Paylaş
Doğan Gurubu’nun yargılandığı bir davada:
1) Beraat kararının bozulması için yargıyı etkileme ve yönlendirme gayreti.
2) Telefonda dinlendiğini zerrece fark etmeyen Başbakan ve koskoca Adalet?Bakanı’nın ortak gafleti.
3) Yasadışı dinlemelerin toplumdaki tahribatı.
Hangi birine yanayım?
***
Hatta bir nokta daha var:
4) Bir özür beklerken, bilakis, Başbakanın “bundan doğal ne olabilir” diyerek telefondaki konuşmayı savunması...
Hepsine ayrı ayrı yanmak lazım ama söyleyin bakalım, en çok hangisine yanayım?
***
Beri tarafta Doğan Gurubu’nun açıklamasındaki nezakete bakar mısınız?
Doğan Gurubu:
Bu konuşmaların yapılmadığının ve gerçek olmadığının kanıtlanmasını temenni ederken, öbür taraf hâlâ övünerek diyor ki:
-Bu konuşmalar yapılmıştır/ Gerçektir/ Normaldir.
Yani sevgili okurlar...
Hangi birine yanayım?
***
Seçim yaklaşırken sinirler o kadar gergin ki, kimsenin gözü kimseyi görmüyor.
Ne bir nezaket, ne bir pardon... Hiçbir şey olmamış gibi yola devam.
Bilsek ki 30 Mart’tan sonra normale döneceğiz, eyvallah.
Fakat daha da tozutursak diye korkuyorum.
***
Unutuyordum.
Yandığım bir nokta daha var. Ama söylemesi ayıp.
Hakim’in Alevisi, Sünnisi olur mu arkadaşlar? Böyle bir tasnif hangi hukukta görülmüş!
Paylaş