Yürütmeyi durdurmak

TWITTER yasağı hakkında Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı vermesi, normal bir hukuk devleti işlemidir, sürpriz değildir.

Haberin Devamı

Yasağı onaylasaydı o zaman sürpriz, hatta skandal olurdu.
Kararın gerekçelerinden biri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesindeki ifade hürriyetidir. “Ben milli iradeyim değiştiririm” demek mümkün mü?
Karar, aynı zamanda Anayasamızın 22. ve 26. maddelerindeki haberleşme ve ifade hürriyetlerine dayanıyor. Bunu da değiştirmek mümkün değil.
Hukuk devleti böyle temel kurallardan oluşur!
Cumhurbaşkanı Gül de, Meclis’ten geçen torba yasada yaptırdığı değişikliklerle, intenete ilişkin bazı otoriter hükümleri düzelttirmişti. Onunu için Gül, daha Twitter’ın yasaklandığı ilk saatlerde Twitter’dan şu açıklamayı yapmıştı:
“Bu tip platformların tamamen kapatılması kanunen aslında mümkün değil. Ancak oralardaki bir sayfada birisi suç işliyorsa sadece o sayfa kapatılabilir, mevzuatımız şu anda bu şekilde.”
Bütün bu hukuki tablo sebebiyle, yürütmeyi durdurma kararı doğrudur. Sayın Bülent Arınç’ın söylediği gibi, derhal uygulanmalıdır.

SAYGIN OLMAK

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, CNN Türk’te çok doğru açıklamalar yaptı. “Yasağı yanlış buluyorum” dedi. Twitter’ı da eleştirdi elbette. Avrupa ve Amerika’da, bırakın mahkeme kararını, bir devlet kurumu bile belli bir sayfanın kapatılmasını istediğinde Twitter yöneticilerinin “işbirliği” yaptığını, fakat Türkiye’ye karşı böyle davranmadıklarını söyledi.
İşte asıl sorun da burada: Demokrasinin kalitesi, yargısının bağımsızlığı, yürütme erkinin özgürlüklere saygısı konusunda gittikçe artan oranda eleştirilere muhatap olan hükümet, Batı dünyasında umduğu düzeyde saygınlık göremiyor; bin kere maalesef!
Sayın Şimşek, Türkiye’nin Batılı standartlara uyması gerektiğini anlatırken, “Kamu İhale Kanunu’nu değiştirmemiz, hatta istisnaları toptan kaldırmamız lazım” diye de belirtti. “İstisnalar”, yani ihaleye çıkarmadan iş verme yetkisi... Şimşek bu konuda da çok haklı fakat Kemal Derviş’in çıkardığı Kamu İhale Kanunu’nu 17 defa değiştirerek “istisnaları” son derece genişleten, bu hükümettir! AB İlerleme Raporlarında bu konuda sürekli eleştiri vardır...
Son yıllarda “yıldızımızın eskisi gibi parlamadığını” hem Cumhurbaşkanı Gül söylüyor, hem AB kurumlarının eleştirilerinde görüyoruz.

EVRENSEL HUKUK

İnternet yasağına BM tepki gösterdiği gibi, Amerika bunu Avrupa ve Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na götürüyor!... Wall Street Journal’a göre, Google, yolsuzluk iddiası içeren tapelerin kaldırılması için Türk hükümetinin yaptığı başvuruları reddetmiş...
Daha önce de yazmıştım, AİHM’nin kararına göre, tapeler yasadışı olsa bile, yolsuzluk iddialarını içeriyorsa, yayınlanması suç değildir. (Case of Radio Twist S.A. v. Slovakia, Application no. 62202/00 of 19 December 2006)
Suç görmeyince de yasaklanma talebini işleme koymuyor.
Sayın Ali Babacan, “tek referansımız Avrupa Konseyi hukukudur” diyor ya, o hukuk böyle işte!
Bu hukukta “yürütme” erkinin hukuka uymayan kararlarını yargı durdurur!
“Yargı”nın görev ve yetkilerini “yasama” düzenler! “Yasama”nın işlemleri Anayasa Mahkemesi’nin uygunluk denetimine tabidir.
“Kuvvetler ayrılığı” diyoruz ya, bu işte!... “Denetim ve denge” diyoruz ya, bu işte!
Hükümetin şunu görmesi hem kendisi hem Türkiye için acil ihtiyaçtır: Evrensel hukukla çatışmak, kitleleri coşturabilir fakat kimseye hayır getirmez, Allah korusun.

Yazarın Tüm Yazıları