Paylaş
*
Korkmasa...
İç/dış fark etmez... Her türden savaşı göze alabilir miydi?
*
Korkmasa...
Adının, “eniştesini köpeklere yediren Kuzey Koreli”nin adının hizasına yazılmasına izin verir miydi?
*
Korkmasa...
“Suriye ile savaşı bile göze aldı” algısına yol açar mıydı?
*
Korkmasa...
“Kitap yakan Nazi” benzetmesine maruz kalmayı göze alabilir miydi?
*
Korkmasa...
Korkutarak sindirmekten medet umar mıydı?
*
Korkmasa...
Bu denli telaşlanır mıydı?
*
Korkmasa...
“Bakın, nasıl da düşürdük Suriye’nin savaş uçağını” diyerek kutlama yapar mıydı?
*
Korkmasa...
“Her şeyi yakabilir” izlenimi verir miydi?
*
Korkmasa...
Cumhurbaşkanı’nın bile “kanunsuz” dediği işler yapmaya tevessül edebilir miydi?
*
Korkmasa...
Bir yandan “Yahu bizim abdestimizden şüphemiz yok, çiğ yemedik, haram yemedik, karnımız ağrımaz, hiç korkumuz yok” deyip bir yandan da Twitter’a girilmesin diye her şeyini seferber eder miydi?
*
Korkmasa...
Bir yandan “Ellerinde ne varsa çıkarsınlar, nasıl montaj yaparlarsa yapsınlar” diyerek meydan okuyup bir yandan da “aman ellerindekini ortaya çıkaramasınlar” düşüncesiyle Twitter’ı yasaklar mıydı?
*
Korkmasa...
Avrupa’da ve Amerika’da “pek ödlekçe” diye tanımlanan bir yasağa imza atar mıydı?
Davutoğlu Twitter’ı nasıl da överdi
YIL: 2012.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, muhteşem bir Twitter güzellemesi yapıyor.
*
Twitter’ın dönüştürücü, devrimci ve dayanılmaz bir işlevi var.
Davutoğlu, işte bu işleve çok çarpıcı bir şekilde dikkat çekiyor.
Söyledikleri şunlar:
- Ben daktiloda tez yazarken Hüsnü Mübarek Mısır’ın cumhurbaşkanı idi...
- Facebook devreye girdiğinde Hüsnü Mübarek yine cumhurbaşkanı idi.
- Twitter devreye girdi... İşte ona dayanamadı. Artık Hüsnü Mübarek, cumhurbaşkanı değil.
*
Konu Mısır ve Hüsnü Mübarek olunca...
Devrimci Twitter.
*
Konu Türkiye ve Tayyip Erdoğan olunca...
Ulan Twitter! Göstereceğim sana gününü.
*
Bu mudur?
Aşağı yukarı budur.
Sağlık Bakanı’na yeni demeç önerileri
SAĞLIK Bakanı Mehmet Müezzinoğlu şöyle demiş:
“Twitter diz çöktü.”
*
Harika bir demeç!
Müezzinoğlu’nun bu işi burada bırakmaması lazım.
Şu demeçleri de patlatmalı:
*
- Senin ruhun bizim dünya liderimizin önünde diz çökecek ey Twitter!
- Hey Facebook! Sen mi büyüksün, Türkiye Cumhuriyeti devleti mi? Yakında göreceksin.
- Orası Türkiye Cumhuriyeti devletine meydan okunacak bir yer değildir ey Youtube!
- Google’san Google’lığını bil.
- Ulan internet! Ya sen beni alırsın ya ben fişini çekerim.
Yasaklı Twitter’a girip Twitter yasağını övmek
ARKADAŞIMIZ “yasaklı” Twitter’a girmiş.
Mesaj yazıyor:
- Twitter’ın kapatılması gayet doğrudur.
- Twitter’ın yasaklanmasını destekliyorum.
- Başbakanımız çok yerinde bir karar verdi.
- Twitter yasaklanmalı.
*
“Memleket gitgide tımarhaneye dönüyor” falan diyorduk.
Artık “döndü” diyebiliriz.
E hani umurunda değildi?
BAŞBAKANLIK, dünya haber ajanslarına İngilizce açıklamalar göndermiş.
Amaç:
Twitter yasağının haklı gerekçelerini dünyaya anlatmak.
*
İnsan sormadan edemiyor:
- E hani uluslararası camiayı takmıyordun?
- E hani hiç umurunda değildi?
- E hani “şöyle derler, böyle derler” falan hiç mesele değildi?
- E hani kökünü kazırdın ve geçip giderdin?
*
İnsan yine sormadan edemiyor:
- Gerçekten umurunda değilse... Niye İngilizce açıklamalarla falan kendini yoruyorsun?
- Yok, eğer umurundaysa... Niye “Umurumda değil” diye halkına hava atıyorsun?
Egemen’in kamyona bindirişi ne olacak?
“BUNLAR” diyorsun, “Peygamberimizi kamyona bindirdi bunlar.”
*
İyi güzel diyorsun da...
Bir de şöyle desene:
“Bizim Egemen ‘Bakara Suresi’yle alay etti... Bakara makara dedi... Bir iki ayet sallıyorum dedi...”
Paylaş