Paylaş
“O paralel yapı, o ayakkabı kutularını o şekilde görüntüledi. Bunun bir mizansen olmadığını nereden biliyorsun?”
*
Metiner’e sesleniyorum:
*
Haklı olabilirsin Metiner.
Gerçekten de ayakkabı kutusu mizansen olabilir.
Gerçekten de paraleller o parayı, o ayakkabı kutusuna koymuş olabilirler.
Gerçekten de...
*
Fakat Metiner.
Müsaade etmediniz ki işin doğrusu ortaya çıksın.
Daha ilk dakikada “O para imam hatip içindi” dediniz.
Daha ilk dakikada “O para Bosna’da üniversite içindi” dediniz.
Kaldı ki ikisi de yalanlandı.
*
Fakat Metiner.
Müsaade etmediniz ki işin doğrusu ortaya çıksın.
Savcının yanına iki savcı daha ilave ettiniz.
Olmadı ilave ettiğiniz savcıları da beğenmeyip savcı sayısını teke düşürdünüz.
Olmadı yargının tümünü Adalet Bakanı’na bağlamak için yasa çıkardınız.
Kaldı ki bu konudaki eylemleriniz devam etmekte.
*
Fakat Metiner.
Müsaade etmediniz ki işin doğrusu ortaya çıksın.
Daha ilk dakikada “Benim banka müdürüm yapmaz öyle şey” dediniz.
Daha ilk dakikada bin türlü komplo teorisiyle ayakkabı kutusunu görünmez kılmaya çalıştınız.
Kaldı ki “Müdür Bey” de çok geçmeden kurtuldu mahpustan.
*
Keşke bıraksaydınız da “ayakkabı kutusunun mizansen olup olmadığı” ortaya çıkabilseydi.
Keşke bütün enerjinizi, bütün gayretinizi, bütün nutuklarınızı, bütün gücünüzü...
Ayakkabı kutusunu halının altına süpürmek için değil de...
Ayakkabı kutusunun mizansen olup olmadığını açığa çıkarmak için harcasaydınız.
Hepiniz o diziye figüran olurdunuz be!
KONYA Valiliği Cemaat’in yayın organı STV’de yayınlanan “Şefkat Tepe” dizisinin Konya’daki çekimleri için verdiği izni iptal etmiş.
Gerekçe:
Dizide Hz. Peygamber’i temsil eden bir ışık huzmesinin gökten bir kamyonun üzerine inmesi...
*
İddia ediyorum:
“Cemaat” ile “hükümet” kavgası çıkmasaydı.
Kılıçlar çekilmeseydi.
Ağız dolusu hakaretler edilmeseydi.
Yani 17 Aralık yaşanmasaydı.
Ve o ışık huzmesi, o kamyona inseydi...
Bu izin iptal edilmezdi.
*
Hatta ve hatta...
Başta Konya Valisi olmak üzere...
AK Parti’nin Konya’daki tüm yetkilileri...
“Şefkat Tepe” adlı dizide figüran olmaya bile razı olurlardı.
İnşaattan istihbarata
EVLİYA Çelebi “Şefaat ya Resulullah” diyecekken “Seyahat ya Resulullah” demiş ya...
Bizim iktidar da o hesap...
Hep başka şeyler söylüyor.
*
Önce şunu dediler:
İnşaat ya Resulullah.
*
Şimdi de şunu diyorlar:
İstihbarat ya Resulullah!
*
Fakat Evliya Çelebi ile bizim hükümet arasında bir fark var:
Evliya “yanlışlıkla” söylemişti o sözü...
Bizim hükümet ise “kasten”...
Aynısını yapma
TELEFONLARININ dinlenmesini istemiyorsan...
Başkalarının telefonlarını dinleme.
*
Sana darbe yapılmasını istemiyorsan...
Sen de başkalarına “darbe gibi bir şey” yapmaya kalkma.
*
Takip edilmek istemiyorsan...
Kimseyi takip etmeye kalkışma.
*
“Manşetler bana bir şey yapamaz, millet arkamda” diyorsan...
Manşetlerden korkmadığını göster, manşetlere karışma.
*
Sana yönelik “kara propaganda” yapılmasını istemiyorsan...
Sen de başkalarına yönelik “kara propaganda” yapma.
*
Sana kumpas kurulmuşsa...
Sen de kumpastan kurtulmak için başkalarına kumpas kurma.
*
Başkalarının yaptığı “algı yönetimi”nden şikâyet ediyorsan...
Sen de algıları yönetmeye kalkışma.
Rutin
BAŞBAKAN Erdoğan’ın telefon konuşmalarından:
Alo Fatih! Kayan yazıda Devlet Bahçeli’nin cümlesini kaldır hemen.
Alo Fatih! Yine Sarıgül’ü haber yapmışsınız... Yapmayın demedik mi kardeşim.
Alo Fatih! Anketin sonuçlarını değiştir.
Alo Fatih! O habere o başlığı nasıl atarsınız?
*
Başbakan Erdoğan’ın açıklaması:
“Bizim gündelik rutin telefon konuşmalarımızı yayınlıyorlar.”
*
“Gündelik” diyor...
“Rutin” diyor...
Alo Fatih!
Alo Fatih’ler!
İşitiyor musunuz?
Mutlu ol yeter
BİR Başbakan düşünün...
Ülkesinin en büyük şehrinin en kalabalık alanlarından birinde başörtülü bir yurttaşının sırf başörtüsü taktığı için 80/100 kişilik gözü dönmüş saldırganlar tarafından dövülüp taciz edildiği iddiasının...
Gerçek çıkmaması karşısında...
Ülkesi ve vatandaşları adına sevinip mutlu olmak yerine...
“Ne güzel! Benim ülkemde böyle bir canavarlık yaşanmamış” demek yerine...
Sinirleniyor... Öfkeleniyor... Bağırıyor... Çağırıyor...
*
Sizce o Başbakan ülkesinde uyum, huzur ve toplumsal barış istiyor olabilir mi?
Yüzde 38.8’in üzeri
AK Parti yerel seçimdeki başarı çıtasını ortaya koymuş:
Yüzde 38.8’in üzeri.
Yani 2009’daki yerel seçimde aldığı oy...
*
Benim AK Parti için düşündüğüm başarı çıtası farklı.
Ben yüzde 48’i temel alıyorum.
*
Çünkü en son “KONDA anket yaptı, oyumuz yüzde 48” diyen AK Parti’nin en üst düzey yetkilileriydi.
Paylaş