Paylaş
Bravo, gecikmeli de olsa kervana katıldılar, gerçekten bravo!
* * *
Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’de çakı gibi bir şubesi var, aktif mi aktif, zinde mi zinde... Prensipte Türkiye’deki hak ihlalleri yerine civar ülkelere bakması gerekiyor. Türkiye’yi takip etmek de yabancı bir ofisin işi aslında.
Ama pratikte kazın ayağı pek öyle değil. Türkiye’deki siyasi çatışma ortamına o kadar konsantre ki buradaki ofis, iç vakalardan başını kaldırıp Mısır’ı görmekte zorlanıyor.
Serde kör olası geçmiş örnekler de olunca umudum kesilmişti, ne yalan söyleyeyim.
Gezi olaylarında ayağa kalkan, uluslararası toplumu Türkiye’ye acil müdahaleye çağıran Af Örgütü cengâverleri, Mısır’da parmağını kıpırdatmayacaktı bu gidişle...
Sadece Türkiye ofisi mi? Uluslararası merkezleri de göstermelik bir açıklamayla işin peşini bırakmış gibiydi.
İdam cezasına karşı mücadelenin bayraktarlığını üstlenen bir insan hakları örgütü olacaksın ve bu kitlesel kıyım hazırlığına günlerce sessiz kalacaksın?
Neredeydi o gümbürdeyerek veryansın eden, cayır cayır yaygarayı basan Af Örgütü? Asılacaklar İhvan olunca mı karnından konuşuyor, mırın kırınla sıra savıyordu?...
Yasak savmak için, utanma belasına, numunelik bir tepki ile geçiştireceklerini sanmıştım. Ve bunun için haklı nedenlerim vardı.
Fakat yanılmışım, iyi ki de yanılmışım.
* * *
Mısır’da 528 İhvan taraftarı eften püften sebeplerle idama mahkûm edildikten 3 gün sonra, 27 Mart’ta Af Örgütü, yıllık idam cezası raporunu açıkladı.
2013’te, dünya genelinde 778 kişi infaz edilmiş. Önceki yıla göre 100 kişi faha fazla.
Rakama bir tek Çin dahil değil, çünkü kesin sayısı bilinemiyor, her sene binlerce insanı ipe çektikleri tahmin ediliyor.
Liste başı Çin, arkasından İran ve Irak geliyor. ABD’nin de sıralamada hatırı sayılır bir yeri var.
Dünyada toplam 778 infaz, Mısır’da ise bir seferde 528 idam cezası, vahameti düşünün...
Yine de Af Örgütü’nün, bir kerelik kaygı beyanı dışında ne sesi ne sedası çıktı.
Twitter ve YouTube kısıtlamalarına karşı bile günlerce mesaj bombardımanıyla kampanya yürüttüler oysa, hâlâ da aynı tempoyla devam ediyorlar.
Sizin de aklınıza aynı soru gelmez miydi: İdama çarptırılan ‘Müslüman Kardeşler’ olduğu için miydi bu ilgisizlik?
* * *
Neyse ki dün harekete geçtiler. Kararı bozdurtmaya dönük acil eylem çağrısı yaptılar ve bir imza kampanyası başlattılar.
Kimden çıktıysa fikir kutluyorum, Af Örgütü’nü de uluslararası toplumu da büyük bir utançtan kurtardı...
Bu ay çok kritik, süreç nisan sonunda kesinleşecek. Af Örgütü’nün sayfasına girin, siz de cunta rejimi üzerinde baskı kurmak için o metni imzalayın. Bir imza bir imzadır.
Paylaş