Paylaş
Kılsız bir Recep İvedik ise hayal dahi edilemez. Epilasyon yapıp, yüzündeki kılları alın. Geriye ne kalır?
Hadi gelin bugün bir “kıl yolma” seansı yapalım. yüzündeki kılları yolup, Recep İvedik’in evrim teorisini yeniden yazalım.
Soru şu:
Recep İvedik’in gayriresmi tarihi Darvin’in Evrim Teorisi ile açıklanabilir mi?
Bu sorunun cevabı geçen hafta bir solukta okuduğum “1001 sakal; sakalın kültürel tarihi”-isimli kitapta var.
Size bu harika kitaptan güzel bir potpuri.
(*) Allan Peterkin: “1001 Sakal: Sakalın Kültürel Tarihi”, Türkçesi Zarife Biliz, Sel Yay., 2014
Tanrı sonradan sakal bırakmış
BATILI kaynaklarda Tanrı hep beyaz sakallı tasvir edilir.
Hazreti Musa ve Hazreti İsa da hep sakallı çizilir. Hem hakkında yazılanlardan, hem de Sakal-ı Şerif’ten biliyoruz ki, Hazreti Muhammed de sakallıdır.
Oysa ilk tanrılar sakalsızmış. Kitaba göre Mısır’da “tüysüzlük” tanrısallık işareti olarak görülürmüş.
Kıl hayvani ve aşağı bir şey olarak görülürmüş. O nedenle vücuttaki kılların aldırılması çok önemliymiş. Buna karşılık yüzdeki sakal statü sembolü kabul ediliyor. Yalnızca yoksullar pejmürde ve sakallı gezermiş.
Demek ki Recep İvedik’in gayriresmi tarihi en eski Mısır’a kadar dayanıyor. Orada bir hilkat garibesi olarak doğmuş olması ihtimali çok yüksek. Vücudu itibariyle aşağı sınıftan biri, yüzü itibariyle ise saygın bir kimse.
Saç ve sakalın asıl yükselişi, Hıristiyanlık’la başlıyor. Hıristiyanlık kılı şeytan ve şehvetle ilişkilendiriyor.
Burada sakal, ruhaniliğin ve saygınlığın sembolü olarak görülüyor.
Bu dönemin en ilginç kişiliği ise Kraliçe Hatşepsut (MÖ 1480). Kraliçe saygın bir insan olarak görünmek için ‘örülmüş’ şaşaalı bir sakal takarmış.
Tarih kitaplarında, Recep İvedik’le karşılaşıp karşılaşmadığı konusunda bilgi yok.
Kral olmak güzeldir sakallı daha da güzel
KARYA Kralı Mausolus ilginç bir kral. Kafası bozulunca bütün tebaasına, saçlarını sıfır numara kazıtmaları talimatı veriyor.
Sonra kafası yeniden atınca, bu defa herkese saç bırakma zorunluluğu getiriyor.
Ama en ilginç uygulaması, herkesi peruk takmaya zorlaması.
Tabii vatandaşın almak zorunda olduğu perukları sadece devlet satıyor. Yani perukla vergi ödetiyor.
Recep İvedik’ler neden sakal bırakır
GELELİM Evrim Teorisi’ne.
Evrimcilere göre sakal, bir ‘hominid’in çenesini daha büyük gösterir ve dişlerini potansiyel silah olarak öne çıkarır.
Çene çıkıntısı insansı maymunlarda açıkça evrensel bir tehdit işareti olup, savanada oldukça kullanışlı bir dövüş aracıdır.
Bugün bile erkeklerde geniş kare biçimli çeneye değer verilir.
Bir Recep İvedik için makul bir izah.
Maymunlarda mı daha çok kıl var, Recep İvedik’te mi
EVRİMCİ teorisyenler vücudumuzu kaplayan kalın postu açıklarken çok ilginç bir gerçeği ifade ediyor.
Maymun ve Recep İvedik’in vücudu ve yüzündeki kıl sayısı aşağı yukarı aynıymış.
Hadi onu ve bir bonobo olan beni bırakalım, normal bir erkeğin vücudundaki kıllar niye maymun postu gibi görünmüyor?
Cevabı şu:
İnsan kılı daha ince, daha kısa ve daha hafif.
Tek istisnası Recep İvedik...
Erdoğan niye sakalsız oğlu Bilal niye sakallı
KİTAP bunu “Büyük İskender sendromu” ile açıklıyor.
Eski Yunanlar Büyük İskender’e kadar sakal ve bıyığa çok düşkünmüş. Ancak Büyük İskender MÖ 323’te bir “sakalsızlık deklarasyonu” yayınlayarak bütün askerlerine sakal ve bıyığı yasaklamış.
Nedeni şu: Savaşta düşmanla göğüs göğse savaşacakları için, düşmanın kendi askerlerini sakalından yakalayıp çekme ihtimalini ortadan kaldırmayı hedeflemiş.
Başbakan Erdoğan ve benim gibi “savaşçı horozların” niye sakal bırakmadığını açıklayan güzel bir örnek.
Tabii oğlu Bilal’in sakalını, meşgalesi dolayısıyla farklı izah etmek gerekir.
Bu arada Atatürk’ten bu yana hiçbir cumhurbaşkanının sakal bırakmadığını da kayda geçirelim.
Recep İvedik ve Marx neden sakal bırakıyor
KİTAPTA erkeklerin neden sakal bıraktığı anlatılıyor. Bazılarını seçtim:
-Tıraş olmaktan nefret ediyorlar.
-Daha erkeksi görünüyorlar.
-Che Guevara’ya ve Castro’ya hayranlar
-Erkeklerin ve kadınların hoşuna gidiyor.
-Daha havalı ve sert görünmek istiyorlar.
-Kadınların yapamadığı tek şey olduğu için.
-Yüzdeki yara izini kapattığı için.
SAKALLI TEK DÖNEMİM 12 EYLÜL
ARADA bir tatillerde sakal tıraşı olmadım. Ama tatil dönüşü en geç bir hafta içinde kestim.
Hayatımda uzun süreli sakallı olarak sadece 1981’de dolaştım. O da sakalı yasaklamaya karşı tepkim yüzündendi.
Kılın en önemli miladı cımbızın ortaya çıkışı
KADINLARDA epilasyonun tarihi, MÖ 4000 yılına kadar gidiyor. Arsenikten yapılan bir malzeme kullanılıyor.
Ama en önemli tarih, bundan 500 yıl sonra Mezopotamya’da cımbızın bulunması.
Romalı kadınlar tüyleri ponza taşıyla, Arap kadınları ise balmumuyla alıyor.
Arap kadınlarının getirdiği en büyük yenilik ise erojen bölgedeki bütün tüyleri almaları. Bu da cinsel fantezinin doğuşu olarak değerlendirilebilir.
Kadın konusunda en büyük savaş ise 1915 yılında Gillette ve Wilkinson markaları arasında yaşanıyor.
Gillette 1915 yılında kadınlara özgü ilk tıraş bıçağını “Milady decolette” adıyla çıkardı. Wilkinson Sword ise buna akıllı bir yöneticisinin taktiği ile cevap verdi.
Önce kadınlarda koltuk altı kıllarının utanç verici bir şey olduğu tezi işlendi.
Sonra buna uygun tıraş bıçağı piyasaya sürüldü.
Bence çok güzel bir buluştu...
GÜNÜN TAVSİYESİ
Bocelli’yi sevdiyseniz bunu da kaçırmayın
İtiraf edeyim önceki cumartesi Ülker Arena’daki Andrea Bocelli konserine gitmeye son dakikada karar verdim.
İstanbul dışındaydım, dönüşümü bir gün öne aldım ve konsere yetiştim.
Sadece benim fikrim değil. Konseri izleyen kiminle konuştuysam aynı fikirdeydi.
Olağanüstü bir konserdi.
Andrea Bocelli olağanüstüydü. Ama beni en çok şaşırtan arkasındaki Türk orkestra ve koroydu. İnanılmaz bir Nessun Dorma finali yaptılar.
Konseri düzenleyen Mustafa Oğuz anlattı. Bocelli ve ekibi turnenin en iyi konseri bu oldu demişler.
Bu konsere gidenlere tavsiyem.
Şimdi de Bocelli’yle konserler yapan 4 sopranodan oluşan “4 Divas” geliyor.
Son zamanlarda haklarında çok şey okuyorum.
Türkiye’de “Aile İçi Şiddete Son” kampanyasının 10’uncu yılı için söyleyecekler.
Konser 7 Mart akşamı Zorlu Center’da.
Güzel bir gece olacak. Kaçırmayın derim.
Paylaş