Bir kaset üç tarz-ı siyaset

BAŞBAKAN’ın ‘Piyes’ dediği baba-oğul ses kasedi, siyasi partilerin demokrasi çıtasını da açığa çıkardı.

Haberin Devamı

Şöyle...

***

BDP’nin oyu CHP’ninkinden az...
Yine de Selahattin Demirtaş diyor ki kaset doğruysa bu işi erken seçim paklar.
Yani piyes değilse iktidardan gitsin başbakan ama, demokrasi ve hukuk içindeki denetim mekanizmalarıyla gitsin...
Önceki analizleriyle de tutarlı. Demişti ki:
“Paralel devletin 17 Aralık operasyonunun hedefinde Başbakan’ı sandığa götürmeme niyeti yatıyor. Ciddi biçimde Başbakan’ın sandığı görememe riski var...
Böyle bir ‘darbe girişiminin’ de Başbakan’ı götürmesine BDP evet demez. Bu anlayış kazanırsa darbe ile yönetme geleneği ilelebet devam edecek. Hükümet gidecekse sandıkla gitmeli. Yolsuzluk varsa hesap sorulsun ama bunu hukuk sorsun, demokrasi sorsun...”

***

MHP’nin son seçimlerdeki oyu BDP’ninkinden çok ama CHP’ninkinden daha az...
Yine de Devlet Bahçeli diyor ki seçimle gelen seçimle gitmeli, bu hükümeti sandıkta halk gönderecek.
İlk tepkisinde bile şu vurguyu atlamadı:
“Millet iradesiyle geldik, yüzde 51 bizimledir’ diyenlere, bu süreç kararlı sürdürülürse ‘Haydi millet iradesiyle gelmiştin, millet iradesiyle sana güle güle diyoruz’ demek lazımdır...”

***

CHP’nin mevcut oyu BDP’ninkinden de, MHP’ninkinden de çok ama AK Parti’ninkinden az....
Yine de Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor?
“Tayyip Erdoğan artık ülkeyi yönetemez. Ya başbakanlığı derhal bıraksın ya da bir helikoptere atlayıp kaçsın...”
Yani ne yaparsa yapsın seçimi göremesin, sandık dışı bir yoldan çekip gitsin...
Sandığa, seçime tek bir gönderme yok tepkisinde...

***

Bu üç parti de Türkiye’de siyaset yapıyor. İkisinin oyları belki daha az ama demokrasiye güçlü bir inançları var. Hiç değilse CHP’ninkinden güçlü...
İktidarı değiştirmenin sandık dışında kestirme bir yolunu akıllarına getiremiyorlar.
CHP’nin sandığa güveni ise onlarınkinden daha zayıf ki gönlü çarçabuk kaset darbesine kayabiliyor...
İktidarı sandıksız devirmenin, seçimle gelen başbakanı seçimsiz gitmeye zorlamanın mümkünatını, gece yarısı toplantılarıyla ciddi ciddi değerlendiriyorlar.

***

Kaldı ki seçime, şunun şurasında bir ay var...
BDP, bütün sert siyasi tavrına rağmen, sokağın dilini bildiği halde buna tevessül etmiyor. Gayrimemnunlara sokağın değil sandığın yolunu gösteriyor...
MHP, sokak hareketi tecrübesine ve bütün haşin siyasi söylemine rağmen sokakla mesafesini itinayla koruyor. AK Parti’den kurtulmak isteyenlere, sokak yerine sandığı işaret ediyor...
İktidara sandıkla gelmeye sayıca en yakın olanları ise CHP. Fakat en çok o sokağa meyyal duruyor, sandık bahsinden pek hazzettiği de söylenemez...
Aralarındaki bu fark, CHP demokrasiyi MHP ile BDP’den daha çok içselleştirdiği için olabilir mi?

Yazarın Tüm Yazıları