Paylaş
Bu parti, 2011 genel seçiminde Türkiye genelinde 541 bin oy almışken, bu seçimde -51 ilde il genel meclisi ve 30 büyükşehirdeki ilçe belediye meclisleri toplamı- ölçütünde 702 binlik bir artışla 1 milyon 243 bine çıktı. SP, yüzde 1.26’dan yüzde 2.77’ye yükselerek yüzde 3 eşiğine yaklaşmış bulunuyor.
Türkiye toplamı içindeki oranı açısından küçük görünse de, bu artış, Milli Görüş tabanının bir kesimindeki oy hareketlerinin seyrini göstermesi bakımından önem taşıyor. Buradaki hareketliliğin AK Parti ve Has Parti olmak üzere iki boyutu var.
***
Öncelikle vurgulamamız gereken nokta, 2010’da Prof. Numan Kurtulmuş ile birlikte SP’den uzaklaşıp HAS Parti’nin kuruluşuna destek veren seçmenin belli bir kesiminin, Kurtulmuş’un 2012’de AK Parti’ye katılmasından sonra bu yeni adrese geçmeyip SP’ye dönmüş olması ihtimalidir.
Kurtulmuş 2010 yılında Erbakan ile görüş ayrılığına düşünce SP’den kopup bir grup arkadaşıyla birlikte HAS Parti’yi kurmuş ve 2011 seçimine bu partiyle girmişti. HAS Parti, 2011 genel seçiminde Türkiye toplamında 327 bin oy almıştı (yüzde 0.7). Bu parti, 2012’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine AK Parti’ye katılma kararı alırken kendisini feshetmiştir.
2011 seçiminde HAS Parti’nin amblemine mühür vuran 327 bin kişilik seçmen kitlesinin bir bölümünün Kurtulmuş’u izleyerek AK Parti’ye yönelmiş olduğunu düşünebiliriz. Ancak bu durumda bile, SP’nin kaydettiği artış içinde belli bir bölümün HAS Parti’den geldiğini varsaymak hata olmaz.
***
SP ile ilgili yapabileceğimiz ikinci gözlem, sağlanan artışın AK Parti oylarında 2011 ile 2014 arasındaki dönemde meydana gelen 2 milyona yakın oy erimesinin adres olarak nereye gittiği konusunda ipuçları veriyor olmasıyla ilgilidir.
Bunu anlayabilmek için önce büyük fotoğrafa bakalım. 2011 genel seçiminde Türkiye genelinde 21 milyon 320 bin (yüzde 49.8) oy alan AK Parti’nin oyları 2014’te il genel meclisi ve ilçe belediye meclisleri toplamında 19 milyon 434 bine (yüzde 43.3) indi. MHP oyları ise 5 milyon 575 binden (yüzde 13) 7 milyon 909 bine (yüzde 17.62 ) çıktı. Fark 2 milyon 334 bin.
Burada AK Parti’deki kaybın önemli bir bölümünün MHP’ye yöneldiğini ama hatırı sayılır miktarda seçmenin eski yuvası olan SP’ye dönüş yaptığını tahmin edebiliriz.
***
İl bazında incelediğimizde SP’nin artışını daha çok Orta Anadolu’da, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki bazı illerde ve özellikle de İstanbul’da gerçekleştirdiğini görüyoruz.
Örnek olarak İstanbul’u inceleyelim. SP, 2011 genel seçiminde bu ilde 128 bin oy almış. Yüzde 1.6 gibi bir oran ediyor. HAS Parti’ye de toplam 56 bin oy çıkmış. 30 Mart’ta ilçe belediye meclisleri için SP’ye toplam 281 bin oy kullanıldı. Parti, yaklaşık 150 bin yeni seçmen kazanmış görünüyor Türkiye’nin en büyük metropolünde. 2011’deki HAS Parti oylarını bu sayıdan düşsek de yine de 100 bine yakın yeni seçmeni var SP’nin İstanbul’da.
Orta Anadolu’ya baktığımızda, SP’nin bir önceki seçimde bu bölgede pek çok ilde ortalama yüzde 1 gibi düşük bir oranda oy alırken, 30 Mart’ta genellikle yüzde 2-6 aralığı içinde değişen bir banda yerleştiğini görüyoruz. SP’nin bu bölgede en kuvvetli sıçramayı yaptığı illerden biri yüzde 13.2’ye çıktığı Kırıkkale’dir.
Keza Doğu Anadolu’da Bingöl’de 2011’de yüzde 0.74 iken 30 Mart’ta 9.33 e, Bitlis’te 0.55’ten 5.43’e, keza Ağrı’da 0.51’den 4.8’e yükselmesi SP’nin bu bölgede önemli çıkış yakaladığı örnekler olarak gösterilebilir.
***
İlginç bir nokta olarak, birçok ilde il genel meclisi ya da ilçe belediye meclisleri için kullanılan SP oylarının, belediye başkanı seçimi sandığında anlamlı miktarlarda, -pek çok örnekte yarı yarıya- azaldığını söyleyebilmek mümkündür. Belediye başkanı tercihlerinde SP tabanında AK Parti’ye doğru belirgin bir kaymanın olduğu anlaşılıyor.
Bu tespitimiz için İstanbul örneğine başvuralım. Bu kentte ilçe belediye meclisleri için SP’ye
281 bin oy verilmiş olmasına
karşılık, partinin belediye başkan adayı Selman Esmerer’e ancak 126 bin oy çıkmıştır. Demek ki,
SP tabanının yarıdan fazlası İstanbul’da başka bir adrese yönelmiştir. Bu adresin AK Parti adayı Kadir Topbaş olduğunu tahmin etmek güç değildir.
Kuşkusuz, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçeneğini tartarken bugün SP çatısı altında bulunan eski dava arkadaşlarından sandıkta almayı umut ettiği desteği de hesaba kattığını düşünebiliriz.
Paylaş