Paylaş
Benim CHP hakkında öteden beri yazdıklarım bellidir: CHP 1970’lerdeki “Ortanın Solu” hareketinde olduğu gibi, Tek Parti mirasıyla bir hesaplaşma yaparak toplumun geniş kesimlerine açılmadıkça kendi kabuğunun dışına çıkamaz...
Arkadaşımız Sedat Ergin’in adeta bir sosyolog titizliğiyle yayınladığı seçim analizlerini okuduktan sonra, umarım kimseye “Sana ne!” dememek, farklı seslere kulak vermek gerektiğini kabul edeceklerdir.
Ergin, 2014’te seçmen sayısında 2.5 milyon artış olduğu halde CHP’nin oylarının “reel olarak az bir oranda gerilediğini” bile gösterdi.
‘ORTANIN SOLU’
1970’lerde daha köylü ve dünyaya kapalı bir Türkiye vardı, öyle bir toplumda “Ortanın Solu” hareketi oylarını yüzde 42’ye çıkarabilmişti!
Evet, o zamanki dünyada sol rüzgârlar güçlüydü... Fakat daha önemlisi, Ecevit’in “kalkınma köyden başlayacak” gibi romantik fakat hedef kitleleri belirlenmiş bir siyasi görüşü vardı. “İnançlara saygılı laiklik” vurgusunu ön plana çıkarmıştı.
Kitaplar yazılmış ortak bir dil geliştirilmişti.
Öyleyse bugünkü CHP’nin de bugünkü dünyanın dilini kullanarak, bugünkü Türkiye’de geniş toplumsal kesimlere yönelmesi gerekmez mi?
‘YENİ ORTA SINIF’
CHP’li sosyolog Prof. Sencer Ayata’nın çok değerli bir araştırması var: “CHP’nin ve Sosyal Demokrasinin Toplumsal Tabanı, Yeni Toplumsal İttifaklar ve Siyasi Stratejiler.”
Prof. Ayata bir “Anadolu sermayesi” dediğimiz yükselen iktisadi kesimlerden bahsediyor; AKP’nin sosyolojik lokomotifi budur...
Bir de yine yükselen “Yeni Orta Sınıf”tan bahsediyor; klasik sermaye ile işçi sınıfı arasında “beyaz yakalı” kesim, daha çok hizmet sektöründe çalışanlar...
Daha eğitimliler, daha bireyseller, daha çok internet kullanıyorlar.
Bu kesim AKP ve MHP’ye de oy veriyor fakat seküler eğilimleri sebebiyle daha çok CHP’ye yatkınlar. Ayata’ya göre CHP’nin sosyolojik lokomotifi bu kesim olabilir.
Elbette olabilir fakat CHP seçimlerde böyle bir ‘toplumsal dil’ kullanmadı; iktidarı eleştirmeyi yeterli sandı.
MOTİVE ETMEK
Kendimize soralım: Seçimlerde “bilgisayar”ı ve “organizasyon”u en etkin şekilde hangi parti kullandı?
Sencer Ayata, bu kesimin “modern muhafazakâr” kanadını şöyle tanımlıyor:
“Muhafazakâr modernler şehirli, zengin, eğitimli ve dindardırlar. İnternete girmekte ve yeni teknolojileri izlemektedir...”
AK Parti tarafından bu kesimin nasıl seferber edildiği bellidir. Parti çalışmalarında bilgisayarı kullanan, bilgi ve veri lojistiği sağlayan, organizasyonlar yapan işte bu kesimdir.
Yeni orta sınıf içinde daha geniş bir orana sahip olan “modern”leri CHP böyle seferber edebildi mi? Seçim sonuçlarını bile düzgün bir şekilde parti bilgisayarına geçememişler!
CHP’nin örgütlerinde “yeni orta sınıf”ın yeterince yer almaması ve bu sınıfı “mobilize” edecek bir söylem geliştirememesi gibi etkenler olduğunu düşünüyorum. Tek Parti diline dönerek hiç olmaz.
YENİ GENÇLER
Ayata’nın önemli bir bulgusu daha var: “genç seçmenler”de AK Parti’nin oyları Türkiye ortalamasının 6-7 puan altına iniyor! KONDA ve A&G’de de görülüyor bu. AK Parti iktidarında yetişen bu gençlerde AKP’ye yöneliş niye daha az?...
CHP Türkiye ortalamasının üstünde. MHP ve BDP ise genç seçmenlerde kendi Türkiye ortalamalarının epey üstüne çıkıyorlar.
Geleceğin “yeni orta sınıf” adayları olan gençlerin eğilimi niye böyle?
Herkes düşünsün; siyasi taraftarlıkla değil, komplo teorileriyle hiç değil; sosyolojik akılla tabii.
Paylaş