Bir büyük zat...

Dinci kesimin önde gelen büyük düşünürlerinden büyük bir zat. Erbakan’ın ilk bakanlarından birisi. Tarım Bakanı olduğunda, tarım politikasına ilk yağmur duası girmiş, sonunda tarım ülkesi Türkiye buğdayı, pirinci Amerika’dan almaya başlamıştır.

Ama asıl kardeşi Turgut Özal başbakan olunca, büyük bir zat olduğu anlaşılır.

ANAP iktidar olunca, arka koltukta Ankara’ya doğru yol alırken, şu ünlü dizileri türkü formatında söyler:

‘Çapa yaptım nohuta

Memleketin ihtiyacı var Korkut’a...’

*

O büyük bir şevkle Başbakan kardeşine yardıma koşar ama sağ olsun Semra Hanım onu içeri sokmaz.

O ise ana kapıdan giremeyince servis kapısını dener.

Başaramayınca telli duvardan atlamayı düşünürse de, nasıl yaparsa yapar, içeri sıvışıp mutfağa oturur.

Semranım buzdolabının orda onu görür ve kıyamet kopar.

O günlerdeki medya, Semra Hanım’ın inatla Korkut Özal’ı içeri sokmadığı haberleri ile doludur, arşivleri açıp bakabilirsiniz.

*

O da petrol işine girer.

Gemisi olmadığı halde denizden petrol taşıma işini devletin desteği ile alır ve başarı ile büyük paralar kazanır.

Ondan sonrasını zaten siz biliyorsunuz.

Sık sık televizyonlara çıkarak din temelli siyasetin tek kişilik uleması olarak memlekete hizmetini sürdürür.

Nitekim ‘Özkök’ün görev süresi bir yıl uzatılmalı’ diyerek, dincilerin akıl hocalığını yaptığını kanıtlamış ve memleketin huzuru için elinden geleni yapmıştır.

Arada bir ‘Tayyip Bey’e dedim ki...’ demesi ise, iktidara yakın kaynaklara göre Başbakan ile görüştüğünden değil...

Aslında görüşmeleri lazım.

Tayyip Erdoğan’a arada bir oturup akıl verse, çıkışta Başbakan’ın makam arabası yerine, uçarak gitmeye kalkmasından anlarsınız zaten.

Böyle büyük zatlar vardır...