Paylaş
- Aleykümselam.
- Beni sen mi aradın babacığım?
- Yo-oo, sen aradın.
- Gizli numaradan arandım da...
- E açsaydın.
- Gizli diye açmadım.
- Beni niye arıyorsun o zaman?
- Ben mi aradım?
- Oğlum konuşuyoruz ya!
- İşte ben de onu soruyorum babacığım, ben aramadıysam kapatayım istersen.
- Sana o kriptolu telefonu emanet edende kabahat zaten.
- Niye kısık sesle konuşuyorsun babacığım, Kısıklı’dayım diye mi?
- Ooff, off... Git enişteni çağır, amcanı çağır, abini çağır.
- Abim de var, çağırayım mı?
- Oğlum söylüyorum ya işte, abini al, amcanı al, enişteni al, hepiniz biraraya gelin, oraları halledin.
- Küçük eniştemi mi çağırayım, büyük eniştemi mi?
- Allahım sen bana sabır ver, kızkardeşin geldi mi oraya?
- Büyüğü mü, küçüğü mü?
- Oğlum delirtçen mi lan beni, hangisi geldi senin yanına?
- Küçüğü.
- Yanında mı?
- Yanımda, çağırayım mı?
- Evladım hasta mısın, madem yanındaysa niye çağırıyorsun?
- İşte benim kafam da ona takıldı babacığım, ben mi çağırdım buraya, sen mi gönderdin?
- Ekmek çarpsın Harvard’ın itibarına yazık.
- Anlamadım babacığım?
- Anlasan şaşardım zaten... Sıfırladın mı o şeyleri?
- Neyleri babacığım?
- Hani o senin evde duran şeyleri?
- Senin paraları mı?
- Açık konuşma!
- Kasaları boşalttım, dolarları gönderdim, artanlarıyla da Şehrizar’dan villa aldım inşallah.
- Açık konuşma diyorum!
- Bende bi 30 milyon miktar avro kaldı, Allah’ın izniyle hava kararınca onu da halledeceğim babacığım.
- Oğlum maazallah seni yanlışlıkla bi gözaltına alsalar var ya, sülalemizi yakarsın şerefsizim.
- Paraları taşırken korumalar fotoğrafımı çekti gibi geldi bana, bizi dinliyorlar mıdır acaba babacığım?
- La havle, kızkardeşini ver telefona.
- Küçüğünü mü, büyüğünü mü?
- Kapat, ölümü öp, kapat.
- Kriptolu olanını mı kapatayım, öbürünü mü babacığım?
Paylaş