Paylaş
Bir gün öncesinden çıkan olaylar hiç hoş değil...
Önceki gün Kırklareli, Edirne’den sonra dün Tekirdağ’dan başlayarak Silivri, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Avcılar ve Küçükçekmece’de iyi bir çıkış yakaladığı görüldü. Zaten öyle olması da gerektiğini söylüyor CHP yöneticileri...
AKP’nin elindeki Küçükçekmece ve Beylikdüzü’nü bu dönem CHP’nin alma ihtimali daha yüksek görünüyor. Küçükçekmece’de başarılı belediye başkanı Aziz Yeniay tartışmalı bir süreç sonucunda ‘adaylaştırılmadı’. Bununla ilgili AKP kulislerinde çok çeşitli iddialar dolaşıyor. Yeniay’ın aday gösterilmemesi CHP’nin şansını yükseltiyor. CHP’nin aday gösterdiği Gökhan Gümüşdağ, tek Rumelili... Geçmişte sosyal demokratların kalesi olan Küçükçekmece’de CHP, Gümüşdağ’la bu kez sürpriz yaparsa şaşırmamalıdır. Hemşerilerin tam desteğini alması gerekiyor.
Beylikdüzü’nde ise tartışmalı bir şekilde seçim kurulunda geçen dönem belediye başkanlığını kazanan Yusuf Uzun’un yeniden aday gösterilmesi AKP içinde de tepkilere yol açtı. Üç dönemdir kendi iç tartışmalarından dolayı seçimleri kaybeden CHP, bu kez, seçimlerde ve sandıkta birleşme becerisi gösterebilecek mi? Beş yıldır ilçe başkanlığında başarılı bir grafik çizen Ekrem İmamoğlu, CHP’nin sandık uygulamasında da de en yüksek oyu alarak adaylık yarışında en başarılı adaylardan oldu. Bu dönem Beylikdüzü CHP yaşananlardan ders çıkararak seçimlerde başarılı olmak için İmamoğlu etrafında kenetlenmiş görünüyor.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, bu kez zorlanabilir mi? AKP’nin geçen dönem geniş bir coğrafyada ‘rant pazarı’ olarak hazırlandığı Silivri’de beklemediği şekilde yenilmesi epeyce şaşırtıcı olmuştu. AKP, bu pazara yeniden sahip çıkmak için Silivri’ye asılıyor. Işıklar’a yönelik kendi partisi içinde de oluşan tepkiler bu seçimi daha da kritik kılıyor.
REKOR HASAN AKGÜN’DE
Büyükçekmece de CHP’li belediye başkanı Hasan Akgün’e teslim oldu. Rekor şekilde beşinci kez aday olan Akgün, gücüne öyle güveniyor ki, CHP örgütlerini hiçe sayıyor. Nitekim ‘Meclis listesini ben yaparım’ dedi ve dediğini de yaptı... Bu dönem AKP’nin adayının Trabzonlu olması da dikkat çekiyor.
İlginçtir, bu dönem İstanbul’da CHP ve AKP adaylarının büyük çoğunluğu Karadeniz kökenli, özellikle de Trabzon... Balkan, Rumeli kökenliler ve Anadolu kökenli aday sayısı yok denecek kadar az... Adalar gibi küçük bir yerde bile Maçkalı iki akraba CHP ve AKP adayı (Atilla Aytaç ve Coşkun Özden). Avcılar’ı unutmayalım... CHP Avcılar’da sürpriz yaptı. Mustafa Değirmenci’yi 4. kez aday göstermedi... Aday gösterilen Dr. Handan Toprak’ın seçimlerde işinin hiç de kolay olmadığı anlaşılıyor. Bu konuda daha sıkı çalışması için ‘uyarılan’ Toprak’ın, özellikle Mustafa Değirmenci’nin de desteğini alması şart görülüyor.
Değirmenci’nin, bu süreçte Genel Merkez tarafından hiç aranmaması ve önceden bilgilendirilmemesinden dolayı kırgın olduğu gözlemleniyor.
AKP araziye çıkamıyor
EDİRNE’den İstanbul’a kadar olan güzergâhta CHP’liler vardı, başka bir parti yoktu.
AKP’yi göremiyorsunuz. Adayların çoğunun tanıtımı yok. Onun yerine AKP ve Tayyip Erdoğan vurgusu geçen seçimlere göre de daha önde... Sanki bütün Türkiye’de belediye başkan adayları değil, Erdoğan seçime gidiyor.
Yerel seçimlerin yerelliği kalmadı. AKP, olası ‘erime’yi Tayyip Erdoğan ‘liderlik kültünü’ öne çıkararak aşmayı hedefliyor. En küçük ilçe ve kasabada bile adaytan çok Tayyip Erdoğan figürü öne çıkarılırken, bu durum aynı zamanda bütün adayları ‘siyasi borçlu’ konumuna düşürüyor. Bu durum dünyada olmayan bir siyasi yapıya doğru gidişi sağlıyor.
‘Irsızmış bunlar be ya!’
TEKİRDAĞ’da Kılıçdaroğlu konuşurken çok rahattı... Belki de ilginç pankartlardan ötürü daha da cesaretlenmişti. En ilginci yöre şivesiyle yazılan “Irsızmış bunlar be ya” idi. Trakyalıları en çok güldüren pankart da bu oldu.
Dahası da var: “Hırsızlık İslam’ın kaçıncı şartı babacığım”, “Ya bakan çocukları ya vatan çocukları”, “Adalet sarayı yapsan ne olur içinde adalet olmayınca”, “Hem ırsız, hem arsız”. Kılıçdaroğlu “Merak ediyorum, milletin yüzüne nasıl bakacaklar bunlar. Hırsızlıkları ayyuka çıktı, yolsuzlukları ayyuka çıktı. Şimdi yargıya müdahaleleri de ayyuka çıktı... Şimdi bu adam meydan meydan konuşacak, ‘Bana oy verin’ diyecek. Senin hırsızlığına bu millet niye oy versin...” diye konuştu. Bunlarla yetinmedi ve “Erdoğan’a suikastlar ayağına bir şeyler de yapabilirler. Yalan doğru. Her türlü provokasyonu yapabilirler” dedi.
Biliyor musunuz
-DEMOKRASİ Denetçileri Derneği’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde aralarında Rakel Dink’in de bulunduğu 11 kadına The İstanbul Edition Hotel’de saat 14.00’te “Lider Kadınlar Ödülü” vereceğini...
-GENÇ Demokratlar Derneği 4. Olağan Genel Kurulu’nun, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun tebrik telegrafı ile başladını, Burak Akburak’ın yeniden üç yıllığına yeniden seçildiğini...
Mesaj panosu
KANDEMİR Konduk’un yeni oyunu ‘Kadınlar Matinesi’ başlıyor. Ayşen Gruda ve 7 genç kadın sanatçı son dönemde ülkemizde iyice artan kadın sorunlarını dile getiriyorlar. Kadına şiddet, tutuklu eşleri, erkek baskısı, küçük gelinler, hayat kadınları gibi daha birçok konuya değinen ‘Kadınlar Matinesi’ isimli oyun bugün Profilo AVM’de, 14 Mart’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde sergilenecek. Mizah ve tiyatro yazarı Kandemir Konduk “Bu oyun muhalif olsun olmasın her kadının sabrını taşıran konuları komedi diliyle, danslı şarkılı skeçlerle anlatıyor” diyor.
Marmara İletişim’de kıyım başladı
MARMARA Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki iki araştırma görevlisi, Gezi eylemleri sırasında yasal sendikal haklarını kullanarak iş bırakma eylemine katıldıkları için açılan soruşturma sonrasında okuldan atıldı. 8 araştırma görevlisine de kıdem durdurma cezası verildi. Fakültenin dekanı Yusuf Devran, daha önce de öğrencilerin fişlenmesi, öğretim üyelerinin tehdit edilmesi ile gündeme gelmişti.
Marmara Üniversitesi’nde haftalardır öğretim görevlileri ve öğrenciler Dekan Prof. Yusuf Devran’ın keyfi uygulamalar içinde olduğunu iddia ederek geçen haziran ayında protesto eylemleri düzenliyorlardı. Dekanlık, Gezi olaylarına katılan 8 asistana 2 yıl kıdem durdurma cezası verdirmişti. Son olarak dün çıkan karara göre Dr. Figen Algül ve araştırma görevlisi Can Özbaşaran’ın okulla ilişkileri kesildi.
Yasal sendikal eylemi “Cumhuriyeti ortadan kaldırmak” olarak gösterdi.
İki hocanın okuldan atılma gerekçeleri dilekçede şöyle ifade edildi.
“Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak; ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak; boykot işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek, yardımda bulunmak.”
Kararı YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya verecek
“Bir halkı kandırmak bu kadar kolay olmamalı”
CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, 1 Mart Cumartesi günü Bozüyük CHP tarafından Cumhuriyet meydanında düzenlenen açık hava toplantısında şu ilginç konuşmayı yaptı:
“Burada bugün, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın torunu olmaktan onur duyuyorum ama bir TBMM üyesi olarak utanç içindeyim. Şehitlerimiz karşısında bir milletvekili olarak utanıyorum.
Bu bölgede İnönü savaşları yaşandı, özellikle Bozüyük’ün Kurtuluş Savaşı için bir dönüm noktasıdır.”
“Atatürk’ün İnönü’ye, “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz, istila altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan, bugün en uzak noktalarına kadar zaferinizi kutluyor” telgrafının ulaştığı topraklarda bulunmanın gurur verici.”
“Bozüyük deyince aklıma Metristepe geliyor. Bir ay sonra, 1 Nisan’da İkinci İnönü zaferinin 93. yıldönümünü kutlayacağız. Hani, bazılarının, varlığını bile reddettikleri 2. İnönü Savaşı… Burada bugün, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın torunu olmaktan onur duyuyorum ama bir TBMM üyesi olarak da utanç içindeyim. Şehitlerimiz karşısında, bir milletvekili olarak utanıyorum, yolsuzluk operasyonunu ‘yeni istiklal savaşı” diye sunanlardan utanıyorum, halkın gözünün içine bakarak, yalan söyleyenlerden utanıyorum.”
“Her şeye rağmen, en olumsuz koşullarda Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandıran halka güveniyorum. Nasıl 93 yıl önce, bu topraklarda milletin makus talihi yenilmişse, bu milletin bir kez daha kaderini belirleyeceğine ve namuslu ve dürüst vatandaşların görevlerini yerine getireceğine inanmak istiyorum. Bir halkı kandırmak, bu kadar kolay olmamalı!”
Paylaş