Paylaş
Bu esnada özel hayatları, ister istemez polisin teknik takibine takılmış...
Ne düşünürsünüz?
Bazı kaset mağdurları, ama Ergenekon, ama başka bir suç şüphesiyle izlenmişler diyelim. Antin kuntin şeylerden, şu veya bu sebepten devlet imkânlarıyla izlenmişler...
Mahrem görüntüleri gizlice kayda alınıp ifşa edilmezden evvel, ‘big brother’ın gözü üzerlerindeymiş, uzun kulaklar yatak odalarının duvarlarına kadar dayanmış....
Yani tertibin içinde doğrudan yoksa bile en azından olacakları biliyormuş olsun, paralel bir güç...
Hiçbir şey ifade etmez mi size?
Peki ya ortaya çıksa ki 17 Aralık komplosunda, adı sanı duyulmamış hayali bir terör örgütü adına binlerce kişi dinlenmiş, belki 8 belki 10 bin...
Gazetecisinden yazarına onlarca, hatta yüzlerce kişi kel alaka örgütlü suç torbalarına atılmış, düzmece gerekçelerle kitlesel bir kıyıma kurban edilmeye hazırlanmışlar...
Yine de tüyleriniz ürpermez mi?
Hafakanlar içinde sarsılıp ‘Ne korkunç bir badire atlatmışız yahu’ demez misiniz?
Bir uçurumun kenarından dönmüş gibi dehşete kapılmaz mısınız?
Bari dudağınız uçuklamaz mı korku ve hayretten?
Ya da nal deyip mıh demeyecek kadar sabit fikirli misiniz bu konularda? Külyutmaz aklınızı, bu saatten sonra çelemez mi kimse?
***
MHP’liler ve Baykal’a kaset tuzağı kuranların ‘paralel yapı’dan olduğunu kaçtır söylüyor Başbakan.
Sadece o mu?
Sizin de kulağınıza geliyordur, şayialar dolaşıyor; onu da yapmışlar, buna da cüret etmişler gibi...
Görünürde amacı, MHP’yi ele geçirmek, CHP’yi Baykal’sız yeniden dizayn etmek olan aşağılık kaset komploları yaşadık...
Şimdi o komploların aydınlatılmasına çok yaklaşıldığı söyleniyor.
Umurunuzda değil mi?
Kimin yaptığına dair somut, elle tutulur kanıtlar bulunsa dahi
fikriniz değişmeyecek mi?
Hatta gözünüzle görüp kulağınızla duysanız bile bir büyük siyasi komploya girişildiğine yine de inanmayacak mısınız?
***
Devlet gücü kötüye kullanılarak ya hileli ya da doğrudan yasadışı dinlemelerle özel hayatların didik didik edildiği, hedef seçilenler hakkında tehdit ve şantaj malzemesi toplandığı, kirli ve karanlık kumpaslara girişildiği konuşuluyor.
‘Paralel’ denilen ekip, kontrolüne geçirdiği dairelerden gitti, ama dosyaladığı evrak-ı metrukesi yeni gelenlerin elinde...
Adliye ve emniyet bürolarında harıl harıl çalışılıyordur herhalde. Eldeki çuvallar dolusu klasörde iğneyle kuyu kazılıyordur.
Duyumlar doğruysa, kaset komplolarının izi o dosyalarda yakalandıysa, arkası çorap söküğü gibi gelir.
Onun bunun kimseyi ilgilendirmeyen mahrem sırlarına burnunu sokanların, kirli çamaşır çekmecelerini karıştıranların enselenmesi an meselesi demektir.
Alan aldı, satan sattı, bu saatten sonra fark etmez demeyin...
Paylaş