için tutuklanma emrinin çıkmayacağı da verilen sözler arasında. Şam rejiminin önemli isimleri Viyana’da tutuklanmayacaklar.
Tabii, Şam’ın bu adımı son nokta değil. Alınacak ifadelerin olayı nereye götüreceği şimdiden bilinemez. Viyana’ya gidecekler arasında, Suriye askeri istihbaratının çok önemli isimleri var.
Mehlis’in bu ifadelere dayanarak hazırlayacağı yeni rapor, yeni isimleri gündeme getirebilir. .
Bugün soruşturma dışı kalabilen isimlerin, yarın durumlarını koruyup korumayacakları meçhul.
* * *
SORUŞTURMANINBeşar Esad’a kadar uzanma olasılığı hiç de az değil.
Ama iş buraya varırsa bölgenin ciddi bir kriz ile karşı karşıya kalacağı kesin.
Washington’a, Esad’ın liderliğinde bir değişim modeli telkin ediliyor. Bu merkezler arasında Ankara da var.
15 Aralık önemli bir tarih. Irak’ta seçimler ve Mehlis raporu aynı güne denk geliyor. Kriz kapımızdan hiç uzaklaşmıyor.