Twitter

Evet, üç mahkeme, üç Twitter hesabında yer alan hakaret ifadelerinden dolayı bu hesaplara erişimin engellenmesine karar vermişti. Fakat BTK bütün Twitter erişimini bloke etti, topyekûn bir yasağa dönüştürdü. Kararı veren hâkimler bile şaşırdı, bu da nereden çıktı diye!
Türkiye’deki muhalefet ve eleştirel basın bir tarafa, dünya basını “Türkiye’de internet yasaklandı” haberini verirken iki unsuru vurguladı:
-Erdoğan yolsuzluk skandallarıyla karşı karşıya, ses kayıtları sosyal medyada yayınlanıyor...
-Erdoğan’ın sosyal medyaya yönelttiği tehditlerden, “Kökünü kazıyacağız” diye konuşmasından sonra Twitter’a yasak konuldu.
Böylece iktidar kendi eliyle “yolsuzluk” haberlerini dünya medyasında tekrarlatmış oldu! Ve iktidar Twitter yasağının ardındaki esas faktörün mahkeme kararı değil, siyasi irade olduğunu dünyaya yine kendisi ifşa etmiş oldu!

GÜVENİLİR OLMAK

Sayın Ali Babacan, sosyal medyada kişilik haklarına saldırılar yapılmasının dünyada ciddi bir sorun olduğunu söyledi; çok doğru... Twitter’ın sorumsuz davrandığı da bir gerçek. Babacan, bu tür sorunların ülke yetkilileriyle Twitter yönetimi arasında “görüşmelerle çözüldüğünü” de belirtti. İşte hayati nokta budur.
Otoriter ve yasakçı izlenimler veren, demokrasi dünyasından bu yönde uyarılar alan bir ülkenin yöneticileri “Kişilik haklarına saldırı var” diyerek Twitter yönetimine başvurduğunda ne kadar ağırlığı olur?
Fransa, İngiltere, Almanya falan gibi demokrasilerinden şüphe edilmeyen bir ülkeden başvuru geldiğinde ne kadar ciddiye alınır?!
Bağımsızlığı tartışılan bir yargı sisteminin kararlarıyla, tartışılmayan yargı sistemlerinin kararları aynı ölçüde ciddiye alınır mı?!
Dün bütün dünyada borsalar yükselirken, Türkiye’de artmakta olan siyasi istikrar endişesine bir de Twitter yasağı” eklenince bizde borsa düştü!
Görüyor musunuz, iktidarların demokrasi, kuvvetler ayrılığı, hukuka saygı gibi konularda güvenilir olması veya güvenin sarsılması ne kadar önemli!

YASAĞA TEPKİLER

Twitter’a erişimin toptan bloke edilmesini ilk delen Cumhurbaşkanı Gül oldu, yayınladığı mesajda, “Umarım uzun sürmez” dedi. Ardından Bülent Arınç ve Melih Gökçek yasağı deldiler. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Tekrar erişimi dört gözle bekliyoruz” diye tweet attı...
Başta Stefan Füle olmak üzere AB’den yetkili isimler, yasağı eleştiren tweet’lerini Twitter’dan Türkiye’ye ve dünyaya duyurdular.
Martin Schulz, İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca ve Türkçe olarak yazdığı tweet’te, Başbakan Erdoğan’a “İfade özgürlüğünü hemen serbest bırakmaya çağırıyorum” mesajını gönderdi.
Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey, yasakla dalga geçercesine, SMS’ten nasıl tweet atılacağını anlattı! Hemen bütün haber sitelerinde yasağın nasıl delinebileceğine dair formüller yayınlandı...

FAZLA GECİKMEDEN

Bu teknoloji çağında iletişim yasaklanamaz. İnternet’le büyüyen yeni nesillerin bu yasakları delmesinden kolay ne var?! İşte yasak birkaç saatte kevgire döndü.
Elbette sosyal medyada seviyesiz ve kanunen de suç teşkil eden yayınlar var, mutlaka tedbir almak gerekir.
Tedbir ararken, rasyonel ve hukuka saygılı bir iktidar, tansiyonu düşünerek sosyal medyadaki öfkeyi dindirmek gerektiğini görür! Sosyal medyada suç niteliğindeki yayınlara karşı hukuku çalıştırabilmek için hukuka saygılı bir iktidar olduğuna dünyayı inandırması gerektiğini de aklından çıkarmaz.
Dilerim iktidar daha fazla gecikmeden bu iki hayati gerçeği görür.